Saadet Partisi İl Başkanı Cavit Üçüncüoğlu son günlerde gündemde olan konulara milli görüş gözüyle değerlendirmelerde bulundu. İlk olarak Saadet Partisinin önderliğinde tertip edilen büyük Kudüs mitingi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Saadet Partisi Sinop İl Başkanı Cavit Üçüncüoğlu, bu büyük miting ile İsrail’e net bir mesaj verildiğini söyledi. 

Üçüncüoğlu; “Saadet Partisinin önderliğinde tertip edilen Büyük Kudüs Mitingi ile milletimiz İsrail’e net bir mesaj vermiştir. Yapılan Kudüs mitingi sayesinde İslam ülkeleri dışişleri bakanları toplanmış, ardından İslam İşbirliği Teşkilatı’nın kınama bildirisi yayınlanmıştır. Bize göre ‘olumlu ama yetersiz’ bir adımdır. Çünkü İsrail güçten anlar. Pazar günü Yenikapı’da düzenlemiş olduğumuz Büyük Kudüs Mitingi son dönemde gerçekleştirilmiş en büyük, en coşkulu ve aynı zamanda en olgun mitinglerden birisi olmuştur. “Yenikapı her yaştan, her görüşten, her düşünceden yüzbinlerce insan ile hınca hınç doldu. Tarih boyunca her zaman zulmün karşısında, mazlumun yanında yer almış olan Aziz milletimiz, bir kez daha Filistin konusundaki, Mescidi Aksa konusundaki kararlılığını bütün dünyaya gösterdi. Başta, bu kadar kısa sürede böylesine büyük bir mitingi organize eden Saadet Partisi İstanbul İl başkanlığımıza teşekkür ediyoruz. Ve yine ilk açıklandığı andan itibaren, hem bireysel, hem de kurumsal olarak bu mitinge destek veren, bizimle beraber İstanbul’a giden tüm sendikalara, sivil toplum kuruluşlarına, insani yardım örgütlerine, derneklere teşekkür ediyoruz” dedi. 

MİTİNGİMİZ BÜTÜN DÜNYADA YANKI UYANDIRMIŞTIR
Düzenlenen büyük Kudüs mitingi sadece İslam coğrafyasında değil tüm dünyada büyük yankı uyandırdığını ifade eden Saadet Partisi Sinop İl Başkanı Cavit Üçüncüoğlu, mitingin uluslararası basında da geniş olarak yer aldığını belirtti. Üçüncüoğlu gündem ile ilgili yaptığı değerlendirmelerin devamında şu ifadelere yer verdi; “Mitingimiz İslam coğrafyasının yanı sıra bütün dünyada yankı uyandırmıştır. Bize gelen bilgilere göre Büyük Kudüs Mitingi, İsrail’den Amerika’ya, İngiltere’den, Polonya’ya, Hindistan’dan Japonya’ya, Malezya’dan Endonezya’ya kadar yüzlerce farklı dış basında yer buldu.  Bu mitingin dünya kamuoyuna duyurulmasında önemli bir görev üstlenen medya organlarımıza, ulusal ve uluslararası haber ajanslarına da teşekkürü borç biliyoruz. Elbette her zaman olduğu gibi en büyük teşekkürü hak eden aziz milletimizdir. Partili partisiz ayrımı yapmadan, ‘Kudüs hepimizin ortak davası, ortak sevdasıdır’ diyerek gemilerle, otobüslerle Anadolu’nun dört bir yanından Yenikapı meydanına koşan ve bir kez daha bütün dünyayı kendisine hayran bırakan aziz milletimizin her bir ferdine yürekten şükranlarımızı sunuyoruz. Elbette bu tarihi mitingin bizce en önemli mesajlarından birisi; “kutuplaşmadan ve kutuplaştırmadan da bir duruş ortaya konulabileceğini göstermesi olmuştur. Uygun bir üslup ve uygun bir yaklaşım ortaya konulduğunda partisi, düşüncesi, ideolojisi ne olursa olsun milletimizin tek vücut olabileceğini göstermiştir” 

