Hicret, Müslümanların takviminin başladığı tarihtir. Bundan başka bizim için pek çok şeyin de başlangıcı olabilir. Hicret devam etmektedir. Hicret, Cennetten Arz'a indirilen Hz. Adem ve oğullarının yani bizlerin yeniden Cennet'e dönüş yolculuğudur.
Hicret, vahyin ilk günlerinde nazil olan Müzzemmil Suresi ve Müddessir Suresin'de emredilmiştir. Müzemmil süresi 10. Ayeti kerimesin'de:  وَاصْبِرْ عَلَى مَا يَقُولُونَ وَاهْجُرْهُمْ هَجْرًا جَمِيلًا  "Ve onların söylediklerine sabret. Ve güzel bir ayrılış ile onlardan ayrıl!"
Müddessir süresi 5. Ayeti kerimesinde :  وَالرُّجْزَ فَاهْجُرْ  "Ve Pisler'i sen terk et!"
“Hicret”, Müddessir süresi: 5. Ayeeti kerimesin’ de, “ilişkisini tamamen kesmek, uzaklaşmak,terketmek” anlamına gelmektedir. Maddî veya manevî Pisler'den uzaklaşmak her zaman için emirdir.
Hicret, sadece bir takvim başlangıcı değil; bir çağın kapatılıp yeni bir çağın açılmasıdır.
Hicret, Nebevî bir harekettir, Peygamberlerin ortak kaderidir.
Hicret,daha hızlı sıçrayabilmek için gerileme ve gerilmedir.Cephe değişikliğidir.
Hicret, kavmiyetçilik, ırkçılık, şehircilik anlayışına vurulan darbenin adıdır. Ülke vatandaşlığından ümmet bilincine yükselmektir. 
Hicret, Müslümanların zulüm düzeninin bir parçası olarak yaşamayı reddedip, insanî ve İslâmî haklarını gasb eden tâğutlardan berî olmak, zulme karşı çıkma ve son verme eylemidir.
Hicret, câhiliyye ile, onun kural, kurum ve bağlılarıyla ilişkileri koparıp atmak, bağımsız ve özgür olarak İslâm’a teslim olup O’nun hâkimiyeti için çalışmaktır. 
Mü’min kimse, hür olarak insanca ve dâvâsı uğruna yaşayabilmek için gerekli her bedeli ödemeye hazırdır. Dünyada izzet ve Devletin, Ahirette ise cennetin bedeli Hicrettir.            
Hicret,Allah’a yönelmektir, O’na yaklaşmak, O’na sığınmaktır.
Hicret, Küfürden İmana, haramlardan helâllere, günahlardan sevaplara, isyandan itaate, kötülükten iyiliğe, rezîllikten fazîlete göz arkada kalmadan yapılan kutlu bir yolculuktur.     
Hicret,  Allah'ı her şeye tercih etmektir. 
Hicret, imkanların tükendiği yerden imkanların üretileceği yere taşınmaktır.
Hicret, "Bittim ya Rab!" diye dua edene, "Yettim kulum!" diye gelen icabettir.
Hicret,kavuşmak için terketmektir.
Hicret, elde etmek için feda etmek, sahip olmak için kurban etmek, bulmak için yitirmek, almak için vermek, kalkmak için (yola) düşmek, girmek için çıkmak, kalmak için gitmek, kavuşmak için terk etmektir.
Hicret ,düşmanla sınanmak, dostu sınamaktır.
Hicret korku ile umut, havf ile reca arasında harekettir. Hicretin Mekke'si korkudur, Medine'si umut. Umudu olmayanın eli kolu dökülür, oturduğu yerde kalakalır. Umudun olduğu yerde hicret, hicretin olduğu yerde umut var demektir.
Hicret, medeniyettir. Bedeviyetten medeniyete yürüyüştür. Medine medeniyetin ana rahmidir. Tohumun kabuğunu çatlatıp filiz vermesidir. Bire bin verecek bir başağa durmasıdır.
Hicret, bitimsiz ibadettir. Bir kaçış ve sığınıştır; küfürden imana, şirkten tevhide, Şeytan'dan Rahman'a, günahtan sevaba, benlikten ruha, şehvetten muhabbete, bilinçaltından bilinçüstüne.
Hicret, ilahi sıfatlar arasında bir 'seyr-i sülûk'tür; gazaptan rahmete, kahırdan lûtfa, Celâl'den Cemâl'e ve nihayet Allah'tan Allah'a?
Hicret,Mekke-i Mükerreme’den Medine-i Münevvere’ye göç etmektir.
Hicret, Mekke-i Mükerreme’deki müşriklerin Müslümanlara baskı ve işkence sebebidir.
Hicret imkan üretmektir.
Hicret yeniden diriliştir.
Hicret,geleceğe umuttur.
Hicret başarıda kararlılıktır.
Hicret,sonuna kadar gücünü kullanmaktır.
Hicret,53 yaşında da olsa sevr’e (devrim dağına) tırmanmaktır.
Hicret,hedefe ulaşmaktır.
Hakiki hicret, sadece bir mekânı terk edip başka mekâna intikal etmek değildir. Hakiki hicret insanın, Allah'a götürmeyen tüm yolları fark ederek, O'nun yoluna girmesi ve O'na doğru yönelerek hicret etmesidir. 
Bize emredilen asıl hicret belki de şudur:
* Günahlardan sevaba hicret...
* Cehaletten ilme ve marifete hicret...
* Gafletten tezekküre hicret...
* Nefretten muhabbete hicret...
* Hissilikten akliliğe hicret...
* Taklitten tahkikliğe hicret...
* Bencillikten bizciliğe, sosyalliğe hicret...
* Tembellikten gayrete hicret...
* Cimrilikten cömertliğe hicret...
* Hayalden gerçeğe hicret...
* Nefis ve hevaya tâbi olmaktan, Allah'a ve Rasûlüne tâbi olmaya hicret...
Sadece beşer yazılarını ve kitaplarını okumaktan Allah'ın kitabını, Kur'anı okumaya, anlamaya ve yaşamaya hicret...
Asıl hicret budur. Eğer hicreti doğru anlayabilirsek Allah bize yeni Medine'ler gösterecektir. Rabbim bizi hakiki hicret edenlerden eylesin...
Hicretle başlayan bu hicri yılda, Allah bize maddi ve manevi yeni hicretlerin yolunu açsın!
Hicretlerimiz, hicretleriniz mübarek olsun...