Bundan tam 159 yıl önce Sinop adeta cehenneme döndü.  Sinop tamamen yakılıp yıkıldı. Yaklaşık 2 bin 800 askerimiz Sinop Limanı'nda hunharca şehit edildi. Denizde ki yaralı askerlere akıl almaz işkenceler yapıldı. Üzerlerine kızgın yağlar döküldü, kancalar ve balyozlarla parçalandı. O kara günü ve şehitlerimize ne yazık ki çabuk unuttuk. Kaç tane Sinoplu bu kara günü hatırlıyor?

Olayı araştırmacı Yaşar Tarakçı anlatıyor; 30 Kasım 1853 yılında Sinop limanı, Rus baskınına uğramıştı. Rusların ateş açmasıyla ortalık tam bir cehenneme döndü. İlk kez Osmanlı denizcilerinin karşılaştığı bu içleri barut dolu gülleler hem de yangın çıkartıyordu. 1 saat içinde gemilerin tamamında yangın çıkmış, denizcilerin çoğu şehit olmuş, cephanelikten barut ve gülle getirecek denizci bile kalmamış. Bir kısmı ateş kesmiş yangınla baş etmeye çalışırken bazı Türk gemilerinden ara sıra cılız bir top atışı ile karşılık verilmeye çalışıldığı görülmüştü. Birçok gemi halatları isabet alarak yada yangın sebebiyle kesildiğinden karaya sürüklenmiş. Avnillah  2. Karaya sürüklenmiş Navak-i Bahri, iki buçuk saat düşmanın şiddetli top atışına dayanmıştı. Her isabet eden gülle; İmamoğlu Ali Bey’in denizci evlatlarından birkaçını şehit ediyordu. Diğer gemilerin çoğu karaya vurmuş, batmış ve kala kala üç gemi kalmışlardı. Evlatlarının daha fazla kaybına dayanamadı. Gemiyi terk etmelerini istedi. Bunu sağladıktan sonra da geminin cephaneliğine yanan bir meşale fırlattı. Adamların bütün ısrarlarına rağmen de gemisini terk etmedi. Onlara, 'Sizler vazifenizi sonuna kadar yaptınız, gitmekte serbestsiniz. Ama benim vazifem henüz bitmiş değildir. Bir gemi kumandanı şartlar ne olursa olsun gemisini terk etmez. Ancak gemisi ile mukedderat birliği yaptığı takdirde vazifesini bitirmiş olur' demişti. 

"Denizciler Kalleşçe Şehit Edildi"
Artık savaş meydanında iki Türk gemisi kalmıştı. Düşman yarım saat süreyle bu gemilere gülle yağdırmış. Üstelik ihtiyat olarak Boztepe açıklarında bekleyen iki fırkateyn ve limana girmeden önce suya indirdikleri asker dolu filikalar da savaşa katılmış böylece top namlu sayısı 354’e yükselmiştir. Filikalardaki Rus denizciler kanca ve balyozlarla parçalıyor ya da üzerlerine yanıcı maddeler döküp yakıyorlardı.  Gözlemciler Sinop baskını'nda denk olmayan kuvvetlerin karşı karşıya gelmesini büyük haksızlık olarak gördüler.

Uzaktakilere tüfekle topla ateş edip vuruyorlardı. Demir halatı kesilmiş, başı boş halde Korucuk Tabyaları ile Kayseri Tabyası arasında bir mevkiye sürüklenen Avnillah 2. Fırkateyn’i ile mevkisini koruyan Nesim-i Zafer fırkateynlerine aborda olarak rampa eden Rus Kalyonları iki geminin toplam personeli olan 950 kişiden geriye vücutlarının mühtelif yerlerinden yaralı olan Patrona Osman Paşa, Avnillah 2’nin kaptanı Yarbay Ali Mahir Bey, Nesim-i Zafer’in Kaptanı Binbaşı Yalovalı Hasan Bey, Üsteğmen Halil Bey ve 125 Türk denizcisi kalmıştır. Bu kahraman denizcileri esir alan Ruslar Avnillah 2’ye bağladıkları halatları kestiklerinde Avnillah 2 sulara gömüldü. Nesim-i Zafer Fırkateyn’ini zaferlerini anısına Sivastopal’a götürmek amacıyla alıkoyarlar. Toplarını şehre çeviren Ruslar Sinop’ da yakıp yıkarlar. Rus kalyonları ağır hasara uğramış Nahimov’un kalyonu 84 isabet almış, armaları budandığı için hareket yetenekleri kaybolmuş ve su almaya başlamışlardı. Filikaların yedeğinde Demirci köy mevkine göre çekildiler.

Sizleri Araştırmacı Gazeteci ve Belgesel Yönetmeni İsmail Kahraman'ın hazırladığı belgeselle baş başa bırakıyoruz...

Editör: Vitrin Haber