Yıllarca bazı ülkeden bilim adamı tarafından incelenmek üzere ülkelerine götürülen Sinop ırkı arılar, laboratuvarlarda başka ırklarla melezleştirilmesi sonucu yüksek verimli Belfaks ırkına dönüştürüldü. Şimdi de üretil ana arılar yüksek fiyatlarla dünyaya pazarlanıyor. 

Vitrinhaber Gazetesini ziyareti sırasında gazetemizin Yazı İşleri Müdürü Serhat Özşahin'in sorularını yanıtlayan Erfelek Ziraat Odası Başkanı Ali Koca, konuya ışık tutan açıklamalar yaptı. Saf Sinop ırkı arıları artık bulmanın çok zor olduğunu belirten Ali Koca, "Sinop'un ek tipi olan arı çeşidimiz, yüzyıllardır bu bölgeye adapte olmuş bir ırk. Bu arı türü, yağmurlarda bile çalışabilme, hangi şartlarda, ne zaman bal biriktirebileceğini, ne zaman yavru yapabileceğini hep kendisi ayarlayabilen farklı bir tür. Sinop ırkı arıları güzel verim vermekte ve atalarımız bu arı türünden yüzyıllardır çok güzel verim almışlar. Fakat ne yazık ki şu anda kaybolmaya yüz tuttu. Bu arı ırkını gelecek nesillere aktarabilmemiz ve yok olmasını önlememiz için ciddi bir çalışma yapılması gerekiyor" dedi. 

SİNOP YARIMADASI ÇOK UYGUN
Sinop ırkı arıların yok olmasının önlenmesi ve tekrar yaygınlaştırılması için Sinop yarım adasında çalışma yapılmasını öneren Başkan Ali Koca; "Sinop yarımadasında bu arısının izole edilerek çoğaltılabileceğini düşünüyorum. Yarım adanın üç tarafı denizlerle kaplı, bir tarafını kent merkezi izole ettiği için, bu iş için alan oldukça uygun olduğunu düşünüyorum.  Bu şekilde ada bölgesinde bu arılar tekrar üretilerek, hem Sinop'a ki üreticilere ve dünya ya bu arıların dağıtılması mümkün olabilecektir. Sinop adası coğrafi olarak bu iş için çok uyun bir mekan. Bir an önce eski halimize geri dönmemiz bu sayede mümkün olacaktır" diye konuştu. 

ÖNLEM ALINMAZSA 10 YIL SONRA YOK OLUR
Önlem alınmadığı takdirde 10 yıla kadar Sinop ırkı arısı diye bir türün kalmayabileceğini dile getiren Erfelek Ziraat Odası Başkanı Ali Koca sözlerini şöyle sürdürdü, "Bu arı dünyaya Belfaks adı altında genleriyle oynanıp, biraz daha verimli hale getirilip satılıyor. Adamlar bizim arımızı, bize satıyorlar. Belfaks arılarının atası Sinop arısıdır. Bunun için bizim kendi saf Sinop ırkı arılarımızı bir an önce tekrar çoğaltmalıyız. Yoksa bir 10 yıl sonra Sinop ırkı arısı diye bir tür kalmayacak. Eğer önlem alınmazsa, belki bir süre sonra, buradan Sinop ırkını alan adamlardan, arı isteyecek durumda olacağız. Onun için bir an evvel önlem alınmalı" 

SİNOP; AZ ÜRETİR AMA DOĞAL ÜRETİR
Sinop'un her türlü üretim için doğal ortama sahip olduğunu da dile getiren Erfelek Ziraat Odası Başkanı Ali Koca, sözlerini şöyle tamamladı; "Sinop'ta üretilen balın, nüfusu ve sanayisi fazla olan bölgelerde üretilen bala göre daha kaliteli olduğunu kaydeden Ali Koca, "Balımız da, arımız kadar farklı. Çünkü Sinop'ta sanayi yok. Egzoz gazı fazla yok. Kimyasallar fazla değil. Diyelim Antalya'da dekara 7 kilogram ilaç kullanılıyorsa, bu Sinop'ta 0,25 miligramdır. Bunların hepsi ürettiğimiz bütün ürünlere yansıyor. Organiğe yakın doğal, geleneksel ürün üretmiş oluyoruz. Biz fazla üretemiyoruz ama kaliteli üretmiş oluyoruz. Kendi yerel meyvelerimizde doğaya alışık olduğu için siz ona bakmasanız da o size ürün veriyor. Yani sözün özü, Sinop olarak, arısından, meyvesine, kendi gen kaynaklarımızı korumamız ve çoğaltmamız gerekiyor. 
 
Editör: Vitrin Haber