Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Sinop İl Temsilciliği’ne bağlı sendika üyeleri, uğur mumcu meydanında memur maaş zamlarını protesto etmek amacıyla bordro yakma eylemi gerçekleştirdi.

Uğur Mumcu Meydanında toplanan grup adına açıklama yapan Sinop KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Metin Gürbüz; Bugün ellerinde yoksulluğun, sömürünün belgesi olan bordrolarla alanlarda toplandıklarını söyledi. Ellerindeki bu bordroların yıllardır biriken, her geçen gün ağırlaşan ekonomik ve sosyal sorunların belgesi olduğunu söyleyen Gürbüz: "Bugün bordrolarımızı yoksulluğa, sömürüye meydan okuduğumuzu göstermek, insanca yaşam hakkımız için kazanana dek mücadelemizi büyütmeye kararlı olduğumuzu göstermek için yakıyoruz. Kamu emekçileri, iradesi yok sayılarak iktidarın beklentilerine uygun biçimde yandaş konfederasyon tarafından imzalanan Satış Sözleşmesinin ürünü olan bu bordroları reddetmektedir. AKP ve yandaş sendikası, kamu emekçilerini sadaka ile kandıramayacağını artık anlamalıdır” dedi.

Konuşmasında AK Parti İktidarına yüklenen Sinop KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Metin Gürbüz; “AKP iktidarının emekçileri içine sürüklediği mevcut kara tablo, emekçilerin nasıl kandırılmaya çalışıldığını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Yıllık resmi enflasyon Mart ayı itibariyle yüzde 7,70'e ulaşmış, halkın gerçek enflasyonu ise yüzde 20’yi aşmış durumdadır. 2014 yılında enflasyonun çift haneli rakamlara ulaşmasına kesin gözüyle bakılırken, maaşlara yapılan 123 TL'lik artış daha üç aylık enflasyon rakamlarıyla birlikte buharlaşmıştır. Kamu emekçilerinin uzun yıllardır yaşadığı yoksullaşma süreci 2014 yılında artarak devam etmektedir. Ülkemiz kritik bir sürecin içinden geçmektedir. 12 yıldır ülkeyi yöneten AKP, bir çok şaibe içeren yerel seçimlerin sonucunu galibiyet olarak yandaş medya aracılığıyla kamuoyuna servis etmekte, ülkeyi içine sürükledikleri karanlığı büyütmede kararlı olduklarını ifade etmektedir. Özgürlüğü, demokrasiyi, barışı ve eşitliği inşa ettikleri karanlığın içine hapsederek ülkenin geleceğini belirlemeye kalkışmaktadır” şeklinde konuştu. 

Konuşması zaman zaman atılan sloganlarla bölünen Gürbüz açıklamasının devamında şu cümlelere yer verdi; “Siyasi iktidar temsilcilerinin babalı oğullu, cümbür cemaat boğazlarına kadar yolsuzluğun içine battığı, talanın ve yağmanın bir virüs gibi hem iktidarı hem de mevcut sistemi içten içe çürüttüğü bu dönemde halkın, emekçilerin giderek yoksullaşması, zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul hale gelmiş olması bu sürecin doğal sonucudur. Boğazına kadar pisliğe batmış bir iktidarın, onun yağma ve talana dayanan ekonomi politikalarının “daima millet, daima hizmet” yalanı ve din sömürüsüyle daha fazla sürdürülebilmesi mümkün değildir. Gövde gösterileri eşliğinde  balkonlardan  ilan ettikleri  sözde zaferleri aslında mağlubiyet yolunda sona biraz daha yakınlaştıklarının göstergesidir. 11 yıllık neoliberal, dini-muhafazkar, baskıcı ve otoriter düzene karşı oluşan tüm öfke ve itirazların dalga dalga tüm yurda yayıldığı Haziran direnişinde toplumun geniş kesimleri değişim iradesini ortaya koymuştur. AKP, halkın başlattığı değişim rüzgarına karşı ayakta durabilecek yönetim kabiliyetini çoktan yitirmiştir. Bunun en büyük göstergelerinden biri de 30 Mart yerel seçimlerinde AKP'nin sandıkta çevirdiği karanlık işler ve demokrasiye düşürdüğü kara gölgedir. Bugün insanların özgür iradelerini ve demokrasinin en asgari gereği olan oy kullanma, seçme ve seçilme hakkına bile müdahalede bulunanların yandaş sendikalarla birlikte emeğimizi çalmalarına bir kez daha demokratik haklarımızı kullanarak bugün burada bordrolarımızı yakarak karşı çıkıyor, bize toplu sözleşme diye yutturmaya çalıştıkları satış sözleşmesini kabul etmediğimizi ilan ediyoruz. 11 yıldır yoksulluğa itilen emekçilerin tüm birikimlerinin bu düzende nasıl çalındığı ve kimlerin kutularından çıktığı ortadadır. Bizler kamu emekçileri olarak, işçilerden, köylülerden, emeklilerden, halktan kaçırılarak ayakkabı kutularında saklanan her kuruşun hesabını sormakta kararlıyız. Kamu emekçilerinin gasp edilen gerçek bir toplu sözleşme hakkını kullanmaları için,Herkese güvenceli iş, onurlu bir yaşam, insanca bir ücret için, Kaynakların sermayeye değil, işsizlik ve yoksullukla mücadeleye ayrılması için, Demokratik bir çalışma yaşamı için, Başta 2014 yılı enflasyon kayıplarımız olmak üzere büyümeden dolayı kayba uğrayan tüm ekonomik ve sosyal  haklarımızın en kısa zamanda telafi edilmesi için, AKP’nin zulüm, sömürü ve talan düzenine karşı eşitlik, özgürlük, barış, adalet ve insanca bir yaşam taleplerimizle işyerlerinde, sokaklarda, hayatın her alanında tüm baskılara ve zorbalıklara rağmen inadına sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Tüm kamu emekçilerini bu mücadelede yer almaya ve geleceklerine sahip çıkmaya çağırıyoruz.” 

Yapılan açıklamanın ardından meydanda toplanan grup yanlarında getirdikleri bordroları yakarak, olaysız bir şekilde meydandan ayrıldı. 

Editör: Vitrin Haber