5 Nisan Avukatlar Haftası ve Avukatlar Günü valilik önünde Atatürk Anıtına Sinop Barosu Başkanı Avukat Hicran Kandemir’in çelenk koyması ile başladı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan Sinop Baro Başkanı Av. Hicran Kandemir, tüm avukatların avukatlar gününü kutladı. Kandemir; “Ülkemizde ilan edilen ve halen devam etmekte olan Olağan üstü hal koşulları altında avukatlar günümüzü kutluyor olmaktan ülkemiz ve mesleğimiz adına çok üzgünüz” dedi.

Konuşmasında Ülke olarak çok zor bir dönemden geçildiğine vurgu yapan Kandemir, son bir yıl içerisinde ülkemizin ve avukatlık mesleğinin koşulları çok daha olumsuz bir hal aldığını ifade etti. Kandemir; “15 Temmuz 2016 akşamı ülkemizin bütünlüğü, milletimizin bekasını hedef alan bir darbe girişimi ne mutlu ki başarısızlık ile sonuçlanmıştır diyen Kandemir sözlerine şöyle devam etti; 16 Temmuz günü milletçe darbecilere karşı bir birlik havası oluşmuş ve devleti yönetenler, 15 Temmuz öncesinde kullandıkları ayrıştırıcı, ötekileştirici dili terk ederek Cumhuriyet’imizin DNA’sını oluşturan Atatürk ilke ve inkılaplarının öneminin ayırdına vardıkları algısı yaratmışlar ancak bu olumlu süreç çok kısa zaman içinde terk edilmiş ve ülke olağanüstü hal kararnameleriyle yönetilmeye başlanmıştır” diye konuştu.

CUMHURİYETİN TEMEL KAZANIMLARI YOK EDİLİYOR

Cumhuriyetin temel kazanımlarının, olağanüstü hal koşullarının puslu havası altında teker teker yok edilmeye çalışıldığını belirten Sinop Baro Başkanı Av. Hicran Kandemir, bu durumun ülkenin geleceğini tehlikeye soktuğunu söyledi. Kandemir; “Ergenekon, Balyoz davaları ile TSK ‘ne FETÖ terör örgütü tarafından komplo düzenlendiği, kozmik odaya girildiği süreçte, 2010 yılında Yargıtay’ın ve Danıştay’ın yeniden yapılandırılarak FETÖ terör örgütüne teslim edildiği süreçte ve yine barış süreci denilerek gizli kapılar arkasında terör örgütü ile öncesinde şiddetle yalanlanan sonrasında ise “ben talimat verdim “ diye devlet ciddiyetine asla uymayan bir üslupla kabul edilen Oslo görüşmeleri sürecinde, yaptığımız uyarılara kulak tıkayarak, uyarıda bulunanları terörist ilan edenler bugün yine çok tehlikeli olan bu süreçte uyarıları dinlemek yerine uyarı yapanları yine terörist diyerek yaftalamaktadırlar. Oysa ülkemizi, adalet paydasında birleştirmek zorunludur. Bunun için ise sadece hukuk kurallarına bağlı tarafsız ve bağımsız bir yargı şarttır. Ancak üzülerek görmekteyiz ki hukuk kurallarının tamamen askıya alındığı, yargının siyasi baskı altında kaldığı evrensel hak ve özgürlüklerin ciddi tehdit eden uygulamalar neticesinde toplumsal kırılmaya doğru hızla yol almaktayız” dedi. 

TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN EN BÜYÜK GÜVENCESİ HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜDÜR
Temel hak ve özgürlüklerin en büyük güvencesinin hak arama özgürlüğü olduğunu belirten Sinop Baro Başkanı Av. Hicran Kandemir, bu özgürlüğün yansıması olan savunma hakkının, avukatlar aracılığıyla kullanıldığını söyledi. Kandemir açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi; “Bu nedenle Avukatlar; 1136 sayılı Avukatlık Kanununun, 1. maddesinde belirtildiği üzere; yargının kurucu unsuru olup, bağımsız savunmayı temsil ederler. Avukatlık yasasının 76. maddesi yasaların hiçbir mesleki örgütlenmeye vermediği hakkı biz avukatlara ve mesleki örgütümüz olan barolara vermiştir. Buna göre hukukun üstünlüğünü etkin kılmak, insan hakları kavramını korumak, geliştirmek biz avukatların ve baroların öncelikli temel görevidir. Bu bağlamda Anayasa Değişikliği konusunda görüş bildirdiğimizde bize ne hakla dediklerinde cevabımız tabii ki kanuni hakla , vatandaşlık hakkıyla ve mesleğin doğası gereği olmaktadır.

 Günümüz ihtiyaçlarına uygun, çağdaş bir avukatlık kanunun çıkarılması yıllardan beri dile getirilmektedir. Barolar Birliği tarafından hazırlanan Avukatlık Kanunu Yasa Taslağı, Adalet Bakanlığına sunulmuştur. Bu yasa taslağı ile mesleğe başlangıç aşamasında sınav şartı getirilmekte, 70 barajını geçenlerin staja başlaması öngörülmekte, staj süresinin iki yıla çıkması, Avukatlık Akademisinin kurulması, uzman avukatlık, tüm tüzel kişilerin yargı mercilerinde avukatla temsili zorunluluğu, sözleşmeli avukat bulundurma zorunluluğu kapsamının genişletilmesi, mesleki sorumluluk sigortasının zorunlu hale getirilmesi, meslekte belli bir süreyi dolduran avukatlara yeşil pasaport verilmesi gibi önemli düzenlemeler içermektedir. Yapılacak yeni bir avukatlık yasası, yürürlükteki avukatlık kanununda yer alan kazanımları mutlaka korumalı bunun yanında avukatlık mesleğine hak ettiği itibar kazandırılmalı, avukatlara delil toplama yetkisi verilmeli, silahların eşitliği ilkesi mutlak surette sağlanmalı ve daha önemlisi bu kanunla verilen yetkilerin başka bir kanun ya da yönetmelikle kaldırılması engellenmelidir.  

Her geçen gün bir önceki günden daha iyi olmak zorundayız. Bunun için hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız. Bu nedenle Sinop Barosu olarak yaptığımız eğitim çalışmalarına ağırlık vermeyi ve daha çok eğitim düzenlemeyi hedeflemekteyiz. Doğru iletişim yöntemleriyle, sorunları çözmeye çalışmak sürecinde tüm meslektaşlarımızın yanımızda olduğunu bilmek, bizi gururlu ve güçlü kılmaktadır. Hepimizin temel bir gayesi var; Atatürk ilke ve inkılaplarının ışığında yol alan güçlü bir Türkiye’de Hakimiyle, Savcısıyla, Avukatıyla, tüm Adliye personeli ile sağlıklı ve başarılı en önemlisi neticesi adalete ulaşan bir yargı hizmeti sunabilmek.

En karanlık günlerde önder Atatürk’ün “Türk Gençliği’ ne Hitabesi” bize yol gösterici olmaya devam etmektedir. Yoktan var edilen bir ülkenin avukatları olarak bizler umut etmekten, umut olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Yargının kurucu unsuru olarak savunma görevini yerine getirirken, hukukun üstünlüğüne inanan, özverili bir biçimde çalışan tüm meslektaşlarımın, avukatlar haftasını şahsım ve yönetim kurulumuz adına kutluyor, herkese selam ve saygılarımı sunuyorum.”

 
Editör: Vitrin Haber