Patrona Osman Paşa gemilerini açığa (15 Kulaç derinliğe) demirlemekle kendine ve askerlerine olan güvenini ortaya koyarken kıyıya yakın demirlemiş nakliye gemilerini ve şehri korumaya amaçlamaktaydı. Osman Paşa’nın tahmin edemeyeceği durum ise; Rus filolarında ilk kez kullanılacak olan cephaneydi. Ne gemilerin büyüklüğü ne de topların çapı onu korkutmuyordu.  Fransız Askeri Mühendis ve General Henry Joseph PAİXHANS tarafında geliştirilen ve onun adıyla anılan, Osmanlının Lumbara (yanıcı ve patlayıcı) dediği içleri barut dolu düştüğü yerde parçalanan ve yangına sebep olan güllelerdi.

(Bazı kaynaklarda HUMBARA yazılmıştır. Aslında humbara havan toplarının atasıdır)

28 Kasım 1853 günü; Koramiral Nakhimov’un beklediği gemilerin yelkenleri ufukta görünür. Gelenler Sivastopol’a gönderdiği gemiler değildir. Gelen filo Tuğamiral NOVOSİLSKY komutasında ki takviye filosuydu. Sinop açıklarında buluştular. Böylece Üç kalyon, üç kapak, iki firkateyn ’den oluşan güçlü bir filo oldu.

29 Ekim 1853 günü; Sancak gemisi İmparatoriçe Mariya’da bir toplantı düzenledi Koramiral Nakhimov, Tuğamiral Novosilsky, Kıdemli Yüzbaşı Konstantin Kuzminsky ve diğer gemi komutanları burada tartışılarak kabul edilen plana göre baskına üç kalyon, üç kapak sınıfı savaşa katılacak iki firkateyn’de liman ağzını tutarak ihtiyatta kalacaktı. Aynı gün Amiralin emri filoya duyuruldu. Emir Nakhimov’un yaveri tarafından okundu. Emir şu cümlelerle bitiyordu “….Değişen durumlar hakkında ilk talimatların kendi işini bilen kumandanı zor durumda bırakabileceği konusundaki fikrimi söyleyeceğim. Bundan dolayı ben, hepinizin müstakil olarak, istediğiniz şekilde hareket etmenize müsaade ediyor, ancak vazifenizi mutlaka yerine getirmenizi istiyorum. Çünkü İmparator ve Rusya, Karadeniz filosundan zafer bekliyor. Bunu temin etmek bizim görevimizdir.”  Taarruz kararı “ hurra” çığlıkları ile kutlandı.

Geçe, oldukça rüzgarlı karanlık ve sürekli yağmurluydu. Gece yarısından sonra Rüzgar durmuştu yağış devam ediyordu.

30 Kasım 1853 Çarşamba günü; sabah ezanı ile kalkan, gemilerin mürettebatı sabah namazını kılmış, gemi imamlarının yaklaşmakta olan savaşla ilgili vaazlarını dinlemiş ve peksimetlerini birkaç zeytinle yemişlerdi.

O sabah hava puslu, deniz sakin ve rüzgar yoktu. Sıkıntılı, soğuk bir hava fırtına öncesi sessizliği ortalığa hakimdi. Mürettebat günlük işleri ile uğraşıyordu.

Saat 9:30 da çıkan poyraz (Kuzey doğu) rüzgarı soğuk ve beraberinde sulu sepken ile esmeye başladı. Bu kötü hava şartları yatay görüşü kısıtlıyordu.
Saat 10:30 da beklenen rüzgarın da çıkmasıyla, Ruslar sabırsızlıkla bekledikleri hava şarlarını yakalamıştı. Rus Sancak gemisi İmparatoriçe Mariya flamalar ile savaşa hazır ol, Sinop’a İleri işaretlerini veriyordu. Rus gemilerinde dualar ediliyordu.

30 Kasım sabahı, karakol görevi Arap Yahya Beye verilmişti. Taif kazanlarını yakmış sitim tutmuştu. Hava şartları nedeniyle karokol görevi hazırlıklarını durdurmuş bekliyordu.

30 Kasım 1853 Çarşamba günü; sabah ezanı ile kalkan, gemilerin mürettebatı sabah namazını kılmış, gemi imamlarının yaklaşmakta olan savaşla ilgili vaazlarını dinlemiş ve peksimetlerini birkaç zeytinle yemişlerdi.

O sabah hava puslu, deniz sakin ve rüzgar yoktu. Sıkıntılı, soğuk bir hava fırtına öncesi sessizliği ortalığa hakimdi. Mürettebat günlük işleri ile uğraşıyordu.

Saat 9:30 da çıkan poyraz (Kuzey doğu) rüzgarı soğuk ve beraberinde sulu sepken ile esmeye başladı. Bu kötü hava şartları yatay görüşü kısıtlıyordu. Saat 10:30 da beklenen rüzgarın da çıkmasıyla, Ruslar sabırsızlıkla bekledikleri hava şarlarını yakalamıştı. Rus Sancak gemisi İmparatoriçe Mariya flamalar ile savaşa hazır ol, Sinop’a İleri işaretlerini veriyordu. Rus gemilerinde dualar ediliyordu.

30 Kasım sabahı, karakol görevi Arap Yahya Beye verilmişti. Taif kazanlarını yakmış sitim tutmuştu. Hava şartları nedeniyle karokol görevi hazırlıklarını durdurmuş bekliyordu.