Sinop Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salim Akbaş, geride bıraktığımız yaz sezonunu değerlendirdi. Yaz sezonunda yaşanan yoğunluğu dışarıdan gelenlere bağlamak yerine iyi bir planlama ile sürecin daha verimli hale getirilebileceğini dile getiren Akbaş, "Bir eylem planı, bir düzen oturtulabilmesi için bir fikir birliğine varılması lazım" dedi.

PLAKALARA BAKARAK YORUM YAPMAK YANLIŞ

Sinop'a sezon boyunca gelenlerin büyük çoğunluğunun aslında gurbette yaşayan Sinoplular olduğunu kaydeden Salim Akbaş sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada arabaların plakalarına göre değerlendirme yapıldı, bence doğru bir yaklaşım değil. Gelen arabanın plakasına bakarak içindeki insanın vasfını yada niteliğini bilemeyiz. Bir arkadaşımız yazmış 'filanca illerin plakalarından geçilmiyor. Şunlar şunlar geldi'. Gelir, geldi, gelecek. Geçmişte de geliyordu, ileride de gelecek. Sinoplu, Sinop ile akrabalık ilişkisi bulunan, İstanbul-Ankara plakalı araçların yüzde 70’i özünde Sinoplu. Ya çocuğu, ya annesi babası Sinoplu. Bunun yanı sıra çevre illerden özellikle Kastamonu, Samsun, Çorum, Amasya’dan gelenler var.

SİNOP BÖLGENİN PARİS'İ

Sinop bölgenin Paris’i, onlarda buraya Sinop'u görmeye geliyorlar. Bunu çok yadırgamamak lazım. Şuna katılıyorum bir düzensizlik var.  Ama bu düzensizlik 10 yıldır var. 10 yıl önceki bayram günü ile ilgili haberlerinizi açın muhakkak 'şehre 200 bin araç girdi, şehre 400 bin kişi geldi'. Bu 10 yıldır konuşuluyor. Ama biz 10 yıldır şunu yapmıyoruz. Her bayram bu yoğunluk yaşanacak, bununla ilgili bir planlama yapmıyoruz.

BİR DÜZENE OTURMASI İÇİN FİKİR BİRLİĞİ LAZIM

Burada planlama sadece belli bir kuruma, mesela belediyeye havale ederek 'yapsın onlar bizde uyalım' diyemeyiz. Bu kolaycılık. Kentin belediyesi, kültür ve turizm müdürlüğü, dernekler, sivil toplum kuruluşları, işletme sahipleri böyle bir kalabalığı onuncu, yirminci kez yaşayacaklar. Bir eylem planı, bir düzen oturtulabilmesi için bir fikir birliğine varılması lazım. Bunlar yapılırsa inanın Sinop’ta yaşayıp dışarıdan gelenlere tepki gösteren arkadaşlarında olaya katılması ile tepkileri biraz azalır.

PARA BIRAKMADILAR DEMEK YANLIŞ OLUR

Dışarıdan gelen kişiler de Sinop’un değerli ve hoşgörülü bir kent olduğuna inanmalarıyla birlikte daha fazla para bırakarak turizm hareketi yaparlar. Para bıraktılar mı diye soracak olursanız, kesinlikle bıraktılar. Bayram döneminde boş otel olduğunu zannetmiyorum. Birçok otelimiz full çekti. Küçük esnafa, lokantalara dahil ciddi para bırakıldı. Bu nedenle 'para bırakılmadı, sadece çöplerini bırakıp gittiler' demek yanlış. Bence para da bıraktılar. Tamam çöplerini de bıraktılar, bence o çöpü bırakma noktasını çözmemiz lazım. Arabalarını yolun ortasına çekmemelerinin bilincini çözdüğümüz zaman inanın kimseye rahatsızlık vermeyecekler, hatta gelmeleri için can atacağız. Bence bazı bilinçleri ortaya koymak lazım.

HERKESİN SORUMLULUK SAHİBİ OLMASI LAZIM

Burada sadece gelen yada yönetenler bazında değil, örneğin sahil kenarlarındaki küçük işletmelerde bu kentin ekonomisine fayda getiriyor. Ama o arkadaşlar şuna bir baksınlar, çöp kovalarına kim neyi nasıl attı? Birileri çöpün etrafına çöp atıyorsa nazik bir dille uyarsınlar. Yada uyarıya dikkat edilmiyorsa Sinop hepimizin. O çöpün etrafını kendimiz toplayalım. Evimizin önünü biz süpürelim. Sonunda belediyeye haber verelim. Ama her çöp kovasının fotoğrafını çekip 'hani burada belediye', 'hani burada zabıta' diye isyan edersek bu kolaycılık olur. Bu şehirden para kazanıyorsak birazda bu şehre sahip çıkalım. Sinop’ta, ciddi bir planlamaya ve birlikteliğe ihtiyaç var. Bu yapılırsa bir sonraki sezonda hepimiz çok daha mutlu oluruz. Herkesin sorumluluk sahibi olması lazım. En küçük çocuğumuzdan en büyük yaşlımıza kadar, en küçük iş sahibi insanımızdan en büyük iş adamına kadar ve kamuda görev yapan herkesin bu çorbada tuzu olup bu şehrin turizmle ilgili değerlerini ortaya koyması gerekiyor"

Editör: Vitrin Haber