Sinop Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonunda gerçekleştirilen ve CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner’in konuşmacı olarak katıldığı “Türkiye’de ve Ortadoğu’da Barış ” konulu panele CHP Sinop İl Başkanı Barış Ayhan, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Sinop Şube Başkanı Av. Yalçın Oğuz, Erfelek Belediye Başkanı Muzaffer Şimşek, Sinop KESK Dönem Sözcüsü Metin Gürbüz, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Konukman, partililer ve çok sayıda Sinoplu katıldı.

Programda ilk olarak konuşan Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Konukman, Haziran seçimlerinden sonra iktidarın Suriye’de siyasi taşeronluğa soyunduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Aziz Konukman; “Haziran seçimlerinden sonra resmen Suriye’de savaşa katılmak için bir takım hazırlıklar yapıldı. Çünkü taşeron olmak için yanıp tutuşan oradan bize de bir şey düşer diyen, eski emperyal rüyaları taşıyan yeni Osmanlıcılık ve benzeri yaklaşımlar gibi. Bu emperyalist savaşın içinde biliyoruz ki Türkiye’ye yer yok” dedi.

MİKRO MİLLİYETÇİLİK KÜRESELLEŞMENİN ORTAYA ÇIKARDIĞI BİR ŞEYDİR
Prof. Dr. Konukman; “Her şeyini dışarıdan ithal eden bir ülke olarak sen ancak orada vekalet savaşı verirsin. Oradaki savaş açık bir emperyalist savaş değildir. Yani bir Rus’u IŞİD’e karşı savaşırken göremezsiniz, Amerikan askerini orada sahada göremezsiniz. Orada taşeron dediğimiz mekanizmalar devreye girer. Mikro milliyetçilik küreselleşmenin ortaya çıkardığı bir şeydir.  Bosna Hersek’te olanları lütfen unutmayalım. Resmen emperyalizmin yerel düzeyde çatışmalar çıkartarak küresel emparyal güçlerin güçlenmesini sağlayan bir mekanizmadır. Mikro milliyetçilik tamda bu dönemde küreselleşmenin en çok arandığı nifak sokulan alanıdır. İçeride sürekli savaş halinde olan bir iktidarın, dışarıda savaş aramayacağını düşünmek safdillik olur” diye konuştu.

TÜRKİYE’NİN BARIŞI ORTADOĞU’DA YAŞAYANLARI DA İLGİLENDİRİYOR
Daha sonra söz alan CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner; Türkiye’de var olacak barışın sadece Türkiye’de yaşayanları değil Ortadoğu’da yaşayanları da ilgilendirdiğini belirtti. Cihaner; “Türkiye’nin barışı tek başına Türkiye’de yaşayanları değil dolayısı ile Ortadoğu’da yaşayanları da ilgilendiriyor. Türkiye politikası ile Ortadoğu politikası çok içiçe girmiş durumda. Bu nedenle dış politikadaki hamlelerin aynı zamanda Türkiye’de ki barışla da ilgili olduğunu tespit etmemiz gerekiyor. Bunun en tehlikelisi şuanda Türkiye’de yaşanan adı konulmamış savaş. Çünkü adı konulmadıkça her savaş, her çatışma daha fazla kirleniyor ve kirlenmeye mecbur kalıyor. Savaşında 17’inci yüzyılda atılmış olan bir hukuku var. Örneğin savaşta ölülerin nasıl defnedileceği, tıbbi yardımın nasıl yapılacağına dair kurallar vardır. Ama siz iç güvenlik diyerek bir şey yaptığınız zaman savaş hukukunun bile gerisindeki bir takım pratikleri hayata geçirebiliyorsunuz. Bunun gelecek kuşakların hafızasında nasıl iz bırakacağını hepimizin görmesi lazım. Şuanda içinde bulunduğumuz hem Suriye’ye karşı ilan edilmemiş bir savaşı yürütüyor olmamız hem de kendi içimizde yaşadığımız çatışma ortamı adı konulmadıkça gün geçtikçe daha çok kirlenmeye daha çok sorun yaratmaya aday” dedi.

