Sinop’un geçmiş tarihinden bir yaprak diyelim.

“SİNOP’UN TARİHİNE DAİR”

Sinop gibi zapdedilmesi güç ve bereketli bir mevkide bulunan büyük bir ticaret yolunun tabii kapısında yapılmış olan bir şehrirde herkesin gözü olup, onu elde etmek için savaş edeceği bir gerçekti. Böyle bir şehrin politik arzuları, genel kültürü ve dini ayinleri olması, büyük adamlar yetiştirmiş bulunması, adını Yunan ve Latin edebiyatına karıştırmış, paraları üzerine ve taşlara kazıtmış olması, netice olarak kendine ait bir tarihinin bulunması gerekirdi.

İlk karanlık zamanlarda pek kesin olmayan Asuri simalar var. Milesia’lı Yunanlıların buraya gelmesiyle bir ışık parlıyorsa da bu çabucak Cimmerria‘lıların gelmesiyle sönüyor. Fakat tekrar parlıyor. Bundan sonra 180 senelik bir boş tarih devri geliyor ki bu devrin sonlarına doğru barbar bir despotun şekli seçiliyor. Bundan sonra Atinalı’ların imdadı ve bunu takviye eden Perikles’in 600 yeni göçmen göndermesi gelir. Demokrat bir bağımsızlık hareketi Sinop’ta müstebit hükümeti deviriyor. Xenophon’un 10 bin askeri’nin Asya’nın ortasını katederek kıyı boyu gelmesiyle ve onların tahrikiyle derhal Sinop’un kolonileri sarsılıyor.

Büyük kelbi (cynic) (Eski Yunanistan’ın Diogenes ve Antistien gibi filozofları tarafından kurulan, cemiyet ve muaşeret kaidelerinin hiçe sayan felsefe mesleği. İnsanların her hareketinin sadece menfaat saikiyle olduğuna inanan ve faziletin her şeye üstün, nefse hakimiyetin faziletin başı olduğunu iddia eden felsefe okulu) filozof Atina’nın o kadar beğendiği hiçbir şeyden korkmamazlık karakterini olgunluğa getiriyor ve anavatanda komik şairler türemeğe başlıyor. Rhodia’lıların (Rodoslu) yardımı ile Sinop kaleleri ikinci Mithradates’in harp vasıtalarına dayanabiliyorsa da oğlu Pharnaces’in ani hücumu karşısında düşüyor.

Karadeniz fatihlerinin iktidarı Büyük Mithradates zamanında Sinop’un siyasi büyüklüğünü olgunluğuna getiriyor. Bu hükümdarın dildeki yeteneği, en kudretli zamanında Roma’yı yarım yüzyıl kadar şaşırtıp bırakan askeri dehası derecesindeydi. Bundan sonra kaçınılmaz olan Roma boyunduruğu geliyor. Bütün dünya gibi Sinop’ta o boyunduruğun altına giriyor. Bundan sonra orta zamanların karışıklığı ve en son da Türk hakimiyeti geliyor.

Not: Sinop’un geçmiş tarihi ile ilgili olarak siz değerli okuyucularıma zaman zaman bilgi vermeye çalışacağım