GÜNCEL

İstişare toplantısı yapıldı


Türk Büro –Sen Sinop Şube Başkanlığı istişare toplantısı düzenlendi. 

Türk Büro –Sen Sinop Şube Başkanlığının İstişare toplantısı Türk-Büro Sen Genel Başkan Yardımcıları Osman Eksert ve Bayram Öztürk, Kamu-Sen Başkanı Turgay Şen ve Sendika üyelerinin katılımıyla Sinop Öğretmenevi ASO Müdürlüğünde gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Türk Büro –Sen Sinop Şube Başkan Salih Çelik, toplantının hayırlara vesile olmasını diledi. Gerçekleştirilen toplantının çok önemli bir güne denk geldiğini belirten Çelik; “18 Mart Çanakkale zaferinin 100. yılını kutladığımız  bu günde  bizlere  bu vatanı emanet eden başta   Gazi Mustafa Kemal olmak üzere, bağımsızlığımız ve vatanımız için hayatlarını feda eden tüm şehitlerimizi ve  sendikal mücadelemizde aramızdan ayrılan arkadaşlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun. Bizler  “Bizim ilkemiz, önce ülkemiz”  “İnsan mukaddes, emek kutsal” anlayışından ayrılmadık. Çalışan, üreten, yol gösteren sendikal anlayışımızdan taviz vermedik. Biz hak için, hukuk için, adalet için sendikal mücadele veriyoruz. Bundan sonra da aynı çizgide mücadelemizi sürdüreceğiz. Mezhebi, meşrebi ne olursa olsun bütün kamu çalışanlarını ve milletimizi bir ve bütün gören, ayrımcılığı reddeden sendika anlayışımızı sürdürüyoruz. Bölücülük yapmayan herkesi kucaklarız. Türk Milleti’nin milli ve manevi değerlerini yüceltmek ve yükseltmek bizim görevimizdir. Atatürk’ün gösterdiği hedef olan “muasır medeniyetler seviyesine” ülkemizi çıkarmak için daha çok çalışacağız, daha çok üretmeye hep birlikte devam edeceğiz” dedi. 

Bizler “bir gücün peşinde değil haklı bir duruşun peşinde  hakkını arayan kamu personeliyiz.


Şube Başkanı Salih Çelik’in ardından söz alan Genel Başkan Yardımcıları Osman Eksert ve Bayram Öztürk yaptıkları konuşmalarında son 13 yılda ilk defa memurlar resmi enflasyon altında zamma mahkum edildiklerini belirttiler. Genel Başkan Yardımcısı Öztürk; “Malum-Sen’in yaptığı  2014 ve 2015 yılı toplu sözleşmeleri tarihi bir rezalet olmuştur. 2014 yılı için yapılan 123 TL’lik artışın karşılığı ortalama memur maaşlarına yansıması yüzde 5,2’dir. Yıl sonu enflasyonu ise yüzde 8,2 olarak gerçekleşmiştir. Memurlar 6. aydan itibaren (Hazirandan) kesesinden yemeye başlamış ve borç batağına sürüklenmiştir. Başbakan ise memura yüzde 17 zam verdik diyerek, hesap bilmez Konfederasyonun savunuculuğunu yapmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Memur-Sen “Destan Yazdı” demiştir. Evet, Memur-Sen yandaşlıkta, emeğin ve alın terinin pazarlanmasında destan yazmıştır. 2015 yılı içinse Memura yüzde 3+3, memur emeklisine yüzde 3+3, asgari ücretliye yüzde 6+6, İşçi ve Bağ-Kur emeklisine yüzde 2,32 sefalet artışı yapılırken, Milletvekiline 1000 TL, Milletvekili emeklisine 711 TL artış yapılmıştır. Sırada ise subay, astsubaylar ile valiler ve kaymakamlara zam hazırlığı var. Hükümet her zaman olduğu gibi istediği kesimlere ekstra zam veriyor, ama memurlara gelince enflasyon farkını bile çok görüyor” dedi.

