Alerji, bir maddeye bireyin teması ile vücudunun anormal duyarlılık göstermesidir. Çoğu zaman genetik geçiş göstermekte olan alerji, 3 yaşa kadar en sık inek sütü, soya ve yumurta gibi gıdalara karşı ön planda iken, 3 yaştan sonra hava ile alınan ev tozu akarı, küf mantarı, polenler, hayvan tüyü ve epiteline bağlı reaksiyonlar ön plana geçer. Acıbadem Ankara Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Bahar Öznur, mevsim geçişlerinde çocuklarda görülen deri hastalıklarıyla ilgili bilgi verdi. Çocuklarda alerji tanısının alerji testleri ile konulduğunu belirten Öznur, gıda alerjilerinin taranmasının kan testleri ile yapıldığında daha güvenli sonuç verirken, solunum sistemini ilgilendiren ev tozu akarı, polen gibi maddelere karşı alerjinin en iyi alerji deri testleri ile araştırıldığını ifade etti.

“ALERJİK EGZAMA UYKUSUZLUĞA NEDEN OLABİLİR”
Öznur, şunları kaydetti: “Alerjik egzama ya da atopik dermatit adı verilen hastalık, özellikle hayatın ilk yıllarında yoğun olarak görülen deride kızarıklık, kuruluk, pullanma artışı ile seyreden bir deri hastalığıdır. Hastaların sıklıkla başvurduğu şikayetler deride kaşıntı, kızarıklık ve buna bağlı huzursuzluk, uykusuzluktur. Hastalarda yanaklar, boyun altı, dirsek içleri ve diz arkası gibi bölgeler en çok etkilenen alanlardır. Beş yaşına doğru alerjik egzamaların şiddeti azalır. En önde gelen sebep gıdalara karşı gelişen alerjidir. Gıdalar içinde de en sıklıkla inek sütü ve yumurta sorumlu bulunmaktadır. Ayrıca hava yolu ile alınan ev tozu, küf, mantar, ağaç polenleri, yabani ot polenleri gibi alerjenler de hastalığı tetikleyebilir. Ayrıca kuruluk, şiddetli sürtünme, irritasyona bağlı sıkı kıyafetler, yünlü kıyafetler gibi fiziksel uyaranlar da şikâyetlerin artmasına sebep olabilmektedir. Tedavide alerjenle temasın azaltılması şikayetlerde azalmaya neden olacaktır. Ayrıca banyo sonrasında nemlendirici uygulama ile cildi nemli tutma bu yönde etkili olmaktadır. Koruyucu önlemlerin yetersiz kaldığı durumlarda ağızdan alerji ilaçları ve kremlerle tedavi gerekebilmektedir. Kaşıntının getirdiği stres hastalığın daha da kötüleşmesine neden olur.”

"8 HAFTADAN UZUN SÜREN KRONİK ÜRTİKERDE YİNE GIDA ALERJİLERİ ÖN PLANDA GELİR"
“Diğer bir alerjik hastalık olan ürtiker, halk arasında 'kurdeşen' olarak bilinen deride kaşıntılı kırmızı renkli kabarıklar ile seyreden bir hastalıktır” diyen Dr. Bahar Öznur, “Genellikle tüm vücutta yaygın olarak görülebilir. Lezyonlar yarım saat ile 24 saat arasında gerileyerek farklı alanlarda ortaya çıkar. Hastalık 8 haftadan kısa süreli olduğunda akut ürtiker olarak adlandırılır ve en sık nedenleri enfeksiyonlar, gıdalar ve ilaçlardır. 8 haftadan uzun süren kronik ürtikerde yine gıda alerjileri ön planda gelir. Sindirim sisteminde parazitlerin varlığı, ilaç alerjileri, böcek sokmaları da nedenler arasında yer almaktadır. Hafif durumda tedaviye hızla yanıt verir ve endişe etmeye gerek kalmaz. Ancak ürtikerin ağır tablosu olan anjio ödem konusunda hızlı davranmak gerekir. Ailelerin bu konuyla ilgili olarak dil ve dudakta şişme ile ortaya çıkan anjioödem adı verilen durumda yakınlarında bulunan bir sağlık merkezine başvurmalarında yarar vardır. Tedavide sorumlu etkenin ortadan kaldırılması önemlidir. Ağızdan alerji ilaçları ile ve kortizonlu ilaçlarla tedavi uygulanabilir” ifadelerini kullandı.
İHA
Editör: Vitrin Haber