Altay, TBMM Genel Kurulunda, 15 Temmuz darbe girişiminin araştırılması amacıyla verilen önergelerin görüşmelerinde CHP Grubu adına söz aldı.

Darbe girişimi gecesinde fiilen ve kalbi burada olan milletvekillerini kutlayan Altay, bunun son olmasını temenni etti.

Altay, 1950'de savaş sonrası kurulan Cumhuriyet'in, demokrasiyle tanıştırıldığını, aradan geçen 66 yıllık süre içerisinde Cumhuriyet ve demokratik niteliğinin 6 müdahaleyle karşı karşıya kaldığını anımsattı. Altay, bütün siyasi hayatı boyunca kendisinin ve partisinin, nereden, kimden, hangi gerekçeyle gelirse gelsin, demokrasi dışı müdahalelerin tümüne karşı tavır aldıklarını belirterek, "1960, 1971, 1980, 1997, 2007 ve 2016 darbelerinin, müdahalelerinin elektronik ya da postallı, tanklı ya da muhtıralı tümünü lanetliyorum. Bundan sonra TBMM'nin şahsında bu millete kalkacak kafa tanımıyoruz." dedi.

Bir musibetin, bin nasihattan iyi olduğunu dile getiren Altay, 15 Temmuz'un başta iktidar partisi olmak üzere, bütün siyaset kurumuna çok şey öğrettiğini, demokrasiyi çok güçlendirdiğini kaydetti.

Demokrasinin, faziletini, erdemini, nimetini 78 milyonun anladığını, içselleştirdiğini kendilerine gösteren 2 gün geçirdiklerini anlatan Altay, komisyonun kuruluş amacını, "Demokrasimize artık müdahale edilmeyecek bir hale Türkiye'yi sokmak. TBMM'nin üstünde hiçbir gücün olmadığını, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu tescillemek." diye açıkladı.

Altay, bu darbeyi, tankları 3 M'nin; millet, Meclis ve medyanın püskürttüğüne işaret etti.Altay, darbecilerden keskin şekilde hesap sorulması, hesaplaşılması, hak ettiği cezayı maksimum düzeyde alması, bunu yaparken de toplumsal normalleşmenin sağlanması gerektiğini kaydetti.

Demokrasinin sözde değil gerçek anlamda güçlenmesi için ideolojik kaygıların bir kenara bırakılması, yaşam tarzı, inanç, etnik ve ırk ekseni üzerinden siyaset yapılmamasını isteyen Altay, bunların olması halinde Türkiye'nin, demokrasinin önünün çok açık olduğunu anlattı.

"15 Temmuz darbecilerin yaptığı ihanetle aynı"

Altay, "Toplumu kamplaştırmayacağız, kutuplaştırmayacağız, insanları Alevi-Sünni, Türk-Kürt diye, laik-antilaik diye ayrıştırarak, kısa, uzun giyiyor, başı açık, başı kapalı diye ayrıştırarak yapılan siyaset bu millete, bu ülkeye 15 Temmuz darbecilerinin yaptığı ihanetle aynı şeydir." diye konuştu.

Bakanlar Kurulunda dün alınan kararları uygun bulduklarını aktaran Altay, darbe girişiminden sonra polemik yapmamaya özen gösterdiklerini belirtti. Altay, "Bu konuların polemik yapılması, bu konular üzerinden siyasette bir şey kazanmaya çalışmak hainliktir, şerefsizliktir. Yapmamaya parti olarak özen gösteriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Devlette ehliyet ve liyakatın unutulduğunu öne süren Altay, devletin yeniden inşa edileceği yeni dönemde ehliyet ve liyakatın her şeyin üstünde tutulmasının, devleti idare edenlere başarı sağlayacağının bilinmesi gerektiğini söyledi.

Bu hesaplaşmanın kolay olmadığını dile getiren Altay, yol kazalarının, hak ihlallerinin olabileceğini, hükümetin maksimum hassasiyeti göstermesi gerektiğini anlattı. Altay, süratle bu hesaplaşma yapılırken bunun kin ve intikam sürecine çevrilmemesi için hükümetten hassasiyet beklediklerini kaydetti. Altay, medya mensuplarına yönelik tutuklama, gözaltı süreçlerinde de yüksek hassasiyete ihtiyaç bulunduğunu belirtti.

CHP Grup Başkanvekili Altay, kaos ortamı oluşturmaya yönelik bazı saldırı, etkinlikler olabileceğine yönelik endişelerini de dile getirdi.
 
Editör: Vitrin Haber