Kamuoyunda memurla ilgili yanlış algı oluşturulduğunu söyleyen Türk-Büro Sen Genel Başkan Yardımcısı Bayram Öztürk konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi; “İktidara geldikleri günden beri, memurun iş güvencesini ortadan kaldırarak, güvensiz ve güvencesiz bir çalışma hayatı oluşturmak için altyapı hazırlamaya çalışan siyasi iktidar, 12 yıllık iktidarları döneminde sürekli işçi-memur ayrımının kaldırılması gerektiğini ifade etmiştir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir kez daha işçi, memur ayrımını kaldıracaklarını ifade ederek, dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde işçi-memur ayrımı olmadığını söylemiştir. Halbuki Devlet Personel Başkanlığı’nın resmi internet sitesine bakılırsa birçok gelişmiş ülkede aynen kamu çalışanları gibi hayat boyu garantisi olan devlet memurları var. Örneğin Hollanda’da süreli sözleşmeli çalışanların oranı yüzde bir bile değil. Hepsi iş garantili ama Türkiye’de devlet memurların iş garantisi birilerini rahatsız ediyor. Amerika’nın da Başkanlık sistemiyle yönetildiğini örnek gösteren Sayın Cumhurbaşkanı burada çalışanların yüzde 90’ının hayat boyu çalışanlar, yani güvenceli çalışanlar olduğunu bilmiyor mu? Ülkemizde memurların güvencesi ile ilgili yanlış bir düşünce zihinlere kazınmıştır. Bu da memurların işe girdikten sonra, emekli olana kadar çalışmasıdır. İşten atılmasının söz konusu olmadığıdır. Bu yanlış bir kanaattir. Her yıl 20 binden fazla memur çeşitli cezalar alıyor. Kınama cezasından, maaş kesimine kadar. Ayrıca her yıl 500’ün üzerinde memurda işten atılıyor.”

İktidar 13 yılda yaptığı kadrolaşmayı yeterli bulmuyor

“Bu iktidar döneminde 2011 yılında yapılan seçim öncesi 100 bini aşkın 4B’li sözleşmeli personel kadroya geçirilmişti. Ancak, halen 4B’li personel alınıyor. Kamuda 4B, 4C gibi farklı statülerde personel çalıştırılması hem ücret hem de statü açısından sorun yaratmaktadır. Devlet’in hafızası için memurun güvencesi olmalıdır.

Tek dokunulmazlar Milletvekilleri ve Yürütmenin Bakanlarıdır. Memurlar da yürütmenin başı olan Başbakan’ın mesai arkadaşlarıdır. Bu anlamda memurun güvencesine göz dikilmesini anlamakta güçlük çekiyoruz. Anlaşılıyor ki, iktidar Devlette kendisi gibi düşünmeyen hiçbir memura tahammül edememektedir. İktidar sahipleri, Devlette 13 yılda yaptıkları siyasi kadrolaşmayı yeterli bulmuyor, memurun iş güvencesine göz dikiyor. İktidarla gelen, iktidarla  giden memur istiyor. Yani Devlet memuru değil, parti memuru istiyor. Bu anlayış sadece memuru mağdur etmeyecek, Devletin de beka sorununa sebep olacaktır. Çünkü hafızasını kaybeden bir devletin,  yönetilebilmesi mümkün değildir. Türkiye Kamu-Sen olarak, bedeli ne olursa olsun bu anlayışla mücadelemizi sürdüreceğiz.”

İş güvencemiz için 4 Nisan’da alanlardayız

“Hükümet iktidara geldiği günden beri, memurun iş güvencesini ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşmasında, "Yeni anayasa ile memur-işçi ayrımını da kaldırarak tıpkı gelişmiş ülkelerde olduğu gibi çalışanlar sistemini getireceğiz” demiştir. Türkiye Kamu-Sen böyle bir şeye asla müsaade etmeyecek ve mücadelesine devam edecektir. İş Güvencemize sahip çıkmak için 4 Nisan’da Ankara’da büyük bir miting düzenleyeceğiz. Tüm memurlarımızı iş güvencelerine sahip çıkmaya davet ediyoruz.”

Yetki yeniden ehil ellere verilmelidir

“İş güvencemize sahip çıkmak için, haklarımızı masada tam olarak alabilmek için Yetkili Sendika olmak zorundayız. Tüm zorlukları aşmalıyız. Sendikamsı yapılara üye olmuş, bu nedenle de kendi felaketine çanak tutan memurları o sendikalardan kurtarmalıyız. Masaya güçlü oturacak bir Türkiye Kamu-Sen’e hem memurların, hem de Türkiye’nin ihtiyacı var. Bu hususta her üyemizi daha çok çalışmaya davet ediyoruz” dedi.

Toplantı sonunda emekliye ayrılan üyelere sendikaya verdikleri hizmet ve desteklerden dolayı plaket takdim edildi.