Vatan Partisi Sinop İl Başkanı Sebahattin Canik, parti binasında düzenlediği basın toplantısında ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarıyla ilgili açıklamasını sert bir dille kınadı. 
Soykırım ifadelerine tepki gösteren İl Başkanı Canik, tam aksine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Perinçek-İsviçre davasında verdiği kararın, 1915 olaylarının soykırım olmadığını bir kez daha ispatladığını dile getirdi. 

SON 10 YILDIR KUŞATMA ALTINDAYIZ
Sebahattin Canik açıklamasında şunları söyledi: Bilindiği üzere ABD emperyalizmi ve Türkiye Cumhuriyetinin Doğu Akdeniz’de, Karadeniz’de, Libya’da, Suriye’de, Güney Kafkasya’da, Irak’ın kuzeyinde, Ukrayna ve Kırım hattımda çıkarlarımız açısından ters düştük. Buna PKK ve FETÖ terör örgütleri ile yaptığımız mücadeleyi de ekleyebilirsiniz. Son 10 yılıdır bu cephelerden bir kuşatma altında cepheden cepheye bir savaş içerisindeydik.
Geldiğimiz son aşamada ABD cepheyi büyütmüş 24 Nisan 2021 tarihinde başkan Biden, Ermeni soykırımı iftirasını atmıştır. 
Bu eylem ne tarih, ne hukuki bir bilgisizliktir. Bu bir irade beyanıdır. Bu açık bir savaş ilanıdır ve göreceksiniz arkası gelecektir. Ama biz bunlardan korkmayız. ABD, Türk milletinden korksun.
 Bu mücadelede hangi doğru zeminlerden hareket etmeliyiz? Hangi yanlış söylemler içerisindeyiz? İşte bu konularda milletimizi bilgilendirmek gibi bir görevimiz var. Bu basın açıklaması tamda bu görev için düzenlenmiştir"
Türkiye’yi savunmada doğru söylemler nedir? 
Soykırım bir suçtur. Öyle ise buna hukuk karar verir. Soykırım kavramı uluslararası ceza hukuku alanına girer. Yani bir suçun işlenip işlenmediği yerel veya uluslararasılaştırılmış ceza mahkemeleri karar verir.  Ne tarihçiler, ne parlamentolar nede devlet başkanlarının hiçbir yetkisi yoktur.
Bu nedenle bizim bu suçu işlediğimizi işaret eden hiçbir mahkeme kararı yoktur. Tam aksine AİHM’in Perinçek-İsviçre davasında verdiği karara göre 1915 olayları, soykırım kapsamında değildir.

KANITLARIMIZ 
AİHM 2. Daire Perinçek-İsviçre davası kararları (2013),  AİHM büyük dairesi Perinçek-İsviçre davası kararları (2015), AİHM Ali Mercan, Ethem Kayalı, Hasan Kemahlı İsviçre kararı (2017), BM soykırım suçunun önlenmesi ve cezalandırılması sözleşmesi (1948), Uluslararası Adalet Divanı Hırvatistan-Sırbistan davası kararları (2015), AİHM Mabla-Fransa davası kararları (2016).

KANUNSUZ BİR SUÇTA, CEZADA YOKTUR 
Dolayısıyla Perinçek-İsviçre davası kararları peşinden gelen kararlarla birlikte oluşan durum bir içtihat niteliğindedir. Tamda bu yüzden yetkili mahkeme kararı yoksa soykırımda yoktur. Kanunsuz bir suçta yoktur, cezada yoktur. 
Bir dava sürece bağlı olarak kazanılmış zeminler üzerinden yürütülür. Ama maalesef diplomatlarımız, askerlerimiz, akademisyenlerimiz, muhalefet yada iktidar bazı siyasiler yeni kazandığımız Perinçek-İsviçre davalarının lehimize kararlarına rağmen hala eski ve hiçbir şeye yaramayan argümanlarla savunma yapmaktalar. 

ŞİMDİ YANLIŞ ARGUMANLARI SIRALAYALIM
Konuyu güvenilir tarihçilere bırakalım söylemi. Soru: Tarihçiler mahkememi?
Arşivleri açalım söylemi. Soru: Arşivler açıktır, kimsenin umursadığı yok.
Bu iş müttefikliğimize sığmadı sızlanması. Soru: Bize düşmanlık yapan ABD bize müttefikmidir? 
İttihat ve Terraki dönemini suçlama. Soru: İttihat ve Terraki olmasa Erzurum ve Sivas kongrelerini yapabilirmiydik?
Asıl soykırımcılar Ermenilerdir suçlaması. Hayır asıl suçlu emperyalizmdir. Ermeniler bizim kardeşimizdir. 
Batı ve ADB kendilerine baksın. Soru: Her öldürme olayını mahkeme kararı olmaksızın soykırım diye mi değerlendireceğiz? 
Dışişleri Bakanlığımız yetersiz söylemi. Soru:Uluslararası emperyalistlerin yalanlarını bakanlığımıza mı havale edeceğiz? 
Sorumluluk Osmanlının, Cumhuriyet’in suçu yok. Soru: İddia 1915-1923 dönemini kapsamıyor mu?
AİHM kararı soykırım yoktur demeyi suç saymıyor çarpıtması. Soru: AİHM 1915 olayları soykırım değildir demiyor mu?

Dokuz maddede özetlediğimiz savunma hatalarının tamamı, Türkiye’ye zarar veren kafa karıştıran, zemin kaybına neden olan akılsız zırvalardır.

ÖNERİLERİMİZ
Bütün dünyaya suçsuzluğumuzu anlatmak ve kabul ettirmek için AİHM Perinçek-İsviçre davasının hukuki zaferini savunma argümanımızın temeline koyacağız. 
ABD emperyalizmini dengelemek için Türkiye Cumhuriyeti’nin Rusya Federasyonu ile ekonomik, diplomatik, siyasi, askeri olarak her işbirliğimizi daha çok geliştirmeliyiz. Unutulmasın ki Türk-Rus ittifakı bugün bizim için altın değerindedir.
Bunun için (Libya ve Doğu Akdeniz’de işbirliği, Güney Kafkasya’da işbirliği, KKTC’nin, Rusya tarafından tanınması, Abhazya’nın Türkiye tarafından tanınması, Kırım halkının Rusya Federasyonu ile yaşama arzusuna saygı duyulması, Ukrayna ile olan ilişkilerimizi Rusya Federasyonu hilatına geliştirilmesi, PKK’nın bitirilmesi için Suriye devletiyle askeri, siyasi, diplomatik ilişkilerin acilen geliştirilmesi, HDP’nin biran evvel kapatılsın, İncirlik, kürecik üstlerine el konsun ve TSK’nın kontrolüne verilsin.
Yüce Türk milletine, devletimize, hükümetimize önerilerimiz bunlardır, arz ederiz.  Kahrolsun ABD emperyalizmi, yaşasın tam bağımsız üreten Türkiye.
 

Editör: Vitrin Haber