Günümüzde "gül diyarı" olarak anılan Isparta’da gülcülük sanıldığı kadar eskiye dayanmıyor. Türkiye florasında 24 farklı gül türü bulunmasına rağmen, gül yağı üretiminde yalnızca Rosa damascena Mill. türü yani halk arasında bilinen adıyla “Isparta Gülü” kullanılıyor.
Isparta’da Uyan 32 Haber kaynağından alınan bilgilere göre, gülcülüğün temelleri, 1888 yılında Bulgaristan göçmeni Müftüzade İsmail Efendi’nin Bulgaristan’ın Kızanlık bölgesinden getirdiği gül fidanlarıyla atıldı. Yalvaç ilçesinden gelen Meydanbeyoğlu ailesinden Mehmet İzzet’in oğlu İsmail Efendi, bu alanda öncülük eden isim oldu.
Zorluklarla Başlayan Bir Serüven
İsmail Efendi, dokumacılık alanındaki ticari girişimlerinin ardından ilgisini gülcülüğe yöneltti. Kızanlık bölgesinden bir tapu memuru ile kurduğu yazışmalar sayesinde gül yetiştiriciliği hakkında bilgi edindi. Ancak bu yeni tarım faaliyeti, başlarda büyük zorlukları da beraberinde getirdi.
Doğa olaylarının yanı sıra maddi sıkıntılarla da mücadele eden İsmail Efendi, ilk yıllarda beklediği başarıyı elde edemedi. Büyük emeklerine rağmen karşılaştığı olumsuzluklar, onun için büyük bir hayal kırıklığına yol açtı.
Ekonomik Kalkınmada Gülün Rolü
Isparta'da gülcülük zamanla gelişme gösterdi ve bölge ekonomisine büyük katkılar sağladı. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak 30 Eylül 1935 tarihinde dönemin Ekonomi Bakanı Celal Bayar tarafından Isparta’da bir gülyağı fabrikasının temeli atıldı. Bu gelişme, gülcülüğün sadece tarımsal değil, aynı zamanda sanayi boyutuyla da önem kazandığını gösteriyor.
Isparta Haber kaynaklarında da sıkça yer bulan bu tarihi gelişme, şehrin kalkınmasında dönüm noktalarından biri olarak kabul ediliyor.
Advertorial