Çarpık yapılaşmanın önüne geçmek geçmişte yapılan imar hatalarına çeki düzen vermek, en önemlisi de hükümete ek gelir sağlamak amacı ile yapılan imar barışında hem Türkiye genelinde hem de ilimiz özelinde yapılan eleştirilere dikkat çekmek istiyorum bu yazımda…

Özellikle sahil kesimlerinde iktidara yakın isimlerin ya da belediyeyle ilişkileri iyi olan hatırı sayılır grupların imar barışını ranta çevirmek için ciddi bir çaba sarf ettikleri iddiaları kahve köşelerinin ve de işi bilip sessizliğe bürünen kesimlerin dilinde dolanıyor…

İmar barışı ile ilgilenen şikayetleri değerlendiren kurumlarla,  karşılıklı ilişkilerle adeta rant üzerine kurulu bir düzen varmış izlenimi ile Sinop kamuoyunda konuşulurken iyi niyetle çıkartılan devlete kaynak aktaran yasanında kötü niyetli ilişkilere kurban mı gidiyor? sorusunu akla getiriyor.

Oysa yasa;
Yapı maliklerinin devletle ihtilaflı durumunu ortadan kaldıracak
Ruhsat ve iskanı olmayan binalarda kat mülkiyeti tesis edilebilecek
İmara aykırı, ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı olan yapıların kayıt altına alınması yoluyla     
Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili bu İmar Kanunu uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilecek
Ruhsatsız ve ruhsata aykırı olduğu için bankalar tarafından krediye uygun olamayan yapılar, Yapı Kayıt Belgesi ile krediye uygun hale gelecek
Yapı Kullanım İzin Belgesi aranmaksızın işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilebilmesini amaçlıyordu..

Bunun içinde: 31 Aralık 2017 tarihinden önce ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı yapılmış kırsal ve kentsel alanlardaki tüm yapılar İmar Barışı kapsamına alınmıştı. 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilmesi amacı ile düzenlenmişti.

Gelinen nokta da; Sinop’ta İmar Barışına Başvuruda Bulunan Kişi Sayısı 09.02.2019 tarihli Emlak365.com adlı internet sitesinin verilerine göre;  33 bin 525.. Son başvuru tarihi itibarı ile de bu sayıda mutlaka artış olmuştur. 

Bu rakam bile tek başına Sinop ölçeğinde önemli bir  başvurunun yapıldığını göstermektedir. İmar barışı ile elektriği olmayan elektrik suyu olmayan da suya kavuşacak. Zaten imar barışı da öncesi de 2004 yılından önce yapılan yapılarda yapı kullanma izin belgesi aramıyor, muhtar onayı ile yapının 2004^’ten önce yapıldığı tespit edilirse elektrik ve su bağlanabiliyordu. İmar barışı ile birlikte 2004 yılı sonrası özellikle AKP döneminde iktidara yakın isimlerin sahil bandında ya da 2B kapsamlı arazilerde yapılan yapılarına sağlanan barış önemli bir rant aracına da dönüştü. İlgili kurumlar ise internet üzerinden ya da yetkili birimler aracılığı ile yapılan başvurularda şikayet olması halinde inceleme yapıyor. İşte bu nokta da ise birine yıkım kararı çıkarken diğerine ruhsat veriliyor olması vatandaşın dikkatini çekiyor  ve de eleştiriye açık hale geliyor. Bu da kurumların saygınlığını zedeliyor Özellikle iktidar cephesinden gelen telefonlarla yapıların yıkılmasına ya da genişlemesine izin verildiği iddiası ileri de çok baş ağrıtacak bir durum olarak öne çıkıyor. 

Özellikle imar barışı ile birlikte ve sonrasında 2017 yılı sonrası yapılan yapılarla ilgili şikayetlerde  ilgili birimlerin baskı altına alındığı, yasayı fırsata çevirmek isteyen fırsatçılar tarafından ticari amaçlı mekanlar oluşturulduğu basında yaygın medyanın gündemine düşmüş bu konu ile ilgili köşe yazılarına ve haberlere yer verilmişti.

