Fındık, yapmış olduğu açıklamasında “Unutulmasın ki; Türkiye Cumhuriyeti’nde darbe dönemleri geride kalmış ve 15 Temmuz gecesi kahraman Türk Milleti tarafından darbeci zihniyet bir daha geri gelmemek üzere tarihin sayfalarına gömülmüştür” dedi.

Vitrinhaber’e konuşan Fındık açıklamasında şu ifadelere yer verdi.Türkiye’nin meseleleri hakkında görüşlerini hür ve serbest bir şekilde açıklamak her yurttaşın temel haklarındandır. Ancak ülkemizin yakın tarihi dikkate alındığında üst düzey emekli ordu mensuplarının toplu halde bildiri yayınlamalarının demokratik hakların kullanımının ötesinde algılanması kaçınılmazdır. Ne yazık ki siyasi tarihimizde; karanlık güçlerin desteği ve yönlendirmesi ile millet iradesi ve demokrasinin varlığına yönelik saldırılarda bulunulduğu, Türk Milletin huzur ve refahının yok edilmeye çalışıldığı darbe girişimleriyle karşılaşıyoruz. Özellikle 15 Temmuz 2016 gecesi milletimizin hafızasında tazeliğini korumaktadır. Türk Yurdunu korumak maksadıyla ordumuzun envanterinde bulunan tankların, savaş uçaklarının, silah ve mühimmatların şerefli Türk askeri üniformasının altına gizlenerek milletin üzerine doğrultan hainlere karşı kahraman milletimizin göstermiş olduğu duruş bütün dünyanın malumudur.
Montrö Boğazlar sözleşmesi hakkında kişiler, partiler, sivil toplum kuruluşları görüşlerini serbestçe ifade ederlerken bir grup emekli amiralin bu konu başta olmak üzere birtakım kaygı ve görüşlerini ortak bir bildiri ile duyurmalarını bu kapsamda değerlendirmek mümkün değildir.
Kurmay eğitimi almış tecrübeli kişilerin siyasi çağrışımları açık olan böyle bir bildiriyi yayınlamaları Türk demokrasisi açısından son derce talihsiz ve tehlikeli olmuştur. Bu şahıslar böyle yapmak yerine şahsi görüşlerini paylaşsalardı böyle bir algı oluşmazdı. Bildirinin gece yarısı yayınlanması, 15 Temmuz’a 103 gün kala ve 103 emekli generalin bildiriyi imzalaması milletimizin sinir uçlarıyla oynamak sonucunu doğurmuştur ki bu kabul edilemez bir durumdur.
103 emekli asker tarafından Motrö gerekçe gösterilerek adeta gizli bir mesaj vermeyi hedefleyerek yayınlanan bildiri, yurt içinde, yurt dışında ve mavi vatanımızda Türk Devleti’nin bekası adına tüm gücüyle operasyonlarına devam eden Türk Silahlı Kuvvetlerimizin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekten ve ülkemizin dahili ve harici düşmanlarını sevindirmekten başka bir işe yaramamıştır. Türk Ocağı olarak, bir zamanlar sahip oldukları rütbelerin ve üzerlerinde taşıdıkları şerefli ve onurlu üniformaların derin anlamını bir kenara bırakıp darbe imalı açıklamaları ile milli iradeye, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne karşı davranışta bulunan ve bundan sonrada bulunmak isteyecekleri şiddetle kınıyoruz.
Bu yanlış bildiriye karşı gösterilen tepkilerin de demokratik hukuk devleti çerçevesinde olması, Doğu Akdeniz’de çok sıkıntılı bir süreçten geçtiğimiz bu dönemde ordumuzun moral ve motivasyonu açısından vaz geçilmez bir zorunluluktur.
Unutulmasın ki; Türkiye Cumhuriyeti’nde darbe dönemleri geride kalmış ve 15 Temmuz gecesi kahraman Türk Milleti tarafından darbeci zihniyet bir daha geri gelmemek üzere tarihin sayfalarına gömülmüştür. Zihinlerinde hala darbe dönemlerinin izlerini taşıyan vesayetçilerin, akılları hala kirada olanların bu amaçlarına asla ulaşamayacaklarını, Türk milletinin ne pahasına olursa olsun milli iradeyi, demokratik hukuk devletini savunmaya devam edeceğine olan inancımız tam ve sarsılmazdır"

Editör: Vitrin Haber