5 Aralık 2013 tarihinde saat 10:25'te Facebook sohbet özelliğinden Ardahan Üniversitesinde çalışmakta olan Sinop Durağanlı bir genç olan İrfan TOPÇU biraz utangaç bir dille şunları yazdı.

"abi ya ben durağan da bi sıkıntı var gençler bişeyler kullanıyo ben gittiğimde söylüyorum millete ama hiç kimsenin umrunda değil"

Sohbetin devamında ilçede uyuşturucu madde kullanımıyla ilgili bilgiler verdi ve Emniyet'in konuyu bildiği ancak meselenin köküne inmek için beklediğini falan ekledi. "Köküne inelim diye beklerken ,kökümüz kurumasın" dedim. Sonra bu konuyu değişik defalar kendi aramızda konuştuk. Ancak bu konuyla ilgili olarak il dışında yaşıyor olmamız ve belki meseleye vakıf olmamamız, tehlikenin boyutlarını anlayamamamız nedeniyle herhangi bir şey yapmadım.

Temmuz ayında Ramazan Bayramı dolayısıyla memlekete gittiğimde İstanbul'da genç kardeşlerimizle temellerini attığımız Durağan Gençlik Platformunun bayramlaşma etkinliği dolayısıyla , bayramın 1.günü Sinop Durağan İkiz Göletler Tesislerinde bir toplantı tertipledik. Bu toplantıya Durağan Belediye Başkanı Ahmet KILIÇASLAN ve İl Genel Meclisi Üyesi Mesut ÇINLAR'da katılım gösterdiler. Doktor,avukat,mühendis,öğretmen gibi bir çok meslekten üniversite mezunu gençlerle bayramlaşmamız güzel bir ortamda, sıcak bir şekilde gerçekleşti.

Bayramlaşma ve kaynaşma amaçlanan programda Facebook'tan konuştuğumuz İrfan kardeşim Bonzai bazlı olmak üzere Durağan'da uyuşturucu madde kullanımı konusunu tekrar gündeme getirdi. Bu konuyla ilgili aramızda bulunan doktor,avukat, öğretmen, işadamı,gazeteci gibi değişik mesleklerden hemşerilerimizin çok verimli katkıları oldu. Yine Çorlu-Durağan arasında kurulan uyuşturucu hattına şahit olan Çorlu'da yaşayan hemşerilerimizde değerli katkılar sundular. Konunun sebepleri, mücadele yöntemleri ve bir çok konu saatlerce konuşuldu. Belediye Başkanı Ahmet KILIÇASLAN böyle bir konudan yeni haberi olduğunu ve çok şaşırdığını belirterek şu mealde bir konuşma yaptı. "Ben Belediye Başkanı oldum. Yol yapalım, araç yapalım, su getirelim gibi projelerle uğraşıyorum. Yarın ahirette Allah bana belki suyu niye çözmedin diye hesap sormayacak ama bu çocuklarla neden ilgilenmedin diye kesin hesap soracak. Ben ilk mesai gününden itibaren bu konu üzerine eğiliyor ve ne yapılması gerekiyorsa yapmaya başlıyorum" dedi. 

İl Genel Meclisi Üyesi Mesut ÇINLAR ise gençlik merkezinin yapılacağını ve sosyal donatı alanları bulamayıp , gençliğin kötü yollara düşmesiyle mücadele edileceğini ve en kısa zamanda Sinop Valisine konuyu iletip çözümü için çalışacağını ifade etti. Toplantıdan bir kaç gün sonra Sinop'ta emniyet büyük bir Bonzai Operasyonu gerçekleştirdi. Yine Durağan'da bir Hint Keneviri tarlasına operasyon düzenlendi. 

Bayramlaşma programına katılan Gazeteci Yazar Mustafa EKER'de konunun çok önemli olduğunu ve konu uzmanı yazarlarından Ahmet KOCACAN'a bu konuyla ilgili bir araştırma yapmasını ve bu önemli konuyu gündeme getiren bir yazı yazmasını isteyeceğini belirtti. Daha sonra 14.08.2014 tarihinde Durağan57 sitesinde ve gazetede "BONZAİ ÇOCUKLARI" başlığıyla bir köşe yazısı yazılarak konu ilçe gündemine getirilmiş oldu. Konuyu ilginç hale getiren bu köşe yazısına yazılan bir okuyucu yorumuydu. Adı Durağan'da yaptığımız toplantıda uyuşturucu ticaretinde geçen bir isim olan Hakan ÇAPÇI kendi adıyla bir yorum yazmıştı. Facebook arkadaşım olan Hakan ÇAPÇI'ya yazıda geçen yorumu yazanın kendi olup olmadığını sordum. "Abi evet ben yazdım" dedi. Hakan şunları yazmıştı;

