Boyabat’a 20km uzaklıkta Yeniköy’ün Yaka Mahallesindedir. Bayamca Köyünden ulaşım daha yakındır. 



Hangi yıllar arası yaşadığı ve ne gibi hizmetleri olduğu hakkında bir bilgiye rastlanamadı. 



Gönüllü türbedarlığını yapan Yaka Köylü 72 yaşındaki Satılmış Uçar’dan alınan bilgiler, atalarından kulaktan kulağa gelen bilgilerdir. Satılmış Uçar:  “ Köyümüzün dört tarafı tamamen mezarlık. Binlerce mezarlık var. Bu da bize vaktinde köyümüzde çok insan yaşadığını kanıtlıyor.  Köyümüzün kuzeyinde Akpınar suyu var. Bu su kireçli bir su. Akan su taş oluyor. Musa Baba türbesinin yapımında 1km mesafeden taşlar,  gece taşınıyor. Halk sabah bakıyor, taşlar gelmiş. O taşları işliyorlar. Ertesi sabah olunca, yine taşların geldiğini görüyorlar. Gece bunlar nasıl geliyor diye gizlenip gözlüyorlar. Bir de bakıyorlar ki; geyikler getiriyor. Köylülerden bir tanesi gizlendiği yerden çıkınca; geyikler korkup kaçıyorlar. Bu ara geyiğin birinin bacağı kırılıp topal oluyor. Geyikler “siz de topal olun” diye beddua ediyor ve o sülaleden her evde en az bir kişi topal oluyor. Asıl beddua ise “2 kişi üç kişi olmasın” şeklinde yapılan beddua olduğu bundan dolayı da köyün yok olduğunu şu anda koca köyde iki hane kaldıklarını” anlattı. 
Musa Babanın iki kardeşi daha olduğunu, bunlardan Davut isminde olan kardeşinin Şıhlar Köyünde, Satılmış isminde olanın da Alınca Köyünde olduğunu Bayamca Köyünden yaşlı bir zat söylüyor.Mustafa Dede (Küçük Mustafa)



Mustafa Dede, Seyit Mustafa Ağa ve Kırımlı Veli Dede Ayancık ilçesinin Bakırlı Zaviye köyünde bulunmaktadır.



Küçük Mustafa 1210 yılında vefat etmiştir. Doğum tarihi tesbit edilemedi.



Babası, Küçük Mustafa’yı okutmak ister. Hocaya verir. Köyde Zaviye bulunmaktadır. Aynı zamanda köy kadılıktır. Büyük bir köydür. Çocuklar zaviyede Hoca Efendi’den ders görmektedir. Mustafa, sabah gidip akşam eve gelmektedir. Bir gün babası Hoca’ya çocuğunun nasıl olduğunu sorar. Hoca: “Çocuk derse gelmiyor” der. Akşam babası ne yaptığını sorgular. Mustafa: “Ne yaptığımı değil, dersimi sor” der. Baba biraz sorar ve şaşırır. Hocasının yanına götürür. O ders vermediği hoca sorular sorar, okutturur, Mustafa hepsine cevap verir. Hocası da şaşırır ve “bu çocuk ermiş” der. O günden sonra Mustafa’nın adı “Ermiş Mustafa” olarak anılmaktadır. Mustafa Sinop ta bir âlime gidip ders almaktadır. Sabah gidip akşam gelmektedir. Ancak 10 saatlik yolu nasıl gidip geldiği kimseler tarafından çözülememiş ve görülememiştir. Bu bir muamma olarak halk arasında dolaşmaktadır. 



Köye cami yapılmaktadır. Cami ustası “ben onun ermiş olup olmadığını şimdi anlarım” der. Caminin en üstündeki ustun denen ağacı ölçer ve bilerek ölçüyü kısa tutar. Zorla ağaç çatıya çıkartılır ve kısa olduğu anlaşılınca bir üzüntü başlar. Eyvah başka ağaçta yok. Ne yapalım şimdi. Caminin çatısı açık kalacak diye endişeler başlar. Derler ki” Ermiş Mustafayı çağıralım bir çare bulsun, ağacı uzatsın. Ermiş Mustafa gelir ağacı eli ile bir sıvazlar ve “ Ya Mübarek uza” der. Ağaç uzar ve yerine yerleştirirlir. 



Emir Kadıoğlu Seyyit Mustafa.



Ayancık ilçesi Bakırlı Zaviye köyündedir.



Emir Kadı oğlu Seyid Mustafa ağanın doğum tarihi ve doğum yeri bilinmemektedir.



Bir arkadaşı ile birlikte Bakırlı Zaviye köyüne gelmiştir. Kuvvetle ihtimal yanındakı Kırımlı Veli Dede olması mümkün görünmektedir. Akşam namazı olmuştur. Namaz kılacaklar ama abdestleri yok. Abdest almak için su aramaktadırlar. O sıra, elinde su kabları ile giden bir gelin, yanlarından geçmektedir. Gelinden, abdest suyu isterler. Gelin, köyde suyun kıt olduğunu, köylülerin sıra ile kaplarını doldurduklarını, suyun başında insan yoksa hemen getireceğini, insan var ise sıra alabilirse hemen getireceğini yoksa uzun süre beklemek zorunda kalacaklarını söyler ve gider. Aradan zaman geçer ve yatsı vakti girmek üzeredir. Su gelmemiştir. Seyit Mustafa Efendi elindeki asasını yere vurarak” yarabbi nur ver” der. Asasını çıkartır ve çıkardığı yerden süt fışkırır. Seyyit Efendi “rabbim ben nur derken, abdest almaya su istemiştim su ver” diye dua eder ve oradan su fışkırır. Şimdi bu suyun adı “asa suyudur”.



Kırımlı Veli Dede 
Ayancık İlçesi Bakırlı Zaviye köyündedir.
Sinop’daki Seyit Bilal Hazretlerinin kardeşi olduğu rivayet edilir. Hakkında fazla bir bilgi bulunamadı.
Kaynak Kişiler: 65 yaşındaki Yakup Orhan 
                       70 yaşındaki Cemil Ertuğrul 
                       Cami İmam Hatip’i Refik Atılgan(2012)



- - - -