Saadet Partisi'nin 3 Kasım'da Ankara Arena'da yapacağı 7. Olağan Genel Kurulu öncesi parti çalışmaları ve teşkilat ziyaretleri kapsamında Sinop'a gelen Saadet Partisi eski genel başkanı Mustafa Kamalak, partililer tarafından karşılandı. İl Başkanı Cavit Üçüncüoğlu ile birlikte parti il binasına gelen Kamalak, burada basın mensuplarıyla da bir araya geldi. 

SURİYE POLİTİKASI BAŞTAN BERİ YANLIŞTI
Türkiye'nin Suriye politikasını eleştiren Kamalak: "Türkiye'nin bu günkü duruma düşmesinin temel sebeplerinden biri Suriye politikasıdır. Akıl bir işin sonunu görebilmektir. İşin başındayken yolda ne gibi engeller var, ne gibi riskler var? Bunu tahmin etmek kolay değil ama, akıl orada devreye girer. O yüzden diyoruz ki akıl bir işin sonunu görebilmektir. Biz Saadet Partisi olarak Suriye politikasının sanıldığı gibi kolay olmayacağını, Türkiye'yi bir takım açmazlara sürükleyeceğini düşünerek, 'hayır gitmeyiniz' denmiş olmasına rağmen 20 civarında basın mensubu ve Saadet Partisi yöneticileriyle Suriye'ye gitmiş ve Esad'ı uyarmıştık. Biz Suriye'ye gittik diye bizi 'Esedci' ilan ettiler. Güçlü bir iktidara karşı 'yolunuz yanlış' diyebilmek kolay değil. Gelinen noktaya bakalım. Şimdi bir Allah'ın kulu Suriye politikasının doğru olduğunu söyleyebiliyor mu?" dedi. 

ERGENEKON VE BALYOZDA UYARDIK
Ergenekon ve Balyoz konusunda da iktidarı o dönemde uyardıklarını kaydeden Mustafa Kamalak sözlerini şöyle sürdürdü: "O zaman dedik ki, 'Darbecileri suç işleyenleri elbette cezalandırmak lazım. Ama orduyu yıpratmayın, ordu bu devletin temel sütunlarından biridir. Orduyu tahrip edecek olursanız, gün gelir Güneydoğuya gönderecek subay bulamazsınız'. O zaman bize, 'darbecilerin dinci ayağı' dediler. Peki bu gün içeri de bir tane Ergenekoncu, bir tane balyozcu var mı? Üstelik o gün tutukladıklarının bir çoğuna sizin kesenizden milyonlarca lira tazminat olarak ödendi. Ne yazık ki, yine Saadet haklı çıkmıştı. 

ÇÖZÜM SÜRECİNDE DE UYARIMIZI YAPTIK
Çözüm süreci dediler. Biz o zaman da yanlış yolda olduklarını söyledik. Dedik ki, 'hem bir grubu  Terörist diye suçluyorsunuz', hem de müzakere masasına oturuyorsunuz. Teröristle müzakere değil, mücadele edilir. Mücadelenin yeri de Oslo, İmralı değil, mücadelenin yeri milli iradenin toplandığı Türkiye Büyük Millet Meclisidir'. O zaman da 'kıskanıyorsunuz' dediler ve binlerce hakaret ve küfürle karşılaştık. Şehit cenazeleri gelmiyor, analar ağlamıyor diye kıskandığımızı söylediler. Gelinen nokta ne yazık ki Saadet Partisini haklı çıkarttı. Keşke haksız çıksaydık"

Saadet Partisinin bir kurtuluş reçetesi olduğunu savunan Saadet Partisi (SP) eski genel başkanı Mustafa Kamalak, "Saadet Partisi bu ülke için bir pusuladır. Mazlum milletler için bir rehber, tüm insanlık için kurtuluş reçetesidir. Çünkü biz şahsi menfaat endişesi için hareket etmiyoruz. Özelde aziz milletimiz, genelde ise tüm insanlık için hareket ediyoruz" diye konuştu.
 

Editör: Vitrin Haber