GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - Hatay'da kurulan çadır kent - Birsen Dağlıoğlu'nunÇadırkentte kalan çocuklara yüz baya yapması - Birsen Dağlıoğlu ile röportaj - Çocukların ellerinin boyayarak çadırlara el baskısı yapması Çadır kentteki çocukların hayalleri Birsen ablalarının etkinlikleriyle renkleniyor - Antakya'daki evleri depremde yıkıldığı için ailesiyle çadır kentte kalan 13 yaşındaki ortaokul öğrencisi Birsen Dağlıoğlu: - "Yüz boyuyoruz, hayal gücümüzü kullanarak kağıtlara resim çiziyoruz, el ve vücut boyalarıyla çadırları boyuyoruz. Böyle etkinlikler yaptırıyorum" HATAY (AA) - ORHAN ONUR GEMİCİ - Hatay'da kendisi de depremzede olan 13 yaşındaki Birsen Dağlıoğlu, kaldıkları çadır kentte el ve yüz boyama, resim çizme gibi etkinliklerle çocukların eğlenceli vakit geçirmelerini sağlıyor. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerde Antakya'da ailesiyle yaşadığı evleri yıkılan ortaokul 8. sınıf öğrencisi Dağlıoğlu, ilçeler arası minibüs garajının yakınındaki alanda kurulan çadır kente yerleşti. Ailesiyle kaldığı geçici barınma alanında depremin olumsuz etkilerini çocukların hafızalarından silmeyi amaçlayan Dağlıoğlu, resim yeteneğini onların hayal gücünü yansıtmak için kullanıyor. Afetin kendisinde oluşturduğu travmayı bir kenara bırakan Dağlıoğlu, boyalarla çocuklara yönelik etkinlikler yapmaya başladı. Dağlıoğlu, her gün el ve yüz boyama, resim yaptırma gibi aktivitelerle depremzede çocukların eğlenceli vakit geçirmelerine yardımcı oluyor. - Güzel Sanatlar Lisesini hedefliyor Birsen Dağlıoğlu, AA muhabirine, sürekli çadırda oturmaktan sıkıldığını ve çadır kente gelen gezici kütüphanedeki boyalardan alarak bu tür etkinlikler yapmaya karar verdiğini söyledi. Etkinlikleri gönüllü olarak yaptırdığını belirten Dağlıoğlu, şöyle konuştu: "Yüz boyuyoruz, hayal gücümüzü kullanarak kağıtlara resim çiziyoruz, el ve vücut boyalarıyla çadırları boyuyoruz. Böyle etkinlikler yaptırıyorum. Resim küçüklüğümden itibaren ilgimi çekiyor. Gördüğüm birçok şeyi çizebiliyorum. Sanırım bu özelliğim babamdan geliyor. Güzel Sanatlar Lisesine gitmeyi istiyorum." Resimlerinden bazılarının birkaç kez sergilendiğini ifade eden Dağlıoğlu, resim kursuna gitmediğini, gördüğü şeyleri çizerek kendini geliştirdiğini sözlerine ekledi.