İYİ Parti Sinop İl Başkanı Yılmaz Şanlan, Çin'in Doğu Türkistan'da Müslüman Uygur Türklerine uyguladığı zulmü kınadı. Doğu Türkistan bölgesinde yaşayan Uygur Türklerinin, Türk oğlu Türk olduğunu belirten İYİ Parti Sinop İl Başkanı Yılmaz Şanlan, tüm Türk vatandaşlarına Uygur Türklerinin yaşadığı zulme sessiz kalmamaları çağrısında bulundu.
Şanlan açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Doğu Türkistan bölgesinde yaşayan Uygur Türkleri soydaşımız, kandaşımızdır. Türkoğlu Türk'tür. Müslüman din kardeşlerimizdir. Katil ve Komünist Çin'in yaptığı zulmü, katliamı, asimilasyonu, görmezden duymazdan gelen etki ve yetki sahiplerine sesleniyoruz. Türküm Müslümanım diyen herkese sesleniyoruz. Bütün Dünya devletlerine ve milletlerine sesleniyoruz. Büyük Türk milletinin uyutulan, uyuşturulan uyanmak istemeyen evlatlarına sesleniyoruz. Doğu Türkistan'da, Irak'ta Suriye'de, Balkanlar'da, Kafkaslar ‘da soydaşlarımızın gördüğü zulme ses çıkarmazsan, direnmezsen, duymazsan görmezsen gelirsen Ankara’daki, İstanbul’daki huzurun uzun sürmez. Soydaşlarımızın yaşadığı akıbet adım adım sana da gelir. Sana da sirayet eder. Bilge Kağan bundan yaklaşık 1300 sene önce Türk milletini uyuşuk olmamaları ve Çinlilere karşı yenik düşmemek için uyanık olmaları gerektiği konusunda uyarmaktadır. Türk Oğuz Beyleri, işitin!
“Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim bozabilir. Ey Türk, titre ve kendine dön.''
Bu tarihi çağrı her Türk evladının kulağında çınlamalıdır. Titreyip özüne sahip çıkmalı, önünü arkasını görmeli, dostunu düşmanını bilmelidir. Aklını kullanmalı Türk'ün Türk’ten başka dostu olmadığını hiç bir zaman unutmamalıdır. Medeniyetimizin, tarihimizin, talihimizin ve damarlarımızda taşıdığımız asil kanın bize yüklediği derin sorumluğun gereği ve mecburiyetin gereği olarak, zulüm ok olup gökten üzerimize yağsa biz kalkan olup mazlumlara mahzunlara kol kanat olacağız.
Zulmün ve zalimin üzerine kartal gibi pençelerimizi geçireceğimiz güce kudrete ulaşacak, devlet ve millet aklına bir an önce yol açacak iradeyi tecelli ettirmeliyiz. Çağrımız siyasi, politik bir çağrı asla değildir. İnsanlığımızın, imanımızın ve Türklüğümüzün emrettiği bir çağrıdır. Haksızlık ve zulüm karşısında susan dilsizlerden olmayalım.”
