Kurulduğu günden çok yakın bir zamana kadar müsteşarı ve birçok yöneticisi asker olan, devletimizin hayati ehemmiyet arz eden bu teşkilatında ilk sivilleşme hareketi Rahmetli Özal zamanında başlatılmış, mitin halka kapılarını açması, yani tanıtımı, bir bakıma mili istihbarat teşkilatında şeffaflaşma dönemi şu an mitin başında olan Hakan Fidan döneminde başlatılmıştır. Kanaatimce buna tam bir şeffaflık diyemeyiz. Bizim anladığımız manada bir şeffaflık ta bekleyemeyiz, bu istek ve diretme istihbarat teşkilatının deşifre olması demektir ki, bunu dünyada hiçbir devlet göze alamaz.
 
  İstihbarat örgütleri dünyanın her ülkesinde gizlilik esasına bağlı olarak çalışırlar. Bu gizlilik hiçbir zaman mit mensubuna adam öldürme yetkisi vermez. Birtakım aklı evvellerin dillendirdiği gibi başkalarını kozmik odalarına girildi, mitin de kozmik odasına girilsin, istihbarat teşkilatı da şeffaflaşsın istek ve talepleri, ya kasıtlı, ya da iyi niyetten mahrumdur. Eğer mit deşifre edilirse, diğer istihbarat örgütleriyle rekabet gücünü kaybeder. Hata yapanlardan hesap soralım, suç işleyenler cezalandırılsın derken devletimizin en temel kurumunun altına dinamit koymuş oluruz endişesini millet olarak taşımaktayız.

   Milli istihbarat teşkilatı üzerinde son günlerde kopartılan fırtınanın hem çok derin bağlantılarının ve çok büyük hesapların olduğunu düşünenlerdenim. Bu kopartılan fırtına kime fayda sağlamıştır buna iyi bakmak lazım. İstihbarat örgütü elemanlarını pkk ve kck nın içerisine sızdıklarını ortaya koyarak deşifre etmek en çok terör örgütünün işine yaramıştır. Terör örgütü zahmetsiz içerisine sızmış olan ajanları çarşaf çarşaf gazetelerden öğrenmiş oldu. İstihbarat elemanları deşifre edilmesiyle birlikte kendiliğinden örgütten bertaraf olmuş oldular

   Şu an itibariyle terör örgütü üst yönetimi ve onun siyasi temsilcilerinin derin bir oh çektiklerini, sevinçle ellerini ovuşturduklarından eminim. Vatandaş Hayri’nin penceresinden bakıldığında son hadise de bir taşla birkaç kuşun vurulmasının hedeflendiğini görüyorum.

   Savcı askere dokununca iyiydi, mit mensuplarına dokununca kötümü oldu der gibi intikam alma içgüdüsü. Yıllar yılı birbiriyle rekabet halinde oldukları iddia edilen Jandarma istihbarat, emniyet, üçlüsünün hükümetle beraber koordinasyonu sonucunda son zamanlarda terör örgütüne karşı yapılan operasyonlar sonucunda kazanılan başarılar birilerinin gözünü korkutmuş olacak ki, bu birliğe çomak sokarak operasyonlara mani olmak, sekteye uğratmayı amaçladığı ortadadır..

    İsmine ne derseniz deyin hiç fark etmez. Türk ergenekonu, Kürt ergenekonu ve bunların uluslar arası bağlantılarının tezgahı olduğundan ve Uludere’de otuz dört vatandaşın ölümüyle sonuçlanan vahim hadisenin bir devamı olduğundan zerre kadar şüphem olmadığını bilmenizi isterim.

   Terör örgütüyle devlet erkinin bilgisi dahilinde Oslo görüşmesi ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır. Bu gerçeği Sayın Başbakan hiçbir zaman inkar etmemiştir. Savcılık soruşturmasına konu olan görüşmeyi de inkar etmediği gibi, bilgisi dahilinde  yapıldığını ifade ederek istihbaratın başında bulunan görevlisine de sahip çıkmış, gelecek tepkiler karşısında dik durmuştur.

   Mit, yargı ve emniyet üçgeni içerisindeki kurumların yapmış oldukları usul hatalarını bazı maksatlı odakların köpürtmesi sonucu yaşanan kriz bir önce aşılmalı, emniyet, mit ve tsk koordinasyonuyla terörle mücadele konusundaki başarının önü kesilmemelidir.