"Sayın Durağan 57 okuyan sakinleri ve okuyan aileler çoçuklarin abin dediği insnlardan uzak tutun uzak tutamadiğiniz insanlari çok iyi takip,edin asil onlar 1000 ₺ uyuşturucuyu memlekete getirip içeçeğim uyuşturucunun parasi çiksin diye 13 ,14,15.,. Yaşlar yani ergenlk çağina girerken kendine ozentlik yapmak istiyorlar yalan yok 13 yasında duraqanda basldin uyuşturucuya Allah düşman başına vermesin ki 7ay oldu uyuşturucuyu bırakalı baktım ew ocak araba babamın yıllarca kazandığı alın teri parasi gitmiş,anldim ama hersey iş işten geçmiş ve su an memlekete gittiğimde mimlenmiş insan olarak kendim den utanç nefret duymktaym Durağan sessiz kaldikça yeğenlerimiz kardeşlerimiz müptezel olacak memleketimize Sinop. Boyabat gerzze Ayancık bu yerlerden uyuşturucuyu almak için gelenler war hani o abiler war ya hani onlardan uzak durun kardeşlerimiz 5-6 sene içtim o dediğiniZ maddeyi ama ananızdan babanızdan başka kımseye zararınız yok kendinize acımıyorsunuz madem ananıza babanıza acıyın herkes biliyor abileri patronlari susmayın sustukça siz biteceksiniz #dipnot millete beni günah keçisi olarak gösterip beni piyon olarak kullanan torbacılara sessliğimi bozmuyorum #Delikanliğa ykısmZ eminim bu yazı gördükten sonra çohu ihaleyide yıkısınız insnlr aptal değil hele durağanımın insani hiç değil."


Yıllarca uyuşturucu madde kullanıp , ailesinin servetini tüketen bir noktaya gelip göç etmek zorunda kalan Hakan kendisinin bu işten kurtulduğunu ve bu işi yapanların Durağan'ı uyuşturucu merkezi haline getirdiğini, ergenlik çağı düzeyindeki çocukların kandırılarak madde bağımlısı yapıldıklarını, ailelelerin çocuklarını iyi takip etmeleri gerektiğini, yaptığı yanlışı anladığını ifade ederek bu işlerin artık Durağan'da bitmesi gerektiğini yazmıştı.

Uyuşturucu işi her zaman ballı bir iş olmuştur. En büyük mafyalar, en büyük çeteler, en büyük geliri uyuşturucudan elde ederler. Bu konuda kimse kolay kolay onlara laf söylemeye cesaret edemez. Torbacı düzeyindeki bir kişi bile  çevresine korku ve dehşet saçarak kirli ilişkiler ağını sürdürmek ister.

Hakan'la telefonda konuştum ve en kısa zamanda Çorlu'ya yanına ziyaretine geleceğimi ifade ettim. Geçtiğimiz Pazar günü(17/08/2014) Çorlu'ya Hakan'ın yanına gittim. Buluştuk. Durağan57'de yazdığı yorum yüzünden tehdit aldığını, saldırıya uğradığını, yolunun kesildiğini ifade etti. Çorlu'dan Durağan'a uyuşturucu madde taşıyacak aracının yolunu keserek ekmekleriyle oynadığını söylediğini ifade etti. Hakan'ı Çorlu'da Nizamettin GÜMÜŞ ve Abdülkadir ÖNDER Hocamıza emanet ettik. Ayrıldık. Hakan yaşama yeniden başlamanın, hatalarını silmenin derdinde. Bir madde bağımlısı maddeden uzaklaştığında çevresinin onu dışlaması değil sahip çıkması gerekir ki tekrar başlamasın. 

İşin kötü tarafı bu konuyla ilgili olarak ortada dolaşan isimlerin hepsinin kendi çocuklarımızın olması. Bu lanet olası belaya önce kendisi bulaşıp, daha sonra kendi kullanımlarını finanse etmek için başkalarını başlatanların tamamı kendi memleketimizin çocukları. Psikolojik, sosyolojik açıdan bu konuda büyük çalışmalar yapmak gerekiyor. Meselenin köküne inmek lazım. Durağan'da işsizlikten, gençlerin aktivite sahalarının olmamasından tutun tüm sebeplere inip  sorunu kökünden çözmek gerekiyor.

Bugün okuduğum Boyabat İlk Haber  Facebook hesabından yapılan şu paylaşım bu yazıyı yazmamı iyice zorunlu kıldı. "Boyabat Orta Çarşı'da yaklaşık bir saat önce bonzai kullandığı iddia edilen genç kendini kaybederek duvara kafasını defalarca vurması sonucu ağır şekilde yaralandı. 112 Acil Servis olay yerinde müdahale ederek tedavi altına alındı. Daha sonra ambulansla hastaneye kaldırıldı. Olay yerine ise çok sayıda polis sevk edildi..."

Boyabat'ta Bonzai kullanan genç kafasını duvara vura vura ağır yaralanmış. 

Çocuklarımız sahipsiz, büyükler birbirini yiyor. Yetişkinler koltuk kavgaları, çıkar kavgaları, kayıkçı kavgaları yaparken  çocuklarımız elden kayıyor. Kavgalarımızdan arınıp, biraz içinde bulunduğumuz dar çemberin dışına bakalım, memleketimizin gençleri ağır ağır ölüyor... Savcıların, hakimlerin, polislerin, jandarmanın tek başına çözeceği bir iş değil bu. Herkes kendi sorumluluğunu yerine getirmeli ve gençlerimizi kurtarmalıyız. Gençlere istihdam sahası açmayan işadamından, gençlere aktivite alanı açmayan siyasetçisine, ufak tefek yanlış yaptı diye arkadaşını tecrit ederek iyice bataklığa düşmesine neden olan arkadaşına, kuzenine kadar hepimiz ağır sorumluyuz.  Koltukları, malları bırakacağımız gençlerimiz uyuşturucu batağında...Gözlerimizi açalım...