MÜSİAD Sinop Başkanı ve 25. Dönem Sinop Milletvekili Cengiz Tokmak, 28 Şubat postmodern darbesinin yıl dönümünde basın açıklaması yaptı.

Cengiz Tokmak açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "22 yıl önce bugün 'demokrasiye balans ayarı yaptık' diyerek Türkiye Cumhuriyeti tarihine kara bir leke daha eklendi. Demokrasi kavramını bir türlü dillerinden düşürmeyenlerin, ancak; kendilerinden farklı düşünen her kim olursa yok edilmelidir mantığı ile hareket edenlerin takkelerinin düşüp, kellerinin görüldüğü günün adıdır 28 şubat. 

Halkın kullandığı oyun kutsallığından söz ederek, milyonlarca vatandaşın oyu ile işbaşına gelmiş hükümeti vesayet ile yıkma teşebbüsünün adıdır 28 şubat. Cumhuriyeti koruma adı altında farklı ses ve düşüncelere tahammülü olmayanların, tek tip elbise gibi, tek tip düşünce yaratma gayretleri sonucu Türk Siyasi tarihinde önemli bir noktaya gelmiş bulunan Refah Partisini kapatma planlarının uygulamaya konulduğu tarihin başlangıcıdır 28 şubat. Parti kapatma ile yetinmeyerek, o çok eleştirdikleri 12 eylül darbesinin bir benzeri olarak başta Rahmetle andığımız Necmettin Erbakan olmak üzere çok sayıda siyasetçiye siyaset yasağının uygulandığı utanç gününün başlangıcıdır 28 şubat.

Üniversitelerimizde başörtü yasağının en vahşi baskılarla sürdüğü bir dönemde, Başbakan Necmettin Erbakan tarafından başörtüsünün serbest bırakılmasını 1 şubat tarihinde Bakanlar Kurulunda imzaya açmasından korkuya kapılanların ve Sincan Belediyesinin hazırladığı Kudüs Gecesinde bir tiyatro sahnesinden ürkenlerin Ordunun tanklarını Ankara sokaklarında yürüterek Türkiye Büyük Millet Meclisine ve o Meclisten çıkmış İktidarına dipçik ! gösterdiği kara gündür 28 Şubat.

28 şubat 1997 de  8.5 saat süren Milli Güvenlik Kurulu ile ülkemiz yıllarca ekonomik ve siyasal kaosa sürüklenirken , maalesef hükümet olup, iktidar olamamanın acı gerçeğini de yaşamış olduk.
Değerli Kardeşlerim; 28 şubat ayrıca çok büyük dersler çıkarılması gereken bir tarih olarak da unutulmamalı ve o günleri yaşamamış bulunan gençlerimize anlatılmalıdır. Çıkarılması gereken en başlıca ders güçlü iktidar dersidir. Ne zaman bir darbe ya da postmodern bir darbe varsa, orada bir koalisyon var demektir. 28 şubat sürecinde de bunu görüyoruz. Bugün artık darbelerden söz dahi edilemiyorsa, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi gibi çok büyük bir kalkışma saatler içinde bastırılıp, hayat günler içinde normale dönebilmişse bunun tek adı ve anlamı GÜÇLÜ LİDER, GÜÇLÜ İKTİDAR'dır. 

28 Şubat sürecinde koalisyon ortağı DYP genel Başkanı Tansu Çiller’in Milli Güvenlik Kurulu Bildirisini imzalamamak için direnen Refah Partisi Genel Başkanı Rahmetli Necmettin Erbakan üzerindeki istifa baskılarını bugün gibi hatırlıyoruz. Bugün İyi Parti Genel Başkanı olarak Siyaset sahnesinde olan ve demokrasiyi ağızından düşürmeyen Meral Akşener’in 28 şubat sürecinde DYP den İçişleri Bakanı olduğunu ve Sincan Belediye Başkanını vesayetçilerin düdüğü ile nasıl görevinden aldığını da unutmamamız gerekiyor. 

Tarihimiz boyunca darbelerden çok çektik. Her darbe ile onlarca yılda telafisi mümkün olmayan kayıplar yaşadık. Geri gittik. Hükümet olma ile İktidar olma arasındaki farkı  AK Parti iktidarı ve AK Partinin güçlü Lideri Sayın Recep Tayyip Erdoğan  ile öğrendik. Ve güçlü lider, güçlü iktidarın ülkemizi sadece 16 yılda Cumhuriyet tarihi boyunca yapılabilmiş hizmetlerin kat ve kat fazlasını nasıl gerçekleştirebildiğini gördük. Güçlü Lider, Güçlü iktidar ile Türkiye darbeler tarihine ve koalisyonlar dönemine de bir daha geri dönülmemek üzere son noktanın konulduğuna hep birlikte şahit olduk. 
Bu anlamı ile 28 şubatın 22. yılında yaşanan acı ve sıkıntıları unutmadığımızı ve unutmayacağımızı belirtiyor,  bir daha böyle acı ve sıkıntılarla karşılaşmamak ve koalisyonlara geri dönmemek üzere Liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve O’nun çizdiği yolda 2023 ve 2071 hedeflerine Türkiyemizin ulaşabilmesi için canımız bahasına da olsa kararlılıkla yürüyüşümüzü sürdüreceğimizi ifade ediyor, saygı, sevgi ve selamlarımı sunuyorum"

Editör: Vitrin Haber