Geçtiğimiz günlerde Sinop’ta bulunduğum sırada buna benzer şikayetler, konuşmalar hatta mekan ve yer ismi vererek yapılan üstelik basını da eleştiren cümlelere şahit oldum. Sadece ticari mekanlarla değil bu eleştiriler!!!…  Sahil bandında kıyı kanuna muhalefet eden sonradan yapılan villaların olduğu, apartmanların dikildiği gecekonduların var olduğu iddiası ise dikkat çekiciydi. Belediye sınırları içerisinde olanı da var, özel idare kontrolünde bulunan yerlerde var.. Ama asıl olan milletin denize olan yakınlığını bitiren ve şahsın kullanımına sunulan yapıların bu imar barışı ile ranta dönüşmüş olmasıdır. Belediyeler kendi sınırları içerisindeki yapıları kontrol ediyor mu? Bu eleştirilere kulak veriliyor mu? Yetkili kurumlarla gerekli yazışmaları yapıyor mu? Onunla ilgili bir bilgiye şimdilik sahip değilim. Gerekli bilgi verilirse onları da yayınlamaya hazırız.. İnanın sadece siz vatandaşı dinleyin neler söyler neler…..

Bilmediklerinizi hatırlatır,  bildiklerinizi ise unutturur… Onlar  vicdanın sesi olmuş talan karşısında sadece yutkunarak konuşan sessiz kitleler bunu bilin yeter!!!! 

Ben yaptım oldu mantığının tavan yaptığını, kanunlara yönetmeliklere uyan insanların zarar gördüğü, toplumun büyük kesiminde kaçak yapı inşaatların yasal olduğu yönünde algı oluştuğu, sahilllerin parsellendiği , birkaç sene sonra kimsenin denize girecek sahil bulamayacağını düşündüğü bu ortamda yetki sizde beyler!!!… Vatandaşın vicdanına eleştirilerine de kulak verin… 

Bu vahim  tablo da İlgili kurumlarında  baskılar karşısında çaresiz kaldığı 2017 yılı sonrasında yapılan mekanları da imar barışına sokmak için devreye etkili isimlerin sokulduğu iddiaları konuşuluyor. 2017 yılından önce var olan küçük bir kulübenin ticari mekana dönüştüğü YDAŞ’ın bu mekana elektrik bağlamayarak ‘abi sen yanına kulübeyi koy biz ona elektrik verelim sen ordan al bizi de zora sokma’ sözlerinin konuşulduğu, iddia edildiği ilgili biriminde baskılar karşısında zorlandığı verip vermemekte tereddüt ettiği konuşuluyor. Mekanlar isimler yanlış olabilir belki yanlış anlaşmalara sebep olabilir diyerek yer ve mekan isimlerini yazmıyor, gerekl  hassasiyetin gösterilmesini istiyorum Bu bile kamuoyuna yansımışsa hele bir de göz göre göre bu tür durumlara müsaade edilirse ortaya çıkan tablodan en çok zarar görecek olan da iktidar cephesi yani AKP olacaktır.  Özellikle sahil bandında gerek belediyenin gerekse AKP’nin haksız rekabete yol açacak uygulamaları; izin vereni de, ruhsatlayanı da, altına imza atanı da vatandaşın dilinden kurtarmayacak aksine doğru yaptıkları uygulamalarda bu yanlışta kaybolup gidecektir.  

Özellikle iyi niyetle hükümete kaynak yaratan aynı zamanda kayıtsızı kayıt altına alan, zordakine umut olan bu yasa rantçıların gelir kapısı olmamalı, idaredekilerinde, denetleyenlerinde  geleceklerine kara bir leke düşürmemelidir. Kısacası bu konu ile ilgilenen şikayetleri değerlendiren ilgili kurumlar Sinop’ta imar barışı ile ilgili geniş kapsamlı bir bilgilendirme  özellikle ticari mekanlarla ilgili kamuoyunu aydınlatmalı doğru bilgiyle donatmalıdır. Aksi takdirde bu şaibe ve bu konuşmalar; inanın doğrunuzu yanlışa götürürken yanlışınızı da mahkemeye taşıyacak sorunlar zincirini başlatacaktır.  Saygılarımla..