Kurban Bayramı’nda günlük 5 köfte veya 12-15 parça kuşbaşı etten daha fazla tüketilmemesini tavsiye eden Dyt. Ceren Kaplan, “Kırmızı et, iyi kalite bir hayvansal protein olup, demir, çinko, magnezyum, fosfor mineralleri ve B1, B6, B12 ve A vitaminleri ile birlikte yüksek miktarda doymuş yağ içerir. Tabakta etle birlikte süt, meyve-sebze, tahıl grubu da bulunmalı ve dört yapraklı yonca modeli tamamlanmalıdır. Bu sayede hem çeşitlilik sağlanır hem de besinlerin yararı artacaktır” dedi.

Medipol Üniversitesi Bahçelievler Hastanesi’nden Diyetisyen Ceren Kaplan, Kurban Bayramı’nda artan et ve tatlı tüketimine ilişkin bilgiler verdi. Dyt. Ceren Kaplan, risk grubunda yer alan bireylerin Kurban Bayramı’nda ekstra dikkat etmesi gerektiğini belirterek, “Yılda bir kere olan, geniş sofraların kurulduğu, mutlulukların paylaşıldığı bir Kurban Bayramı’na daha gelmiş bulunuyoruz. Her ne kadar sevdiklerinizle birlikteyken kalorileri değil, anılarınızı sayın desek de dengeyi tutturabilmek fiziksel ve ruhsal sağlığımız için belirleyici bir faktördür. Bayram boyunca artan et ve tatlı tüketimi sağlıklı kişileri de etkileyebilmekle birlikte özellikle kalp-damar hastaları, hipertansiyon hastaları, diyabet hastaları, böbrek hastaları gibi kronik rahatsızlığa sahip kişileri ve yaşlılar, çocuklar gibi yüksek risk grubunda bulunan bireyleri daha çok etkilemektedir. Bu sebeple sağlıklı beslenme ilkelerinden şaşmayıp uygun zamanda, uygun miktarda, uygun şartlarda ve uygun örüntülerde beslenmeye dikkat edilmelidir” diye konuştu.

"Etleri dondurucuda büyük değil küçük parçalarla saklayın"

Kurban etinin hazırlanması hususunda da birçok faktörün göz önünde bulundurulmasını söyleyen Dyt. Ceren Kaplan, şöyle devam etti: "Veteriner kontrolü altında olmayan ve uygun şartlarda kesilmeyen kurbanlık hayvanlardan salmonella, tenya, şarbon, tüberküloz gibi hastalıkların bulaşma ihtimali yüksektir. Bu sebeple hayvanlar uygun şartlarda, uygun şekillerde kesilmelidir. Eti hazırlarken kullanılan kesme tahtalarında başka bir doğrama işlemi yapılmamalı, çiğ sebze ve meyveler başka bir tahtada doğranmalıdır. Derin dondurucuya atılacak olan etler büyük parçalar şeklinde değil de, kuşbaşı, kıyma gibi küçük ve tek pişirimlik parçalara ayrılıp, buzdolabı poşetlerine koyulup eksi 18 derecede saklanmalıdır. Etler pişirilmek için derin dondurucudan çıkartıldığında ise kesinlikle güneşin altında çözdürülmemeli, buzdolabında çözdürülmeli, çözdürülen etler kısa süre içerisinde pişirilmeli ve tekrardan dondurucuya atılmamalıdır."

"Eti akşam değil öğlen tüketin"

Dyt. Kaplan, günlük 5 köfteden fazla et tüketilmemesi gerektiğini belirterek, şu bilgileri verdi: "Kırmızı et, iyi kalite bir hayvansal protein olup, demir, çinko, magnezyum, fosfor mineralleri ve B1, B6, B12 ve A vitamini açısından zengin bir içeriğe sahip olmakla birlikte yüksek miktarda doymuş yağ içermektedir. Faydalarının yanında sebep olabileceği zararlar da düşünülüp günlük 5 köfte veya 12-15 parça kuşbaşı etten daha fazla tüketilmemelidir. Özellikle sakatatlar doymuş yağ ve kolesterol yönünden daha zenginlerdir. Tüketim miktarlarına ekstra dikkat edilmeli, kalp ve kolesterol hastası kişiler tarafından tüketilmemelidir. Etin kendi yağ içeriği yüksek olduğu için pişirilirken ekstra yağ eklenmemeli ve kızartma, kavurma gibi zararlı pişirme yöntemlerinden uzak durulup, ızgarada pişirme, haşlama, fırınlama gibi sağlıklı pişirme yöntemleri tercih edilmelidir. Izgarada pişirme yöntemi uygulanırken etler ateşe çok yakın olmamalı ve kömürleşecek kadar kızartılmaması gerekmektedir. Bu durum hem vitamin, mineral kayıplarına sebep olmakta hem de kanser riski taşımaktadır. Sindirim problemi yaşanmaması için et grubu hem bireyin hem metabolizmanın daha aktif olduğu öğlen saatlerinde tüketilmeli, akşam öğününde sindirimi daha kolay ve daha hafif olan sebze yemekleri tercih edilmelidir."

