İstanbul Üniversitesi’nde sağlık ve teknoloji birleşti. 

İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İstanbul Üniversitesi’nin araştırma üniversitesi olma yolunda çok büyük ve hızlı adımlar attığını söyleyerek teknolojik gelişmeleri eğitim sistemine başarılı şekilde entegre ettiklerini ifade etti. Prof. Dr. Mahmut Ak, “Türkiye’de oyun sensörleri ile tedavi dönemini başlattık. Bu, teknolojiyi eğitim sistemimize başarı ile entegre etmemizin güzel bir sonucudur” dedi.

İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, teknolojinin üniversitede verilen eğitime başarılı bir şekilde entegre edildiğinin güzel bir örneği olarak İÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi (SABİF) Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde uygulamaya konulan oyun sensörleri ile hastaların tedavi edildiği yöntemin toplum için de büyük önem taşıdığını belirtti. Katma değer oluşturan projeler üreterek bilimsel alanlarda ülkemizi başarı ile temsil eden İstanbul Üniversitesi’nin uluslararası rekabette önemli bir yapı taşı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mahmut Ak, “İstanbul Üniversitesi değerleri akademik kadrosu ve bilimsel ve teknolojik anlamda sahip olduğu olanaklarla Türkiye’nin bilim üssü olan bir üniversitedir” dedi. Türkiye’de oyun sensörleri ile tedavi uygulamasını başlatan ilk merkez olduklarını dile getiren Prof. Dr. Mahmut Ak, “Bilim alanında bu tür inovatif yaklaşımlara ihtiyacımız var. Ülkemizde bu uygulama daha da yaygınlaşacak. Böyle önemli bir çalışmaya öncülük ettikleri için öğretim üyelerimizi tebrik ediyorum. Farklı projelerde öğretim üyelerimize destek vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.

İÜ SABİF’DE REHABİLİTASYON TEKNOLOJİ İLE BİRLEŞTİ
İstanbul Üniversitesi’nin teknoloji ve araştırma üniversitesi olma yolunda attığı adımların önemli bir sonucu İÜ SABİF Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde ortaya çıktı. İÜ SABİF Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde artık hastalar oyun sensörleri sayesinde tedavi ediliyor. Teknolojik rehabilitasyon beyin felçli, romatizmal hastalıklı ve doğumsal felçli çocuklarda ve yetişkinlerde uygulanıyor. İÜ SABİF Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Ela Tarakçı yaptığı açıklamada teknolojinin hayatımızın ayrılmaz bir parçası olduğunu söyleyerek bunu güzel bir fırsata çevirmeyi başardıklarını şu sözlerle açıkladı: “Teknoloji günlük hayatımızın içine o kadar girdi ki yakınmaya başlar olduk. Özellikle aileler, çocuklarının teknolojik aletlerle geçirdikleri fazla vakitten şikâyetçi oluyorlar. Biz de aslında bu yakınmayı kendi adımıza bir fırsata dönüştürdük. Çocuklara uygulayacağımız fizyoterapi tekniklerini, rehabilitasyon egzersizlerini oyun sensörleri ile birleştirdik.”

“SANAL BİR ORTAM OLUŞTURUYORUZ”
Fizyoterapi ve rehabilitasyona ihtiyaç duyan çocukların günlük hayatta yapamadıkları aktiviteleri teknolojinin yardımıyla İÜ SABİF Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde yapmaya başladıklarını, çocuklara egzersiz yaptırmanın oldukça zor olduğundan teknolojiyi rehabilitasyonla birleştirerek oyun konsollarını fizik tedavide kullanılmaya başladıklarını ve hangi bölgeye odaklanmak istiyorlarsa ona uygun oyunları seçtiklerini belirten Doç. Dr. Tarakçı, “Rehabilitasyondaki uygulamalarımız kapsamında zaman zaman hastalarda dengeyi geliştirmeye, zaman zaman esnekliği arttırmaya, zaman zaman da kas gücünü arttırmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. Bu sensörlerle hareketlerin algılanması ve kontrol edilmesi daha kolay sağlanabiliyor. Kişiler için sanal bir ortam oluşturarak, kişilerin bu ortamda aktivite yapmasını sağlıyoruz. Bu da egzersizlerimiz sırasında hareketleri algılamamızı ve hastalara geri dönüşüm yapmamıza yardımcı oluyor” açıklamalarında bulundu.

“TEKNİK TÜM HASTALARA ENTEGRE EDİLEBİLİYOR”
Mühendisler ile birlikte çalıştıklarını belirten Doç. Dr. Tarakçı çocuklar için önerdikleri egzersizlerin oyunlar ile yapıldığını söyledi. Doç. Dr. Tarakçı, “Biz egzersiz uzmanlarıyız ama bunları yazılıma dönüştürmek gerekiyordu. Bunun için de mühendis hocalarla işbirliğinde bulunduk, mühendislerle birlikte hastalar için egzersiz ve tedavi amaçlı oyunlar yazmaya başladık. Bu oyunlarla birlikte de uygulamaları geliştirdik” ifadelerini kullandı. Tekniğin özel olarak belli bir hasta grubuna yönelik geliştirilmediğini de belirten Doç. Dr. Tarakçı, egzersiz yaptırmak ve fizyoterapi yöntemlerinden faydalanmasını istedikleri tüm hastalara bu tekniği entegre edebildiklerini de sözlerine ekledi.

“TÜRKİYE’DEKİ İLK MERKEZ”
Türkiye’de ve yurt dışında da oyun konsolları ile tedavi uygulayan birçok merkez bulunduğunu belirten Doç. Dr. Tarakçı, “Türkiye’de bunu uygulayan ilk merkez biziz. Şu an için uzmanlarımızdan, ailelerden ve hastalardan aldığımız görüşlere göre projemiz çok olumlu sonuçlar veriyor” dedi. Doç. Dr. Tarakçı konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Fiziksel aktiviteleri hem çocuklar için hem de yetişkinler için oldukça yetersiz olan bir toplum halini aldık. Hedeflerimizden biri hasta gruplar için geliştirmiş olduğumuz bu uygulamanın çağımızın önemli sorunlarından biri olan obezitenin önlenmesi için kullanılması. Yakında böyle bir proje başlatacağız. Obezitenin oluşmadan önce engellenmesi için yürüttüğümüz projelerin etkinliğini araştıracağız. Bunu tüm okullarda yaygınlaştırarak var olan beden eğitimi dersleri ve bunlara ek olarak da oyun konsollarıyla yapılan fizyoterapi ve egzersiz uygulamaları ile obezitenin oluşumundan önce önleyici bir yaklaşım olacağını düşünüyoruz.”
İHA
 
Editör: Vitrin Haber