TÜRKİYE POLEMİK SİYASETİNE KURBAN EDİLİYOR
Türkiye’nin birçok temel probleminin olduğuna biliyoruz. Temel problemlerimize çözüm için kafa yormak varken “Efendim Merve Kavakçı nasıl büyükelçi olurmuş. Bu Dış işleri’nin geleneklerine aykırıymış. Başka? Müftülere nikâh kıyma yetkisi nasıl verilirmiş. Bu da laikliğe aykırıymış. Bizce ikisi de olur hem de bal gibi olur. Hahamlar Sinagog’da, papazlar Kilise’de kıyınca oluyor da, sıra müftülere gelince neden ortalık ayağa kalkıyor. Medeni kanuna göre, belediye başkanları nikâh kıyabiliyor. Belediye memurları kıyabiliyor. Muhtarlar kıyabiliyor. Dış temsilciliklerde elçiler, konsoloslar kıyabiliyor. Sıra müftülere gelince neden laiklik elden gitsin? Bırakın bu tartışmaları. Bu tartışmaların toplumu germekten, kutuplaştırmaktan başka neye faydası var?

TÜRKİYE’NİN SORUNU EVLİLİKLER DEĞİL BOŞANMALARDIR!          
Türkiye’nin problemi nikâhı kimin kıydığı değil, aile kurumunun yaşadığı çatırdamadır. Maalesef Türkiye’de Aile çöküyor. Bunu biz söylemiyoruz, devletin resmi rakamları söylüyor. TÜİK’in verilerine göre; 2015’te her 100 evliliğe karşılık 21.86,  2016’da her 100 evliliğe karşı 21.22 boşanma olmuş. Oysa bundan 10 yıl önce, 2007 yılında boşanma oranı sadece 14.76. Türkiye’de son 10 yılda 1 milyon 151 bin 590 boşanma gerçekleşmiş.2 yıl önce ilimizde boşanmalar evliliğin önüne geçmişti.  Boşanma nedenlerinin ilk sıralarında ekonomik zorluklar ve ahlaki çöküntü geliyor.  Kredi kartı borçları toplumun her kesimini inim inim inletiyor. Eğer illa bir şey konuşulacaksa, gelin bunu konuşalım, bunu tartışalım.  Aile kurumunu nasıl güçlendiririz, boşanmaları nasıl azaltırız, ailelerin ekonomik sorunlarını nasıl çözeriz buna kafa yoralım. Artık milletin nikahıyla, başörtüsüyle uğraşmayı bırakalım. İsteyen istediği yerde nikâhını kıydırsın.”

KAVAKÇI TÜRKİYE’Yİ EN İYİ ŞEKİLDE TEMSİL EDECEKTİR

Merve Kavakçının 28 Şubat sürecinde büyük haksızlıklara ve mağduriyetlere uğratıldığını hatırlatmak isteriz. “Üzücü olan şu; 28 Şubat’ın üzerinden tam 20 yıl geçti. Ama hala Merve Kavakçı’nın başörtüsüyle uğraşılıyor. Oysa asıl olan kıyafet değil ehliyettir, liyakattir. İnşallah kendisi Malezya büyükelçisi olarak ülkemizi en iyi şekilde temsil edecektir. Buna inanıyor ve kendisine de yeni görevinde başarılar diliyoruz”.

TOPLU SÖZLEŞMEDE ERBAKAN’I ÖRNEK ALIN
Önceki gün başlayan Toplu Sözleşme Görüşmeleri ’ne gelince, bu müzakerelerin sadece memuru değil 7’den 77’e kadar herkesi ilgilendirmektedir. Ekonominin canlanmasının halkın alım gücünün artmasıyla mümkün olacağını bilmeyen mi kaldı?: “Peki şu an ki durum ne? Bugün en düşük memur maaşı 2 bin 790 lira.  Memur Sen’in en son yaptığı araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 4 bin 738 lira.  Nerdeyse yarı yarıya fark var. Memur maaşı, yoksulluk sınırının yarısı. Daha açlık sınırını saymıyoruz bile. Biz bu toplu sözleşmenin hakkaniyete uygun bir artışla sonuçlanmasını diliyoruz. ‘Efendim yapamayız, edemeyiz, ülkenin gerçekleri var.’ Bırakın bu lafları. Biz bunu geçmişte yaptık oldu.  Bu konuda Hükümet’e Necmettin Erbakan’ı ve Refah yol hükümetini örnek almalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü mutlu ve müreffeh bir Türkiye, ancak çalışanlarının alın terinin karşılığını aldığı bir ülke ile mümkün olacaktır. Her zaman olduğu gibi bu uyarılarımızı bir kardeşlik vazifesi olarak yapıyoruz.” Yaşanabilir Bir Türkiye- Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni bir Dünya ümit ve temennisiyle hepinize saygılar sunuyoruz.”
Editör: Vitrin Haber