Sinop İl Genel Meclisi’nde davetli olarak yaptığı konuşmasında kent ve ülke gündemine dair önemli konulara değinen Prof. Dr. Emin Kuru, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
“Geçtiğimiz günlerde Sinop İl Genel Meclisi’nde yaptığım konuşmada, çıraklık eğitiminde devlet desteğinin 22 yaşa düşürülmesinin, üniversiteden mezun olamayan işsizleri ve genç emeklileri menfi yönde etkilediğini söyledim.
İl Genel Meclisi’nde yaptığım konuşmada 3308 sayılı yasanın kırsal uygulamasını anlattım. Bu yasa, AK Partili Bakan Ziya Selçuk döneminde çıkmıştır. 3308 sayılı Çıraklık Yasası’nın kırsala sağladığı avantajları şöyle sıraladım;
· Köyde yaşayan çocuk, ortaokuldan sonra benim işletmeme kayıt olursa meslek lisesi mezunu olabiliyor. Uluslararası geçerliliği olan NACE kodlu ustalık diploması verebiliyorum.
· Devlet öğrenciye iş yeri sigortası yapıyor, işveren bir öğün yemek sağlıyor.
· Çıraklara ayda 7 bin, kalfalara 11 bin lira hibe devlet desteği veriliyor.
· Uluslararası tanınırlığı olan “NACE kodlu” diploma verdiğimden, mezun olanlara Avrupa ve Amerika’da oturum önceliği sağlanıyor.
· Esnaf odasına kayıt olup, halk bankasından köyde yaşayanlar dahi düşük faizli esnaf kredisinden istifade edebiliyor.
· Kırsalda, baba ocağında kendi işini kurabiliyorsun.
Üretime dönük ve ayakları yere basan bu uygulama ile İstanbul’dan köyüne dönüş yapanların ve genç emeklilerin, üniversiteyi bitirememiş gençlerin iş kurmasına vesile olunabiliyordu. Bu uygulama Anayasa’nın amil hükmü idi; Avrupa Birliği entegrasyon uyum yasası kapsamında 7 yaşından 70 yaşına herkes çıraklık meslek eğitim desteğinden istifade edebiliyordu.
Çıraklık desteğinin 22 yaş ile sınırlanması yanlıştır!
Ancak Sayın Bakan Yusuf Tekin, çıraklık desteğini 22 yaş ile sınırladı. Hem vatandaşın anayasal hakkını ihlal etti, hem de kentten köyüne dönüş yapmak isteyenleri olumsuz yönde etkiledi. Bir bakanın başlattığını gelen bakanın bozması, devlette devamlılık ve güvenilirliği sarsmaktadır.
Türkiye’de pandemi dönemi itibarıyla 15 milyon iyi eğitim alamamış genç var; 23 yılda 19 milyon üniversiteyi bırakmış genç bulunuyor. Yaş ortalaması 43 olan 15 milyon genç emekli var. Toplamda 45 milyon, devletin üretime yönlendirmesi gereken gençliğimiz var. Bu gençlerden işsiz olanların üretime katılması, iş kurmaları teşvik edilmesi gerekirken hayata tutunmaları engellenmektedir. Gençlik, bir ülkenin milli gücüdür, geleceğidir, ülkenin varlık sigortasıdır.
Sayın Yusuf Tekin’in mesleki eğitim destek yaşını 22’ye çekmekle, 45 milyon gence “haliniz varsa görün” diyerek bu potansiyeli sokağın kucağına itmiştir. Bu yönetim anlayışı, iktidar olma mesuliyeti ile çelişmektedir.
Büyüklerimiz boşta gezenlere “git sanayide meslek öğren” derlerdi. Zikrettiğim 45 milyon gencin meslek öğrenme, iş kurma ve hayata tutunma şansı 22 yaş sınırlaması ile Cumhur İttifakı’na ve işsiz gençlere aslında kötülük yapılmıştır. Çünkü üniversite bitirememiş gençliğin, devlet destekli meslek öğrenmeleri ve iş kurmaları, üretime katkı sunmaları ülkenin geleceği için çok önemlidir. İşsizlik fonunda toplanan işveren vergileri ile meslek eğitimi yapılmakta idi; çırak ve ara eleman ihtiyacı bu sistemle gideriliyordu. 22 yaş sınırlaması, yönetim bilimi ile de çelişmektedir. Ülke, ihtiyaç duyulan ara eleman ve çırak ihtiyacını nasıl giderecektir?
Sayın Cumhurbaşkanımızdan 22 yaş sınırlamasının kaldırılmasını, 45 milyon genç adına talep ediyoruz. Bu hususun, Sayın İl Genel Meclisi üyeleri tarafından Cumhurbaşkanına iletilmesini canı gönülden istiyoruz.
Üniversite bitirememiş gençlerin köyüne dönen genç emeklilerin elinden tutamıyoruz; fakat köylerde yaşayan ortaokul mezunu gençleri arıcılık ve kanatlı hayvancılık programına kayıt edebiliyorum. İl Genel Meclisi üyelerinin önerecekleri çocukların işletmeme kaydı hususunda mutabakata vardık.
Kırk tane arıcılıkta, kırk tane de kanatlı hayvancılıkta olmak üzere toplam 80 ortaokul mezunu öğrenci, yukarıdaki haklardan istifade edebilir. İşletmeme kayıt olurlarsa meslek lisesi mezunu olabileceklerini duyurdum.
Çırnık Köprüsü çatlamış durumda!
Bir hususa daha dikkatinizi çekmek istiyorum:
80 yıl önce yapılan Çırnık Köprüsü’nden, 50–60 tonluk odun yüklemiş kamyonlar geçiyor; köprü çatlamış durumdadır. Tedbir olarak bu köprüden ağır vasıtaların geçmemesi gerekiyor. Teknik bir heyet gönderilerek ilgililerin ve yetkililerin durum tespiti yaptırması ve yasal sorumluluklarını yerine getirmeleri tavsiye edilir.
Yaykıl grup yolunun çok acil onarılarak, çatlamış Çırnık Köprüsü’nün alternatif yolu olarak hazırlanması gerektiğini söyledim.
Sinop – Boyabat kara yolu bölünmüş yol olmalı!
İstanbul-Ankara yolu, Boyabat’tan tünele kadar çift şerittir. Tünelden Kabalı yol ayrımına kadar tek şerit. Geniş bir yerden daracık bir yere giriyorsunuz ve bu yolda sürekli kazalar oluyor. Yakın zamanda 2 doktor ve 1 sağlık çalışanını bu yolda kaybettik. Sayın vekil ve ben de iki defa bu yolda kaza geçirdim.
Lütfen o yolu gündeminize alın. Bu yolun çift şeritli olması ve uluslararası yol standartlarına kavuşması gerekmektedir. İlgili ve yetkililere arz ediyorum.
Bana burada söz hakkı tanıyan İl Genel Meclis Başkanı Ersin Yaman Bey ve yönetimine teşekkür ederim.”
