Ya eyyuhellezine amenu kutibe aleykumus siyamu kema kutibe alellezine min kablikum leallekum tettekûn. Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.(Bakara Süresi 2 /183) 

Farsça “gün” anlamına gelen rûze’nin Türkçeleşmişi olan “oruç”un Kur’an-ı Kerim lisanındaki karşılığı ‘’savm’’dır. Savm, hem “tutmak” hem de “terk etmek” anlamını gelir. Kelimenin kök manası “yeme ve içmeden kesilmek, ağzı kapalı olmak, içine ilave bir şey almamaktır. Savm, “tutmak”tır. Lisanımızda “oruç tutmak” deriz. Namazı “kılarız”, abdesti “alırız”, zekâtı “veririz”, kelime-i şehadeti “getiririz”, hacca “gideriz”, orucu ise “tutarız”. Türkçemizdeki “tutma” oruç manasındaki savm’ın tam mukabili olmak hasebiyle, “oruç tutmak” tabiri “tutmayı tutmak” gibi bir karşılığa denk gelse gerektir.

Oruç tutmak, başta orucun tarafını tutmaktır. Yani, Ben oruçtan yanayım, ben orucun tarafındayım, demektir. Oruç tutmak kendini tutmaktır. Başımıza ne geliyorsa kendimizi tutamadığımız için gelir. Günahların kökeni; öfkesini tutamamak, nefsini tutamamak, şehvetini tutamamak, dilini tutamamak vb. gibi sebeplere dayanır. Kişi orucu ne kadar tutarsa, oruç da kişiyi o kadar tutar. Kim orucun başını dik tutarsa, oruç da onun başını dik tutar. Oruç onu kula kul olmaktan koruyan bir kalkan, kulu kul edinmekten koruyan bir akıl olur. Oruç; Bedenin aç bırakılması değil, ruhun beslenmesidir. Bu anlamıyla oruç aç kalmak değil beslenmektir. Aç bırakılan ise bedendir.

Ya eyyuhellezine amenu Ey iman edenler! 
Allah-u Teâlâ insanı muhatap almış, ona değer vermiştir. Bu iltifata mazhar olan Müslüman, iltifat edene teşekkür borçludurlar. Bu teşekkür ise oruçla gerçekleşir.
Müdde-i iddiasını ispatla mükelleftir. Ben Mü’minim diyorsa bir kişi bunu ispat etmelidir. İşte Mü’minin imanını ispatı oruçla gerçekleşir. Sizde oruç tutmakla Mü’min olduğunuzu ispat ediniz.

 ‘’kutibe aleykumus siyamu-size de farz kılındı’’ 
Bu ayeti kerime, İslami hükümlerin zamanlar ve zeminler üstünlüğüne dikkat çekmekte ve tüm semavi şeraitlerin ortak noktalarından birinin de oruç olduğunu ortaya koymaktadır. Oruç insanlığa açılmış ilahi bir kredidir. Bu yüzden oruç tutan bir Mü’min, insanlıkla yaşıt bir kervana dâhil olmuş olur.
Elimizde bulunan muharref olan Tevrat ve İncil’de Oruç olmasa da oruçlu övülmüştür. Oruç; sadece ehli kitaba değil, diğer putperestlerde de vardır. Onlara oruç, bir vahiyden geçmiş olması ihtimaldir.
Özetle; Savm, kişinin kendisini öz denetim altına almasıdır. Bir ibadet olarak oruç, bu denetimin zorunlu talimidir.
‘’Orucu İman Tutar’’

Dispanser bahçıvanı olarak çalışan Ali amca oruç tutmaktadır. Müdür bir gün huzuruna çağırır. Dispanser müdürü Ali bey’e;
Ali bey! Bu sıcak günlerde oruç mu tutulur? Ben her gün üç öğün yemek yiyorum, arada bir ara öğün yaptığım oluyor. Nasıl oluyor da sabahtan akşama kadar aç susuz kalabiliyorsun? diye sorar.
Ali amca müthiş bir cevap verir.
Müdür bey Müdür Bey! ’’Orucu mide değil, iman tutar’’ der.(Kayseri - 1989)
‘’Hayvanlar Kul Hakkı Diye Bir şey Tanımazlar’’

İstanbul vaizlerinden olan Osman ÖĞÜTÇÜ hoca; bir Ramazan günü Eminönü Yeni Camii’nde yapacağı vaaza geç kalır. Camiye gelir. Cüppesini ve sarığını Caminin içinde yürüyerek giyer ve telaşeli bir biçimde vaaz kürsünse çıkar. Cemaate şöyle der:

Ey Cemaat! Siz benim hiç böyle kürsüye geç çıktığıma şahit olmadınız değil mi? der.
Cemaatte; Evet hocam derler.

Osman hoca; Neden geç kaldığımı merak ediyorsunuz değilmi ? diye sorar.
Cemaat; Evet hocam derler.

Osman hoca anlatmaya başlar. Ben hanımla Ramazan erzakımızı tedarik için pazara çıkmıştık. İhtiyaçlarımızı aldık kapıya kadar getirmiştik. Ben hanımla beraber erzakımızı teker teker mutfağa çekiyorduk. Bir ara hanım merdiven başında bağırmaya başladı. Yahu hatun ne oldu? diye sordum ve yanına vardım. Baktık ki bizim aldığımız kıymanın poşetini kedinin bir tanesi yırtmış ve kıymayı yemeğe ve diğer başka kedide pidelerimizi götürmeye başlamış. Dedim ki; İlahi hatun sen bunun için mi? feryadı bastın. Hanım evet dedi. Neden bu mübarek Ramazan gününde beni günaha sokuyor bu kediler dedi.

Bende dedim ki! İlahi hatun bunda telaş edilecek ne var ki; ‘’Sen bilmezmisin ki;  hayvanlar namaz kılmaz, hayvanlar oruç tutmaz, hayvanlar zekat vermez, hayvanlar kul hakkı diye bir şey tanımazlar’’ dedim.

Ey Cemaat! Hanıma güzel cevap vermişmiyim diyede sorar.

Cemaatte! Hocam mesaj alınmıştır, doğru cevap vermişsin derler.

Sürücü lisan etti isek affola. Bir nebze öğüt verelim istedik o kadar.

Selam hidayete tabi olanlara olsun.