Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Sinop İl Başkanı Ali Çakır,  16-23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Etkinlikleri Haftası kapsamında kutlama mesajı yayımladı. 

Tüm çocukların bayramını kutlayan Ali Çakır, mesajında gençlere ve çocuklara önemli tavsiyelerde bulundu.  Türkiye Cumhuriyetinin temeli oluşturan ruhun önemine değinen çakır, gençlerden yabancı dil öğrenirken Türkçeye de sahip çıkılmasını istedi. 

23 NİSAN 1920 TARİHİMİZİN ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASI
23 Nisan 1920 tarihinin önemli bir dönüm noktası olduğunu dile getiren Ali Çakır mesajına şöyle devam etti: "Sevgili öğrenciler ve çocuklar, değerli dava arkadaşlarım,  ülkesine gönül vermiş ülküdaşlarım ve gönül dostlarıma saygı, sevgi ve esenlikler dileklerimle başlamak istiyorum. Bugün milli bağımsızlığımızın sembolü olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunun 97 inci yılına ulaşmış bulunuyoruz. Şanlı bir milletin evladı olarak bu başarıdan mutluyuz, gururluyuz! Milletlerin hayatında önemli dönüm noktaları vardır, bunlardan bir kısmı felaketlerin başlangıcı, bir kısmı da mutlulukların müjdecisidir. İşte, ilk defa Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığı 23 Nisan 1920'de Kurtuluş Savaşı'mızın ve cumhuriyetimizin başlangıcı olması bakımından, milli tarihimizin şerefli sayfalarında önemli bir yeri ve anlamı vardır. Tarihimizde önemli bir dönüm noktası olan 23 Nisan 1920, varlığına kastedilen yüce Türk Ulusunun uyanışını; esaret zincirlerini kırarak, kendi yazgısına el koyduğu günü simgelemektedir. 

Kurtuluş Savaş'ının kazanılmasındaki en önemli etkenlerden biri de, hazırlık aşamasındaki kararlı ve tarihi adımların, ulusun ortak sesi olarak atılmasıdır. Büyük Atatürk, başlatmak istediği kurtuluş hareketinin, ancak ulusla birlikte başarılabileceğini görmüştür. 

VAR OLMANIN TEMEL ŞARTI BAĞIMSIZLIK
Milli haysiyetin en doğru anlamı ise hürriyet, istiklal ve milli hakimiyettir. Bu yüzden haysiyetine düşkün milletler için insanca yaşamanın ve hatta var olmanın temel şartı, ulusal bağımsızlıktır. Köklü ve zengin tarihi boyunca hür yaşamış, yüzyıllarca başka milletleri idare ederek tarihin en büyük devletlerini kurmuş olan aziz milletimiz ulusal egemenliği uğrunda emsalsiz mücadeleler vermiştir. İşte, Türk milleti bu mücadeleler sonucunda Osmanlı Devletinin mırrasını paylaşma hevesine kapılanlara, her türlü imkansızlıklara rağmen milli mücadele ruhuyla en büyük dersi vermiş ve Gazi Mustafa Kemal'in önderliğinde ulusal bağımsızlığına kavuşmuştur. En değerli varlığımız olan Cumhuriyet, yeni kurulan bir devletin ulusal bağımsızlığını kazanabilmek için giriştiği eşsiz bir savaşın sonucunda elde ettiği büyük bir kazanımdır. Atatürk, Cumhuriyet'i kurarken çağdaş uygarlık düzeyine erişmeyi, muasır medeniyetler seviyesini yakalama ideali ve  dinamizmini  milletimize, ulusumuza ve Ülkücü camiaya hedef olarak göstermiş, şiar-ı milli olarak yegane ve tek hedef olarak ifade atmıştır. Türkiye'nin çağdaşlaşma ve Batı'ya yönelme hedefi, Cumhuriyet'in kurulması ile birlikte başlatılmış, yaklaşık 95 yıllık uzun bir süreci kapsamaktadır. 

Egemenliğin kayıtsız, koşulsuz ulusa-millete ait olduğu bu yeni yönetim biçimi, Türkiye Cumhuriyetine yurttaşlık-milliyet bağı ile bağlı olan herkese birey olma olanağı sağlamış ve bunun sorumluluğunu da yüklemiştir. 