"Sebze, yeşillik ve su tüketimini artırın"

Kurban etinin yanında yeşillik ve sebze tüketiminin artırılmasını tavsiye eden Dyt. Kaplan, “Kırmızı ette bol miktarda mevcut olan demirin vücutta daha aktif bir şekilde kullanılması için yanında mutlaka limonlu, bol yeşillikli salata veya zeytinyağlı sebze yemeği tüketilmelidir. Tabakta etle birlikte, süt grubu, meyve-sebze grubu, tahıl grubu besinleri de bulunmalı ve dört yapraklı yonca modeli tamamlanmalıdır. Bu sayede hem beslenmede çeşitlilik sağlanmış olacak hem de besinlerin yararı artacaktır. Etin yanında makarna, pilav yerine bulgur pilavı, esmer pirinç; gazlı, asitli içecekler yerine yoğurt, ayran, cacık tüketilmelidir. Tatlı tüketiminde aşırıya kaçılmamalı, ağır ve şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar ve meyveler; asitli, şekerli içecekler yerine açık limonlu çayları ve bitki çayları tercih edilmelidir. Eğer şerbetli tatlı tüketilmek isteniyorsa bayram boyunca toplamda 3-4 dilimi geçmeyecek şekilde, öğle saatlerinde tüketilmelidir. Börek, sarma, dolma gibi besinler tüketilmek istenirse öğle yemeğinde, 1 porsiyonu aşmayacak şekilde, yanında yoğurt, ayran veya yağsız salata olacak şekilde tüketilmelidir” ifadelerini kullandı.

"Et kesildikten sonra buzdolabında 1-2 gün bekletildikten sonra sağlıklı pişirme yöntemleriyle pişirilip öyle tüketilmelidir"

Dyt. Ceren Kaplan, bayramda su tüketimi ve egzersizin önemine işaret ederek, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Gün içerisinde fazla miktarda içilen çay, kahve gibi içecekler vücuttan gereğinden fazla su uzaklaştırılmasına sebep olabilir, bu sebeple günlük 2,5-3 litre su tüketilmelidir. Gün içerisinde yenilenleri dengelemek için akşam yemeğinden 45-60 dakika sonra 30-45 dakikalık tempolu yürüyüş yapılmalıdır. Bayramda kesilen hayvanın eti genelde bekleme yapılmadan birkaç saat içerisinde pişirilerek tüketilir. Oysa yeni kesilmiş ette oluşan ölüm sertliği, etin hem daha zor pişmesine hem de daha zor sindirilmesine sebep olur. Özellikle herhangi bir mide rahatsızlığı olan kişilerde sindirim problemleri daha net olarak görülür. Bu sebeple et kesildikten sonra buzdolabında 1- 2 gün bekletildikten sonra sağlıklı pişirme yöntemleriyle pişirilip öyle tüketilmelidir".

"Bayram kilolarından 3 günlük detoks ile kurtulun"

Bayramda et ve tatlıyı fazla kaçıranlar için Dyt. Ceren Kaplan, sonrasında uygulanabilecek 3 günlük detoksu şu şekilde açıkladı: "Kahvaltıda 5-6 adet çilek veya 10- 12 adet frambuaz, 1 silme tatlı kaşığı chia tohumu tüketilmeli. Ara öğün olarak 1 fincan filtre kahve, 1 tatlı kaşığı soğuk sıkım çörekotu yağı ve 2 adet ceviz yenilmeli. Öğlen tercihinde de 6-8 yemek kaşığı susuz zeytinyağlı sebze yemeği ve 1 ince dilim esmer ekmek tüketilmeli. Yine ara öğünde 1 fincan ananaslı yeşil çay, 2-3 adet kuru kayısı veya kuru erik tercih edilmeli. Akşam ise fırınlanmış kabak yanında nane, pulbiber, zerdeçal, çok az karabiber eklenmiş 1 küçük kase yoğurt tüketilmelidir. Bu beslenme programı herhangi bir kronik hastalığı bulunmayan sağlıklı kişiler içindir."

Kaynak: iha