Birçok kuşatmaya ve düşman saldırısına maruz kalan binlerce yıllık tarihi Sinop Kalesi ve surları, kendisini döven güllelere de ev sahipliği yapıyor.

Topun icadından önce kale kuşatmaları sırasında mancınıklarla atılan ağır taş güllelerini Sinop'ta görmek mümkün. Kazılar sırasında ortaya çıkan onlarca gülle Tarihi Sinop Cezaevi bahçesinde teşhir ediliyor.

Eski dönemlerde normal doğal taşların işlenip yuvarlak hale getirilerek gülleye dönüştürüldüğünü belirten yetkililer, bu güllelerin Tarihi Sinop Kalesinin kuşatılması sırasında kullanıldığını belirtiyor.

MANCINIK NEDİR ?

Mancınık topun keşfinden önce özellikle kale muhasaralarında kullanılan bir çeşit harp aleti. Çalışma prensibi, gerilip bırakılarak, ucundaki taşı ileri fırlatan sopanın çalışma düzeninin aynısı olan mancınığa “katapült” de denir. Mancınığa konan taş, gülle ve büyük oklar, uzak mesafelerden top mermisi gibi düşmanın üzerine atılırdı.

Mancınıkların tarihi çok eski olup, sağlam kaynaklara göre ilk olarak Nemrud zamanında kullanıldı. Hazret-i İbrahim'i yakmak için hazırlanan ateşe yaklaşılamadığı için Nemrud mancınık kullandırdı. Fenikeliler tarafından çok kullanılan, o güne göre modern, bugüne göre ise çok iptidai olan mancınık, zamanla dünyaya yayıldı. Peygamber efendimiz zamanında Taif Kalesinin fethi sırasında, Selman-ı Farisi (radıyallahü anh) tarafından yapılan mancınık kullanılmıştır.

Mancınığın yapılışı: Yaylanma gücüne dayanan bir mekanizmadır. Sağlam ve paralel iki kiriş arasına elastiki bir şekilde örülmüş ip demeti yerleştirilip, daha sonra tam merkezine bu ipin, gerilmesini sağlayan bir kol takılır. İpi germek için bu kol çevrilir. Kolun bir ucuna kaşığa benzer bir kepçe yerleştirilir. Bu kepçenin içerisine uzağa atılmak için çeşitli malzemeler konur. İpi geren ve yatay durumda bulunan kol bırakıldığı zaman gerili ve bükülü ip hızla açılmaya başlayınca kol itilir. Ucundaki malzemeler 600-1000 metreye kadar uzağa fırlatılır.

Daha sonraları mancınığın yeni ve başka şekli olan buharlısı yapıldı. Bunlar kruvazör ile zırhlıların çoğunda kullanıldı. Bu tip mancınıklar 35 ton civarında ağırlığı olan uçakları 75 metreye kadar fırlatabiliyordu.

Taş mancınığı: Romalılar, kale ve şehir kuşatmaları sırasında ağır ve büyük taşları atabilecek bir aparat geliştirdiler. “taş mancınığı” adı verilen bu silah, sağlam ve uzun bir ağaç koldan meydana gelmekteydi. Bir ucu bir çerçeveye takılı kolun öteki ucunda taş koymak için kepçeye benzeyen bir yuva vardı. Atma kolu bir boynuz yayla yukarı doğru fırlatılınca, büyük bir yastığa çarpıp ucundaki taşı fırlatıyordu. (Rehber Ansiklopedisi)

Editör: Vitrin Haber