Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Sinop ile birlikte 81 İl Sağlık Müdürlüğü’ne gönderilen yazı ile 3-9 Kasım tarihleri arasında “Organ ve Doku bağışı Haftası”nın covid-19 pandemisi nedeniyle  yazılı, görsel ve digital materyaller kullanılarak gerçekleştirilmesine karar verildi.

Sağlık Bakanlığı, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Tekin imzası ile 81 İl Sağlık Müdürlüğüne gönderilen yazıda şu ifadelere yer verildi;
Ülkemizde her yıl 3-9 Kasım tarihleri arasında “Organ ve Doku bağışı Haftası” olarak kutlanmaktadır.
Organ ve doku bağışı hizmetlerinin geliştirilmesindeki en önemli husus bu konuda bilgi eksikliğinin giderilmesi, organ bağışı bilincinin geliştirilmesi ve halkın organ ve doku bağışı konusunda teşvik edilmesidir.
Dünyanın ve ülkemizin de içinde bulunduğu covid-19 pandemisi sürecinde toplumsal aktiviteler ve sürçlerle ilgili zorunlu olarak birçok kısıtlamalar getirilmiştir. Bu sebeplerden ötürü topluma yönelik alışa gelinen ve periyodik olarak her yıl tekrarlanan birçok aktivite ve etkinliklerin gerçekleştirilmesi zorunlu olarak askıya alınmıştır.
Bu doğrultuda pandemi şartları göz önünde bulundurularak düzenlenecek olan Organ Bağışı Haftası Programı kapsamında Bakanlığımız tarafından önerilen yazılı, görsel ve digital materyaller kullanarak yapılacak etkinlikler dışında başka bir etkinlik yapılmayacaktır.
İllerde Organ Bağışı Haftası nedeniyle düzenlenmesi planlanan tüm programların pandemi şartları göz önünde bulundurularak, toplu etkinlikler yerine yazılı, görsel ve digital materyaller kullanılarak tasarlanması gerekmekte olup digital ortamda sunum, konferans, sempozyum vb. etkinliklerin teşvik edilmesi uygun görülmektedir.

ORGAN BAĞIŞI NEDİR?
Organ bağışı kişinin hayatta iken kendi özgür iradesiyle, organlarının bir kısmını veya tamamını ölümünden sonra başka hastaların tedavisinde kullanılmak üzere vasiyet etmesidir. 18 yaşını aşmış, akli dengesi yerinde olan herkes organ bağışında bulunabilir.

ORGAN BAĞIŞINDA BULUNAN HERKESİN ORGANLARI KULLANILABİLİR Mİ?
Organ bağışı yapılmış olsa bile her ölümden sonra organ nakli mümkün değildir. Örneğin; kişi evde, sokakta, acil serviste veya hastanelerin herhangi bir servisinde ölmüş ise organları kullanılamaz.
Yalnızca yoğun bakım ünitelerinde solunum cihazına bağlı olarak ölen, yani beyin ölümü gerçekleşen kişilerin organları nakledilebilir.

BEYİN ÖLÜMÜ NEDİR, TANISI NASIL KONULUR?
Beyin ölümünde, beyin fonksiyonları tamamen kaybedildiği için geri dönüşü yoktur, tam ve kesin olarak ölüm gerçekleşmiştir, bu durum bitkisel hayatla karıştırılmamalıdır. Beyin ölümü teşhisi konulabilmesi için birtakım testlerin uygulanma zorunluluğu vardır. Bu testlerin sonucunda, alanında uzman iki hekim tarafından, beyin ölümü gerçekleşip gerçekleşmediği kararına varılır daha sonra bu karar aileye bildirilir.

