Sinop Türkiye İşçi Partisi Üyesi ve İlerici Kadınlar Meclisi Üyesi Meliha Özkaptan, yaşamın sürdürülebilmesinde kadınlara yüklenen sorumlulukların salgın döneminde daha da arttığını söyledi.
Sinop Türkiye İşçi Partisi Üyesi ve İlerici Kadınlar Meclisi Üyesi Meliha Özkaptan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle açıklama yaptı. 
8 Mart Dünya Kadınlar Gününün, 161 yıl önce Amerika’da “8 saatlik işgünü, eşit işe eşit ücret, annelik izinleri, sendikalaşma hakkı” talebiyle greve çıkan dokuma işçisi kadınların mirası olduğunu belirten Özkaptan, "Bu mirasın gücüyle, tüm dünyada milyonlarca birlikte direniyor; eşit, özgür ve insanca bir yaşam için mücadele etmeye devam ediyoruz. Bize dayatılan baskıyı, karanlığı ve geleceksizliği reddediyor, hep birlikte umutla, dayanışmayla, akılla, vicdanla kuracağımız adil bir dünya olduğunu biliyoruz" dedi. 
Toplumun yeniden üretmesi ve yaşamın sürdürülebilmesinde kadınlara yüklenen sorumlulukların salgın döneminde daha da arttığını kaydeden Meliha Özkaptan sözlerini şöyle sürdürdü; "Ekstra bakım, ekstra hijyen! Dışarıdan alınmayan tüm hizmetlerin evdeki varlığı görünür oldu. Emeğimizin sömürülmesine, tüm ev ve bakım işlerinin tek sorumlusu olarak görülmemize karşı ve görünmeyen emeğimizin görünür kılınmasını istiyoruz. 

Kadın istihdamının artırılmasını ve düşük ücret uygulamasına son verilmesini istiyoruz. Ülkenin her yerinde emeği, alın teri için mücadele eden tüm kadınların yanındayız. İşten ilk çıkartılanların kadınlar olmasına, kadın emeğinin değersiz görülmesine, yoksulluk dayatmasına karşı Ayaktayız! 

Uzaktan çalışma ile bir yandan yüksek performans beklentisini karşılamaya çalışarak aynı anda ev işlerinin tüm yükünü çekmek istemiyoruz. Sokağa çıkıp hakkımızı aradığımızda bize dayatılan devlet şiddetine karşı sesimizi yükseltiyoruz, Ayaktayız!"
Sinop Türkiye İşçi Partisi Üyesi ve İlerici Kadınlar Meclisi Üyesi Meliha Özkaptan sözlerini şöyle tamamladı: "8 saatlik işgünü, eşit işe eşit ücret, annelik izinleri, sendikalaşma hakkı talepleri çerçevesinde 8 Mart 1857’de direnişin fitilini ateşleyen Newyork’lu kadın işçilerin yükselen direnişidir. Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda Clara Zetkin’in önerisiyle 8 Mart, Uluslararası Kadınlar Günü olarak ilan edilmiştir. Her yıl 8 Mart, tüm kadınların evde, işte, okulda, sokakta, meydanlarda özgürlüğü için, hakları için, yaşamı için mücadelesini gösterdiği bir dayanışma ve mücadele günü olmuştur. Biz kadınlar, emek sömürüsüne, ücret adaletsizliğine, işsizliğe, mobbinge, yoksulluğa, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, erkek-devlet şiddetine, kadın cinayetlerine, nefret söylemlerine, homofobiye, ırkçılığa, cinsel istismara, kadın bedeninin metalaştırılmasına, adaletsizliğe, kadın ve LGBTİ+ düşmanlarına, faşizme karşı haykırıyoruz"