Adem aleyhisselam ve Havva anamızın cennetten kovulmalarına sebep olan şeytan aleyhilane, Lanetlenip Cennetten kovulurken Kıyametin kopacağı güne kadar insanları doğru yoldan çıkartacağını, insanlığı fesatlık vesvese bataklığında boğacağını, birbirine düşürüp fitne ateşinde perişan edeceğini beyan etmişti.

Günümüze gelindiğinde; dünyanın hiçbir köşesinde huzur kalmadığını, insanlığın mutsuz-umutsuz ve çaresizliğini gözlemlemekteyiz. Tarihte ilk cinayeti Kabil kardeşi Habil'i katlederek işledi. Sebep; hased ve çekememezlik. Yani; şeytan aleyhilanenin vesvesesi, insan oğlunun büyük çoğunluğu bu gün farkında yada olmadan şeytan aleyhilanenin istediği şekilde hareket etmekte ve aç gözlülüğünün doymak bilmeyen nefsane arzularının tatmini için her türlü kötülüğü kolayca yapabilmekte, insan hayatını önemsememektedir.

Halbuki geçmişten günümüze kadar gelmiş semavi dinler, insanlığı aydınlatmış, iyiliği emretmiş, kötülükten men etmiştir. Bu durumda tüm insanlığın hak tarafında birleşip haksızlığa karşı durması gerekmekte.

Oysa insanlığın büyük bir kısmı güçten yana tavır almış, güçlünün her halukarda haklı olduğunu varsaymışlardır. Tam da şeytan aleyhilanenin istediği budur. Bu durumun tam sebebide kendisidir. Günümüzde gücü elinde bulunduran ülkeler sırf kendi çıkarları için güçsüz ülkeleri sudan bahanelerle işgal etmekte, güvenlik bahanesiyle kıtalar arası ülkelerinden gelerek işgal ettikleri ülkelerin zenginliğini çalarak kendi ülkelerine aktarmakta, karıştırdıkları ülkelerde ajanları vasıtasıyla kardeşi kardeşe kırdırmaktadırlar. Bu durumdan kurtuluşun çaresi insaf ehli yöneticilerin idarecilerin etrafında toplanıp hakkı hak bilen her halukarda hakkı söyleyen liderlerin seslerinin daha gür, daha uzak diyarlardan duyulabileceği şekilde destek olup, çürümüş kokuşmuş insanlığa üzüntü ve gözyaşından başka bir şey vermeyen şeytani düzenlerin yıkılıp adaletin, hakkın hüküm sürdüğü zalime fırsat verilmeyen, haklının hakkını teslim eden bir düzenin kurulabilmesi için tüm gücümüzle çalışmalıyız vesselam.