TÜRK TARİHİNİN EN UZUN BARIŞ DÖNEMİ
Devletin ve toplumun geleceğinden kendini sorumlu tutma bilincine erişmiş etkin bireyi var eden bu anlayış, insanlığın ortak değeri olan uygarlığın gelişimine büyük katkılar sağlamıştır. Cumhuriyet dönemi, Türk tarihinin en uzun barış dönemi olmuş ve bu dönemde büyük bir kalkınma gerçekleştirilmiştir.  Atatürk'ün Cumhuriyetin kurulması ile başlayan ve 1936 yılı sonlarına kadar devam eden kalkınma, gelişme plan ve programları kapsamında irili-ufaklı 1538 işletme ve kuruluş-kurumun kurulmasına doğrudan destek vermiş olup, çalışmalarında muvaffak olmuştur.  Atatürk'ün, 'Ulusal egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, mahvolur. Ulusların esareti üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar' sözü, Türkiye Cumhuriyetinin temelindeki çağdaş anlayışı en iyi biçimde yansıtmaktadır. Geçen 97 yılda dünyada yaşanan büyük sıkıntılara, ekonomik, toplumsal ve siyasal çalkantılara karşın, Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık amacından sapmadan bugünlere gelebilmiştir. Bundan sonra da uzun yıllar birlik ve beraberlik içerisinde yaşama azim ve kararlılığındadır. Hemşehrilerim; Cumhuriyet, varlığını ancak ona gönülden inanan nesillerle devam ettirebilir. 

GENÇLERE ÖNEMLİ TAVSİYELER
Sizler bu inançla ve güvenle yetiştiriliyorsunuz. Cumhuriyeti siz koruyacak ve kollayacaksınız, Sizlere verilen eğitimleri tam anlamıyla alıp, kavrayarak, uygulamaya dönüştürdüğünüzde, sizlerden beklenen görevleri yerine getirmiş olmanın mutluluğu ve hazzı ile daima ilerilere koyabileceksiniz. 

TÜRKÇEYE SAHİP ÇIKIN
Milletçe en büyük dileğimiz, sizlerin vatana ve Cumhuriyet ideallerine sadakatle bağlı, milli ve manevi değerlerine sarsılmaz bir inançla gönülden bağlı, yurt sever, milliyetçi, karakterli, bilgili, ahlaklı, omurgalı, ilkeli, düstur sahibi ve aynı zamanda erdemli ve çalışkan birer Türk vatandaşı olarak görmektir. Bu uğurda ana-babalarınızın ve biz büyüklerin hep birlikte verdiği emekleri boşa çıkarmayınız. Her dakikanızın değerini bilerek kendinizi daima bedence ve ruhça daha güçlü bulundurmaya gayret ediniz. Bilimsel ve teknolojik çalışmaları, yayınları ve cihazları yakinen takip ediniz. Tüm dünya ülkelerinde geçerliğini yitirmemiş olan yabancı dillerden İngilizce, Almanca, Fransızca, Japonca, Rusça veya Arapçayı öğrenmeye çalışırken, kendi dilimizi iyi kullanıp, Türk dilini günlük yaşamda konuşurken ve yazışmalarımızda etkin ve dil bilgisi kurallarına uygun olarak kullanarak Türkçeye sahip çıkmanızı önemle istiyorum. Dil. bir milletin ulus ve devlet olmasındaki olmazsa olmazların en başında gelenidir. 

Siz ebedi başkomutan Gazi Mustafa Kemal'in önderliğinde yetişen büyük Türk milletinin eşsiz kültürüyle bezenmiş, tarihi şan ve şerefle dolu bir ulusun evladısınız. Işığınızı, inancınızı, gücünüzü bu asil değerlerden ve damarlarınızdaki asil kandan alacaksınız ve almaya da devam edeceğinize olan inancım tamdır.  Yolunuz ve bahtınız açık olsun. Allah'a(c.c.) emanet olunuz. Yaradan yüce mevlam Türk-İslam alemini ilelebet korusun"

 
Editör: Vitrin Haber