İstanbul'un fethinin 560. yılını sevinçle karşılıyor ve fethi gerçekleştiren Büyük komutan, devlet adamı Fatih Sultan Mehmet Han ve neferlerini minnetle yad ediyor, ruhlarının şad olmasını Yüce Mevla'dan niyaz ediyorum.

Yaşadığımız şu dönemde mensubu olmaktan gurur duyduğum Ecdadım Osmanlı'nın yokluğunu içte biz, dışta ise tüm dünya insanlığı iliklerine kadar hissediyor.
Onlar (Osmanlı) huzur, mutluluk, ilim, irfan, hoşgörü götürdüler gittikleri yerlere.

Oysa millet olarak biz Onların üstlenmiş olduğu bu büyük görevi hakkıyla yerine getiremedik.

Zaman zaman O Koca Çınar'ın devamı olmaktan utanç duyduk, zaman zaman eleştirdik.

Yıllarca sanki Osmanlı'nın torunuyum demek suçmuş gibi algıladık, algılatıldık ve bir nesil Osmanlı düşmanı olarak yetişti, yetiştirildi.
Onun tüm dünyada bıraktığı mirası koruyamadık.

Dünya Osmanlı'dan minnet duygularıyla bahsederken bizlere bugün içinde bulunduğumuz Ulu Çınar'ın köklerinden yeniden şaha kalkan Türkiye Cumhuriyeti devleti olduğumuz unuturulmak istendi.

Devletimizin kuruluş yılını 1923 olarak kabul etmekle geçmişe sünger çektiğimizi tüm dünyaya haykırdık.
Oysa Biz Osmanlı'ydık.

Belki onun kadar büyük değildik(yüz ölçümü olarak) ama onun mirası üzerine kurulan bir devlettik.

Oysa dünya bizi Osmanlı'nın devamı olarak görüyordu(ki gerçek de budur).

Avrupa'da yapılan milli maçlarda "Osmanlı geldi" nidaları bu gerçeği bizlere haykırıyordu.

Belki geç oldu ama oldu nesil uyandı, ecdadına ve bıraktığı mirasına sahip çıktı.

Koca Çınar'ı yakından tanıma duygusu sardı herbirimizi.

Ve Koca Çınar hak ettiği yerini tüm torunlarının gönlünde aldı, alıyor ve almaya da devam edecek.