Batıda kadının adının anılmadığı bir dönemde İngiltere, İsviçre, İtalya gibi medeniyetin beşiği sayılan ülkelerde dahi bahsedilmeyen seçme ve seçilme hakkı ilk Türk Kadınlarına verilmiştir. Bu da elbette Türk Kadınlarına haklı bir gurur yaşatmaktadır. Bilimde, tıpta, edebiyatta, sanatta, siyasette ve daha birçok alanda Türk Kadınları başarı ile adlarından söz ettirmişlerdir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu fikri olan Türk Milliyetçiliğinin bugünkü siyaset temsilcisi olan Milliyetçi Hareket Partisi bu bilinçle kadını merkezine alarak 50 yıldır Türk siyasi hayatında yer almaktadır ve yer almaya devam edecektir. Hiçbir tereddüde kapılmadan söyleyebilirim ki Türk Kadını kendisine verilen her görevi ve sorumluluğu şuurla benimsemiş ve içtenliği ile bütünleştirmiştir. Türk Kadını gerektiği her durumda milletinin ve devletinin yanında yer almış ve fedakarlıkta gözleri kamaştırmıştır. Türk, erkeği ile kadını ile bilir ki erkek kadının, kadın erkeğin tamamlayıcısıdır. Büyük ve kadim bir millet oluşumuzun sebebi de budur” dedi.
YAŞANILAN BİRÇOK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İNANMIŞ TÜRK KADININDADIR
Ekonomide, siyasette, sosyal bünyede yaşanan sorunların çözümü ancak inanmış Türk Kadınında olduğunun altını çizen MHP Sinop İl Kadın Kolları Başkanı Cemile Tekin, Türk kadınlarının önemli görevlere talip olmaları gerektiğini söyledi. Tekin; “Tarihe dönüp bir kere bakmak Türk Milleti'nin kadına olan saygısını, sadakatini ve ona verdiği değeri anlamımıza yardımcı olacaktır. Kadının siyasetteki yeri gecikmiş olmak ile birlikte alınan kararın çok stratejik bir karar olduğunu söyleyebiliriz. 3 Nisan 1930'da çıkarılan Belediye Kanunları ile birlikte kadınlarımız değerli imkanlara kavuşmuşlardır. Tam olarak bu bağlamda önümüzde, gerçekleşecek olan 31 Mart Yerel Seçimlerinde üretken Belediyecilik anlayışımız ile Türk Kadınına Seçme-Seçilme ve Yönetimlerde olmak adına üstün görevler düşmektedir ve biz Türk Kadınları olarak bu görevlerin hepsine talip olmalıyız. Çünkü; ekonomide, siyasette, sosyal bünyede yaşanan sorunların çözümü ancak inanmış Türk Kadınındadır.
Kadın Haklarını İnsan Haklarından ayrı görmek imkansızdır. 84 yıllık kazanımı överken diğer yandan bitmeyen, dinmeyen kadına yönelik şiddeti konuşmak hüsran verici bir çelişkidir. Kadın cinayetlerinin, çocuk istismarının yükselişi de utanç verici bir ilkelliktir. Kadınlarımız isimlerinden söz ettiriyorlar, sonra şiddetinde hedefi haline geliyorlar. Meşhur bir kadına şiddet medyada geniş yer bulurken nice kadınlarımıza gösterilen şiddet gün yüzüne çıkmıyor.
Şiddet seli bitmeden, akan kan durmadan, cinayetler, tacizler son bulmadan kadınların seçme ve seçilme hakkını konuşmak esasında sadece gerçek bir avunmadır.
Şiddetin önlenmesi için gerekli tedbirleri almamak; işlenen suçları görmezden gelmektir, vebali sözle ifade edilemeyecek kadar büyüktür.
Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak; kadın ve çocuk istismarına yönelik tüm çalışmaların birebir takipçisi, bu sosyal yaraların sarılıp bir daha yaşanmamak üzere sonlandırmak için gereken her fedakarlığı yapmaya hazırız.
Türk Kadını, Maddenin karanlığı içinde ruhun aydınlığıdır. İşte bu yüzden diyoruz ki: Kadın her alanda olmalı; her seviyede temsil edilmelidir” diye konuştu.
Editör: Vitrin Haber