HER OTORİTER SİSTEMİN DÜŞMANA İHTİYACI VAR
Konuşmasında Türkiye’de ki mevcut iktidarın düşman üretici bir taktik izlediğini ifade eden CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner, AK Parti’nin bu yolla düşman siyaseti diye adlandırılabilecek bir dil oluşturmaya çalıştığını belirtti. Cihaner; “Sonuna kadar emperyalizmin maşası haline gelmiş bir siyasi gelenek. Şimdi yerli ve milli üzerinden yeni yeni düşmanlar yaratıyor. Dikkat ediyorsanız Recep Tayyip Erdoğan; “Ya bendensiniz ya teröristsiniz” diyor. Alman bir hukukçunun geliştirdiği düşman hukuku terimi var. Özellikle AKP Cemaat birlikteliği döneminde çok özgün örneklerini gördük. Düşman hukuku düşmanlaştırmak istedikleri siyasi, aydın her kimse onu hak sahibi yurttaşlar olarak ele alınması yerine düşman olarak görüyor. AKP siyasette de düşman siyaseti teorisinden ilham alarak düşman siyaseti diyebileceğimiz bir dil oluşturmaya çalışıyor. Kontrollerindeki medyaların haber bültenlerinde, sayfalarda her sabah doğruluğu çek edilmemiş o anda insanların acaba bu doğru muydu diyebileceği bir komplo teorisi, üst akıl, toplumsal hafızadaki ne kadar olumsuz kavramlar var ise hepsini boca edip sanki bir tarafta AKP var bir tarafta Recep Tayyip Erdoğan var. Onun dışındaki herkeste işi gücü yok toplanmışlar bu Recep Tayyip Erdoğan’a nasıl kötülük yapabiliriz diye yapılabilen her şeye, demokratik hukuk sistemi içinde yada parlamenter sistem içerisinde bir düşman faaliyeti gibi kodlamaya çalışıyorlar. Bu tuzağa düşmememiz gerekiyor” dedi.

BARIŞ İSTEYEN HERKES BUNU TUTARLI BİR ŞEKİLDE YAPACAK

Barış isterken tutarlı olunması gerektiğinin altını çizen eden CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner, tüm siyasi kesimlerin ortak bir barış fikrinde birleşmesi gerektiğini söyledi. Cihaner; “Özelikle bu günlerde büyük kentlerimizde bombalar patlıyor. Bu bombalardan bazılarını IŞİD dediğimiz zaten bu yöntemi Suriye’de Ortadoğu’da bolca uygulayan örgüt tarafından gerçekleştirildiğini, bazılarının da PKK ya da PKK bağlantılı örgütler tarafından yapıldığı ortaya çıkıyor. Tutarlı bir barış planı bu tarz eylemlerle araya mesafe koymaya dair eleştirel bir bakış açısı geliştirmeyi de zorunlu kılar. Bu kadar zor dönemde barış derken, özellikle doğuda ve güneydoğuda çatışma ortamını eleştirip, şiddetle bu işin çözülemeyeceğini söylerken Ankara’da bir bombanın patlaması barış adına cesaretle ortaya çıkacak insanları da o kadar kolay ortaya çıkamaz hale getirebiliyor. Bu tarz şiddet eylemlerine başvuran örgütlerin çok ciddi bir kritiğe, eleştiriye tabi tutulması lazım. Onlarda barış talep ederken tutarlılıkları ile eylemlerinde de bunu göstermeliler. Aksi takdirde bu çatışma ortamının Türkiye’nin tamamına yayılıp çok daha büyük bir felaketin içerisinde bir arada yaşam arzumuzun da ortadan kalkması kaçınılmaz olacaktır. Barış isteyen herkes bunu tutarlı bir şekilde yapacak. Ülkede barış isteyip Suriye’ye silah, savaşçı göndermeyi kabul edemeyiz. Bir takım milli gerekçeler üretilip ulusal çıkar var deyip böyle bir felaketi onaylayıp, içeride barış talep edemeyiz. İçeride bir arada yaşama duygusunu, arzusunu tutarlı bir şekilde savunamayız” dedi.
         
 
 
Editör: Vitrin Haber