ORGAN BAĞIŞ KARTI OLSUN YA DA OLMASIN AİLELERDEN İZİN ALINIR MI?
Organ bağış kartı olup olmadığı bakılmaksızın beyin ölümü gelişmiş tüm vakaların aileleri ile mutlaka görüşülür. Bu görüşme organ nakil koordinatörü tarafından gerçekleştirilir. Aile onayı olmadan hiç kimsenin organları alınamaz ve kullanılamaz.

HANGİ ORGAN-DOKULARI BAĞIŞLAYABİLİRİM?
Kalp, kornea, tendon, karaciğer, ince bağırsak, yüz ve saçlı deri, böbrek, kemik, ekstremite (kol,bacak), pankreas, kas dokusu, üst solunum, akciğer, kıkırdak, üst sindirim yolları, deri, uterus (rahim).

ALINAN ORGANLAR HERKESE NAKLEDİLEBİLİR Mİ?
Nakil işlemleri Sağlık Bakanlığı bünyesinde Ulusal Koordinasyon Sistemi tarafından yürütülür ve yapılan tüm işlemler kayıt altına alınıp belgelenir. Organ dağıtımı; ulusal bekleme listelerinde kaydı olanlar arasından, öncelikle tıbbi aciliyeti olan hastalar olmak üzere, kan ve doku grubu uyumuna göre yapılır. Din, dil, ırk, cinsiyet, zengin veya fakir ayrımı gözetilmez. Alıcı ve vericinin kimlik bilgileri ailelerin izni olmadan açıklanamaz. Gizli kalması kanunen esastır.

İLERİ YAŞ VEYA KRONİK HASTALIĞIN OLMASI ORGAN BAĞIŞINA ENGEL MİDİR?
Yaşın ileri olması, kronik bir hastalığın bulunması, alkol veya sigara içiliyor olması ve benzeri nedenler organ bağışı yapılmasına engel değildir.

ORGAN BAĞIŞI YAPILDIKTAN SONRA, VAZGEÇİLEBİLİR Mİ?
Organ bağışından vazgeçildiğinde bu yeni kararı aile ile paylaşılması  ve organ bağış kartının imha edilmesi yeterlidir.

DİNEN BİR SAKINCASI VAR MIDIR?
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu organ bağışını insanın insana yapabileceği en büyük yardım olarak tanımlanmıştır. 06.03.1980 tarih ve 396 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu bildirmiştir. Kuran –ı Kerim’ de Maide suresi 32. Ayette “Kim bir kimseye hayat verirse, o sanki bütün insanlara hayat vermişçesine sevap kazanır” diye buyrulmuştur.

ORGAN BAĞIŞI İÇİN NEREYE BAŞVURMAK GEREKİR?
İl veya İlçe Sağlık Müdürlükleri, Devlet Hastaneleri, Üniversite Hastaneleri, Özel Hastaneler, Aile Hekimliği Merkezleri, Toplum Sağlığı Merkezleri.

ORGAN BAĞIŞININ YASAL BOYUTU NEDİR?
29.05.1979 tarih ve 2238 sayılı kanunla organ bağışının yasal boyutu belirtilmiştir. Buna göre:
Madde 6: 18 yaşını doldurmuş ve mümeyyiz olan her kişiden organ ve doku alınabilmesi için vericinin en az iki tanık huzurunda açık bilinçli ve tesirden uzak olarak önceden verilmiş yazılı ve imtiyazlı veya en az iki tanık huzurunda sözlü olarak beyan edip imzaladığı tutanağı bir hekim tarafından onaylanması zorunludur.
Madde 14: Bir kimse sağlığında vücudunun tamamını veya dokularını tedavi, teşhise bilimsel amaçlar için bırakıldığını resmi ya da yazılı bir vasiyetle belirtmemiş veya iki tanık huzurunda açıklanmamış ise, sıra ile eşi, reşit çocukları, ana veya babası veya kardeşlerinden birisinin; Bunlar yoksa yanında bulunan herhangi bir yakının muvaffakiyeti ile ölüden organ ve doku alınabilir.
 

Editör: Vitrin Haber