LÖSEV Büyük Aile Kucaklaşması binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti. Renkli görüntülere sahne olan etkinlikte çocuklar ve gençler doyasıya eğlendi. Lösemi ile savaşı kazanan bir genç ise, “LÖSEV, bir “Nasılsın?”a ihtiyacım olduğunu hissetti. Bir ‘Nasılsın?’ insanın hayatını çok etkiliyor” dedi.

21. Uluslararası Lösemili Çocuklar Ayı kapsamında, lösemi ve kanserle savaşan çocuklara motivasyon vermek amacıyla düzenlenen LÖSEV Aile Buluşması İstanbul’da gerçekleşti. Beşiktaş Akatlar Spor salonunda yapılan programa 41 ilden binlerce çocuk ve aile katıldı. Salon dışında kurulan stantlarda dondurma, patlamış mısır ve atıştırmalık ikram edildi. Palyaçolar tarafından yüzlerine boyama yapılan çocuklar ise rengarenk görüntüler oluşturdu. Etkinliğin başlamasıyla birlikte çocuklar ve aileleri salonu doldurdu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program, dans gösterileri ve konserlerle sürdü. Salondakiler şarkı ve gösterilere bayrak sallayıp, tezahürat ederek eşlik etti.

“Bir ‘Nasılsın?’ insanın hayatını çok etkiliyor”

LÖSEV ile tanışma hikayesini anlatan Münire Nur Güdücü, “O dönemde dış dünyada çok fazla değersiz hissettiriliyorsunuz. Çünkü diğer insanlardan farklı bir görüntünüz, yapınız oluyor. Kaşsız, kirpiksiz, kel. LÖSEV hayatıma aslında kanser hastası bir çocuğun annesinin “Merhaba. Nasılsın?” demesiyle girdi, hikayem böyle başladı. O “Nasılsın?” beni çok etkilemişti. Çünkü kimse bana nasıl olduğumu sormuyordu. “Münire, bu ilacı takacağız, haydi yat. Münire, saçın kesilecek, haydi geç” deniliyordu. Ben o “Nasılsın?”ı iliklerime kadar hissettim. Ki ben kan kanseriydim, ciddi anlamda iliklerime kadar hissettim. Ben LÖSEV’e çok fazla bağlandım ama bunun amacı bana bir şeyler vadetmeleri değil. Birileri beni gerçekten gördü ve birileri beni gerçekten sevdi. Gerçekten bir “Nasılsın”a ihtiyacım olduğunu hissettiler. Ben bu yüzden LÖSEV’e bağlandım. Bir “Nasılsın?” insanın hayatını çok etkiliyor. Burada olduğum için gerçekten çok mutluyum. Çünkü buradaki herkes aynı mücadeleyi vermiş insanlar. Burası aslında bir aile kucaklaşması ve hepsine sıkı sıkı sarılmaya geldim. Hepsine tek tek “Nasılsın?” diye sormak istiyorum. İçime alıp sımsıkı sarasım geliyor” dedi.

“İyi ki LÖSEV var”

Etkinlikte dans gösterisi yapacak çocuklar da Lösemiyi nasıl yendiklerini anlattı. Dans grubundan Deniz isimli çocuk, “Çok kötü, üzücü şeyler yaşadım. Kardeşimden, ailemden ayrı kaldım ama şimdi çok iyiyim. Artık okulda okuyorum ve etkinliklere katılıyorum. Artık her şeyi yapıyorum. İyi ki LÖSEV var” dedi. Tolga isimli bir başka çocuk ise, “Çok zordu ama elimden gelenin en iyisini yaptım ve atlattım. Bu süreçte bana annem, babam, kardeşlerim, bütün tanıdıklarım destek oldu. LÖSEV ailesi de çok destek oldu. Hiç üzülmeyin, sonuçta bu da geçici bir hastalık. Eninde sonunda geçecek. Onları çok seviyorum. Hiç üzülmemelerini diliyorum” diye konuştu. Hastalığı kendisine inanarak korkusuzca yendiğini söyleyen Burak Kayra Tutan da, “Ben ilk hasta olduğumda 3 yaşımdaydım. Öyle bir şeydim herhalde. Her zaman annem yanımda olmuştu. Kendime inandım ve korkusuzca bu hastalığı yendim. Ben kendime inandım, siz de inanın” ifadelerini kullandı.

“Lösemi tedavi edilebilen bir hastalıktır”

Löseminin tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu, ilaç tedavisinin yanında moral ve desteğin de çok önemli olduğunu ifade eden LÖSEV Marmara Bölge Koordinatörü Zuhal Ön, “21. Uluslararası Lösemili Çocuklar Haftası etkinliğimizin kapanışını gerçekleştiriyoruz. Tüm Türkiye’den, 41 ilden konuklarımız bugün buraya geldi. Lösemiyi yenmiş çocuklarımız, onlar için muhteşem bir koro ve dans gösterisi hazırladı. Lösemi tedavi edilebilen bir hastalıktır. Tabii bu süreçte çok desteklenmeleri gerekiyor. İlaç tedavisinin yanına moral ve destekler de çok önemli. LÖSEV sayesinde ve LÖSEV ailesinin de bir ferdi olarak bu farkındalığı oluşturmak istiyoruz” diye konuştu.