Kazakistan Kadın, Aile ve Nüfus Politikası Ulusal Komisyonu Başkanı Lazzat Ramazanova, “Elde edilen verilere göre barış süreçlerine dahil olan kadınlar, savaş ganimetlerinden çok sürdürülebilir barışın temel unsurları uzlaşma, ekonomik kalkınma, eğitim ve geçiş dönemi adaletine odaklanırlar” dedi.

Ramazanova, kadınların dinler arası uyumluluk ve toplumsal refah üzerindeki rolüne ilişkin açıklamalarda bulundu. Dünya çapında kadın eşitliği gündemini ilerletmek açısından yapılan birçok çalışmaya rağmen daha da yapılması gereken birçok şey olduğunu belirten Ramazanova, “İş dünyasında, siyasette ve sosyal sektörlerde cinsiyet eşitliğinin teşvik edilmesi sıklıkla basın konusu olurken, dinler arası çalışma alanında eşitlik, dini diyalog ve bu bağlamda kadınların çatışma çözümüne ve barış inşasına katkısı konusu perde arkasında kalmaktadır. Tarihte din, genellikle erkeklerle ilişkilendirilmiştir. Aslında bu şaşırtıcı değildir, kadınlar yıllar boyunca hayatın her alanında, evde, işyerinde ve özellikle yönetici pozisyonlarında eşitlik için savaşmıştır. Ancak din, kadınların hayatında önemli bir rol almaktadır. Yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde kadınların yüzde 86’sı din ile bağlı ve onların yüzde 63’ü dinin hayati önem taşıdığını söylemektedir. Kadınlar, barışçıl güç, şiddet içermeyen ve hoşgörünün destekçileri olarak önemli rol oynayabilir ve farklı kültürler ile medeniyetler, dinler arası uyum ve diyaloğa katkıda bulunabilirler” açıklamasında bulundu.

Uluslararası Barış Enstitüsü’nün 1989 ile 2011 yılları arasında imzalanan 182 barış anlaşması üzerine yapılan araştırmaya göre kadınlar barış süreçlerine dahil edildiğinde barış anlaşmasının 15 yıl veya daha uzun süreli olma ihtimalinin yüzde 35 arttığını ortaya koyduğunun altını çizen Ramazaonva, “Elde edilen verilere göre barış süreçlerine dahil olan kadınlar, savaş ganimetlerinden çok sürdürülebilir barışın temel unsurları uzlaşma, ekonomik kalkınma, eğitim ve geçiş dönemi adaletine odaklanırlar. Ancak bu olumlu istatistiklere rağmen kadınlar genellikle resmi barış süreçlerinden dışlanmaktadır. 1992 ile 2019 arasında dünya çapındaki büyük barış süreçlerinde kadınlar, müzakerecilerin ortalama yüzde 13’ünü, arabulucuların yüzde 6’sını ve imzacıların yüzde 6’sını oluşturmaktadır” dedi.

Toplumların farklı dini inançlara ve etnik gruplara sahip olan topluluklar ve ülkeler arasında köprüler kurma çabalarına kadınların katılımının desteklenmesinin önemli olduğuna değinen Ramazanova şunları kaydetti:

“14-15 Eylül tarihlerinde Kazakistan, 7. Dünya ve Geleneksel Dinler Liderleri Kongresi’ne ev sahipliği yapacak. Etkinlik öncelikle pandemi sonrası insanlığın sosyo-manevi gelişiminde dini liderlerin rolüne odaklanacak olsa da, kongrenin bölümlerinden biri kadınların refahına ve toplumda sürdürülebilir kalkınmasına adanmıştır. Amaç, dini liderlerin kadınların rolünü artırmaya yönelik önerilerde bulunmaları ve bunları değerlendirmeleri için yol bulmaktır. Bu yıl gerçekleşecek olan kongreye Papa Francis, El Ezher’in Büyük İmamı Ahmed el-Tayeb, Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill, İsrail’in Aşkenazi Hahambaşısı David Lau ve İsrail’in Sefarad Hahambaşısı Yitzhak Yosef’in de bulunduğu çok sayıda üst düzey dini liderin katılımı beklenmektedir. Böyle bir düzeydeki katılım, küresel bir barış ve hoşgörü atmosferi oluşturmak adına önemli fırsat oluşturmaktadır. Geçtiğimiz birkaç yıl içinde Kazakistan, toplumda cinsiyet eşitliğini teşvik etme üzerine olumlu sonuçlar gösteren önemli çalışmalara imza attı. Kadınlar ülkedeki işgücünün yüzde 48,1’ini ve çalışanların yüzde 48,9’unu oluşturmaktadır. Kadınlar iş hayatında iyi temsil edilmektedir. Kadın başkanlığındaki işletme sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 9,1 artarak 2021’in sonunda 625 bin 100 şirkete ulaşmıştır.”

Kazakistan’ın ayrıca 100’den fazla etnik gruba ve 18 dini grubun temsilcisine ev sahipliği yaptığına da değinen Ramazanova, “Ülkenin bu gelişmişliği, bizleri 2003 yılından beri Kazakistan’da düzenlenen Dünya ve Geleneksel Dinler Liderleri Kongresi’ni toplamaya sevk etti. Kadınların toplumdaki rolü genişlemeye devam ettikçe ve cinsiyet eşitliği giderek daha önemli bir hedef haline geldikçe kadınların dinler arası çalışmanın yanı sıra barış inşası ve arabuluculukta da kilit bir rol oynayabilmesini sağlamak önemlidir” ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha