İl Müftüsü Mustafa Erkan Muharrem ayının başlaması dolayısıyla bir mesaj yayımladı. 

Muharrem ayını iyi anlamak ve önemine riayet etmek gerektiğini ifade eden İl Müftüsü Mustafa Erkan hicri yılın ilk ayı olan muharrem ayının tüm İslam alemine hayırlar getirmesini diledi. Muharrem Ayı’nın bünyesinde önemli olaylar barındıran, tarihi bir öneme sahip olduğunu ifade eden Müftü Erkan yayımladığı mesajında şu ifadelere yer verdi; “Peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav)’in Mekke’den Medine’ye Hicretinin gerçekleştiği ve rahmet Peygamberimizin “Allah’ın Ayı” olarak nitelendirdiği Muharremi Şerif Ayına vasıl olmuş bulunmaktayız.

Muharrem ayının İslam dünyasına ve bütün insanlığa hayırlar ve bereketler getirmesini Yüce Mevlâdan niyaz ediyorum. Hz. Ömer'in halifeliği döneminde hicretin, tarih başı olarak kabul edilmiştir. Hicretin Allah'a ve O'nun kutlu resulü Hz. Muhammed Mustafa (sav)e gönülden bağlılığın bir ifadesi, dostluğa, kardeşliğe, medeniyete, ilme ve irfana açılan yolculuğun hikayesidir. Hicret, nurlu şehir Medine'nin şahsında, insanlığın gönlüne, sevgiye ve rahmete açılan bir yoldur. Her vesileyle paylaşmayı, dayanışmayı, insani erdem ve faziletleri öğütleyen yüce dinimizin hikmet yüklü mesajlarının insanın hayatında yer bulmasıdır. Hicret, Allah yolunda fedâkarlığın, yardımlaşmanın kardeşliğin zirvesidir. Hicret, Allah rızası için anadan, babadan, evlattan, yardan, diyardan, maldan ve mülkten hatta candan vazgeçmenin ibretli ve meşakkatli bir öyküsü, Yüce dinimizin rahmet yüklü mesajlarını bütün insanlığa ulaştırmak için çıkılan yolculuğun adıdır. Öyle ki tebliğ hicreti doğurmuş, hicret ise tebliği yoğurmuştur. Kısaca hicret Müslümanlar için bir milat olmuştur. Bununla birlikte hicret, Müminler için sadece maddi olarak bir yerden bir yere göç etmeyi değil, aynı zamanda günahlardan, her türlü kötülüklerden ve zulümden arınarak, hayra, iyiliğe ve rahmete göç etmeyi de temsil etmektedir.

Muharrem ayı ve bu ayın 10. Günü olan Aşure, tarih boyunca Müslüman toplumlar açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Muharrem ayı, aynı zamanda Hz. Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sav)in torunu Hz. Hüseyin'in ve çoğu Ehl-i Beyt mensubu 70'den fazla insanın Kerbela'da şehit edilmesi nedeniyle Müslümanların ortak hafızasında büyük bir acının tarihidir.
Bugün bizlere düşen Kerbelâ’yı doğru okumak ve doğru anlamaktır. Ancak bugün üzülerek şahit oluyoruz ki İslam coğrafyasında son yıllarda yaşanan olaylar mezhebi, meşrebi ne olursa olsun Müslümanların Kerbelâ’yı, Hz. Hüseyin ve arkadaşlarını hala doğru okumadığını, doğru anlamadığını ortaya koyuyor. Onun içindir ki bugün gönül coğrafyamızda nice Kerbelâlar yaşanmaya devam ediyor. Kardeş kanı akmaya devam ediyor. Müslümanların izzet ve onuru tarihte hiç olmadığı şekliyle bugün bizzat birbirlerinin eliyle yok ediliyor. Savaş, terör ve zulümden dolayı milyonlarca insan yerinden, yurdundan, evinden barkından, hayatından oluyor. Çocuklar umutlarını, hayallerini, geleceklerini yitiriyor. Nice mazlum, masum, mağdur kardeşimizin hayat hakkı her gün Hüseyin Efendimiz gibi Kerbelâ çöllerinde gasp ediliyor.  Mümin her nerede olursa olsun zalime karşı mazlumun yanında duran vicdanlı insandır. 
Bu duygular içinde başta şehitler efendisi Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitleri olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmetle, anıyor ve yâd ediyorum.  İslam toplumunda ve içerisinde yaşadığımız toplumda kardeşlik, birlik ve beraberliği tesis etmemizi Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum. Ayrıca bütün Müslüman kardeşlerimizin hicri yılbaşını tebrik ediyor, yeni hicri yılın bütün İslam âlemine ve insanlığa barış, kardeşlik ve dayanışma ruhu getirmesini, İslam coğrafyasında akan kan ve gözyaşının dinmesine vesile olmasını, insanlığa yeniden hayat vermesini, hakka, hakikate, adalete, hayır ve iyiliğe vesile olmasını Yüce Mevla’dan Niyaz ediyorum.”

Editör: Vitrin Haber