Hıdrellez, bütün Türk dünyasında bilinen ve ortak kutlanan mevsimlik bayramlarımızdan biridir. Miladi takvime göre 6 Mayıs gününe denk geldiği kabul edilen ve Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan günde kutlanmaktadır. Halk arasındaki inanışa göre bugün Hızır ve İlyas Peygamber’in yeryüzünde buluştukları gündür.

Ayrıca halk takvimine göre yıl ikiye ayrılmaktadır: 6 Mayıs’tan 8 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 6 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 6 Mayıs günü kış mevsiminin bitip yaz mevsiminin başladığı gün olarak da bilinmekte ve yazın gelişini karşılamak amacıyla da bugün bayram olarak kutlanmaktadır.

Nevruz geleneği olmayan Karadeniz Bölgesinde bahar karşılaması olarak ta bilinen mevsimlik bayramlarımızdan biri olan Hıdrellez, ülkemizde coşkulu bir biçimde kutlanmaktadır. Hıdrellez’in yaklaşması ile birlikte önce çeşitli hazırlıklar yapılmaya başlanmaktadır. Evlerin her tarafı süpürülmekte, ev ve giyim eşyaları temizlenmekte, yeni elbiseler ve ayakkabılar alınarak bugünde giyilmektedir. Tüm bu hazırlıklar Hızır’ın ancak temiz ve düzenli eve uğrayacağına dair olan inançtan kaynaklanmaktadır.

Anadolu’daki yaygın bir inanca göre Hızır, hayat suyu (ab-ı hayat) içerek ölümsüzlüğe ulaşmış; zaman zaman özellikle baharda insanlar arasında dolaşarak zor durumda olanlara yardım eden, bolluk-bereket ve sağlık dağıtan, Allah katında ermiş bir ulu kişidir. Hızır’ın hüviyeti, yaşadığı yer ve zaman belli değildir. Hızır, baharın, baharla vücut bulan taze hayatın sembolüdür. Hızır inancının yaygın olduğu ülkemizde Hızır’a atfedilen özellikler şunlardır:

- Hızır, zor durumda kalanların yardımına koşarak insanların dileklerini yerine getirir. 
- Kalbi temiz, iyiliksever insanlara daima yardım eder. 
- Uğradığı yerlere bolluk, bereket, zenginlik sunar. 
- Dertlilere derman, hastalara şifa verir. 
- Bitkilerin yeşermesini, hayvanların üremesini, insanların kuvvetlenmesini sağlar. 
- İnsanların şanslarının açılmasına yardım eder. 
- Uğur ve kısmet sembolüdür. 
- Mucize ve keramet sahibidir.

Hıdrellez gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere bereket geleceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının kapakları, ambarların kapıları, cüzdanların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi herhangi bir yere istediklerinin küçük bir modelini yaparlar ve Hızır’ın bunları görerek kendilerine yardım edeceğine inanırlar.

Bazı yörelerde Hıdrellez’i de bir gün öncesinden oruç tutarak karşılama, Hıdrellez günü duaların ve isteklerin kabul olması için sadaka verme, kurban kesme gibi adetler vardır. Tüm bu kurban, oruç ve adaklar “Hızır hakkı” için olmalıdır. Zira tüm bu hazırlıklar Hızır’a rastlama amacına yöneliktir. 
Hıdrellez gününe dair yaygın inançlardan biri de yoğurt çalma geleneğidir. Hıdrellez günü maya kullanmadan yoğurt çalınır. Yoğurdun tutması halinde eve Hızır'ın uğradığına inanılır.
Ayrıca Hıdrellez'de baharın taze bitkilerini ve taze kuzu eti ya da kuzu ciğeri yeme gibi adetlerde vardır. Baharın ilk kuzusu yenildiği zaman sağlık ve şifa bulunacağına inanılır. Bugünde kırlardan toplanan çiçek veya otların kaynatılarak suyunun içilmesi durumunda bütün hastalıkların iyi olacağına, bu su ile kırk gün yıkanılırsa insanın gençleşeceğine inanılır. 
Hıdrellez kutlamaları genellikle günün anlamına uygun olarak yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın bulunduğuna inanılan ve “Hıdırlık” diye nitelendirilen mesire yerlerinde yapılmaktadır. Hıdrellez günü çeşitli oyunlar, eğlenceler oynanmakta o günün mutlu bir şekilde geçirilmesine çalışılmaktadır.
 
Hıdrellez’de yapılan en önemli geleneksel uygulamalardan biri “baht açma oyunu” dur. Bu oyun Anadolu’da oldukça yaygındır ve “bahtiyar”, “mantufar”, “mantıfar”, “dağara yüzük atma”, “niyet çıkarma”, “mani çekme” gibi adlarla da oynanmaktadır. Hıdrellez’den bir gece önce bahtını denemek ve kısmetlerinin açılmasını sağlamak isteyen genç kızlar yeşillik bir yerde veya bir su kenarında toplanırlar. İçinde su bulunan bir çömleğe kendilerine ait yüzük, küpe, bilezik gibi şeyler koyarak ağzını bir tülbentle bağladıktan sonra bir gül ağacının dibine bırakırlar. Sabah erkenden çömleğin yanına giderek sütlü kahve içip ağızlarının tadının bozulmaması için dua ederler. Ardından niyet çömleğinin açılmasına geçilir. Çömleğin içindekiler çıkarılırken bir yandan da maniler söylenir. Buna göre eşyanın sahibi hakkında yorumlar yapılır.

Doğanın canlanmasını simgeleyen ve dünya tarihinin en eski mevsimlik bayramlarından biri olan Hıdrellez, insan ve doğa arasındaki uyuma yaptığı vurguyla doğa sevgisi, hoşgörü, yardımlaşma, birlik beraberlik gibi duyguları pekiştiren törenlerle Anadolu’da hala yoğun bir şekilde kutlanmaktadır. Bu geleneksel bayramımızın, daha geniş kitlelerce tanınması ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla Bakanlığımız çok sayıda faaliyet yürütmektedir. Son olarak UNESCO’nun 2003 yılında kabul ettiği ve ülkemizin de 2006 yılında imzalayarak taraf olduğu “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi” kapsamında yürütücü organ olan Bakanlığımızın (Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü) çeşitli ülkeler ile ortak hazırlayacağı bir dosya ile bu geleneksel bahar bayramımızın İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine ortak kültür mirası olarak kaydedilmesi yönünde çalışmaları devam etmektedir.