Türkiye Sakatlar Derneği (TSD) Sinop Şube Başkanı Murat Karagülmez, Engelliler Haftası nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada Engelsiz bir Türkiye istediklerini söyledi. 

Ülkenin zorlu bir dönemden geçtiğini ve engellilerin yeni sorunlarla karşı karşıya bırakıldığını vurgulayan Karagülmez açıklamasına şöyle devam etti: "Engelliler bir yandan yeni haklar ya da olanaklar kazanırken diğer yandan da yeni sorunlarla veya uygulamada karşılaşılan sorunlarla yüz yüze bırakılıyor. Engelliler Haftası başlarken engellilerin içinde bulunduğu sorunları kamuoyu ile paylaşmak ve yetkililerden çözüm bulmalarını istiyoruz. 2005 yılında yürürlüğe giren 5378 sayılı Yasa’ya göre kamuya açık alan, bina ve ulaşım araçlarının başta engelliler olmak üzere herkes için erişilebilir olmasının sağlanması gerekiyordu. Konulan sürelere uyulmadı, defalarca süre ertelemesi yapıldı. Ve artık yasanın gereklerini yerine getirilmesi neredeyse unutuldu. Çeşitli defalar ilan edilen istihdam seferberliklerine rağmen engellilerin hem özel sektörde hem de kamuda en azından Yasa ile konulmuş kotalar oranında istihdam edilmesi gerekiyordu, engelliler istihdam konusunda da unutuldu. Yükümlülüklerini yerine getirmeyenler hakkında cezai işlem yapılmadı. Oysa SGK verileri üzerinden bile bunun kontrolünü yapmak mümkündü. İstihdam edilen engelliler de ne yazık ki yine raporlarına ve bilgi-becerilerine göre çalıştırılmadı, iş yerlerinde ayrımcılığa maruz kalmalarına zemin hazırlandı. Engellilerin haklarından yararlanmaları için gerekli olan sağlık kurulu raporlarına ilişkin yapılan mevzuat değişiklikleri her seferinde daha fazla engellinin eğitim, istihdam başta olmak üzere haklarından mahrum olmasına neden oldu. Kanun Hükmün Kararname ile taşeron işçilerinin kadroya geçirilmesinde engellilerin zorunlu emekliliğe sevk edilmesi, zaten geçinme güçlüğü içinde olan engellileri çok düşük emekli ücretlerine mahkûm etti. Defalarca uyarmamıza rağmen evde bakım yardımı mevzuatı değiştirilmedi, toplam gelir üzerinden yapılan hesaplarla binlerce aile evde bakmakta oldukları engelli bireylerine yardım alamaz oldu. Başkalarının yardımına muhtaç duruma düşürüldü.

Sürekli değiştirilen sağlık uygulama tebliğleri ile engellilerin kullanmak zorunda olduğu ortez, protez ve yardımcı araçlar, tedavileri için gerekli ilaçlar ya kapsam dışı bırakıldı ya da Kurum tarafından karşılanan tutarları indirildi. Çoğunluğu açlık düzeyinde bile gelir sahibi olmayan engelliler günlük yaşamlarını ve tedavilerini sürdürecek desteği alamaz hale geldi.

Sadece TBMM’de onaylanarak yürürlüğe girmiş olan Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesindeki basit kurullara, örneğin evrensel tasarı ilkesine uyulsa önümüzdeki engellerin bir bölümün kalkacağı görülecektir.

Yine Dünya Sağlık Örgütü’nün kurallarına uygun sağlık raporları verilse, birçok engelli haklarından yararlanabilecektir. Bu düşüncelerle, Engelliler Haftası’nda tüm topluma engellerin kaldırılması için duyarlı olmaları çağrısında bulunuyoruz"

Engelliler Konfederasyonu olarak yıllardır engelli hakları için çeşitli çalışmalar yürütüyor, engellilerin hayata eşit ve özgür katılımını önemsiyoruz. 52 ilde yerel engelli meclisleri kurulması hedefiyle yürütmekte olduğumuz Türkiye Engelliler Meclisine Doğru projemiz kapsamında bir kampanya başlattık. 

“Bir Tek Sözün Yeter! Engellilerin Hayatına Değer!”
Siyasi karar vericileri talebimiz yönünde olumlu etkilemek ve yüz binlerce engellinin yaşamını doğrudan etkileyecek değişikliklere imza atabilmek için sizi de bu kampanyaya katılmaya ve destek olmaya çağırıyoruz.

Nasıl bir değişiklik istiyoruz?
Taraf olduğumuz Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi, anayasamız gereği kanun hükmündedir. Bu sözleşmeden doğan yükümlülüklere dayanarak; bakım desteği ve muhtaçlık aylığı bağlanacak engelli bireylerin tespitinde, hane halkı toplam geliri yerine bireyin bizzat fiilen eline geçen gelire bakılması yönünde bir düzenleme yapılmasını talep ediyoruz. Muhtaçlık aylığı ve bakım ücreti bağlanırken engelli bireyin birlikte yaşadığı tüm kişilerin gelirinin değil, engelli bireyin kendi gelirinin esas alınmasını istiyoruz.

2022 ve 2828 sayılı kanunlarda değişiklik istiyoruz!
2022 ve 2828 sayılı kanunlarda engellilere muhtaçlık ve bakım aylığı bağlanırken hane halkı gelirinin esas alınması uygulamada mağduriyet yaratıyor. Mevzuattaki bu koşul engelli bireyleri, birlikte yaşadığı hane bireylerine bağımlı kılıyor. Engelli bireyin hiçbir geliri olmadığı halde hane gelirini hesaplayarak sanki bireyin geliri varmış yanılsamasına neden oluyor.

Kullanım süresi 5 yıl olan bir tekerlekli sandalyenin piyasa fiyatı 3 bin TL’dir. SGK’nun karşıladığı tutar ise 500 TL’dir.

Kullanım süresi 10 yıl olan bir akülü tekerlekli sandalyenin piyasa fiyatı 10 bin TL iken SGK bunun yalnızca 2500 TL’sini karşılamaktadır.

Çocuk felci geçirenler başta olmak üzere engellilerin kullandığı ve piyasa değeri en düşük 5 bin TL olan yürüme cihazı için en çok bin 200 TL verilmektedir.

Doktor raporuna göre farklı yapılardaki işitme cihazlarının en düşük fiyatı bin TL’den başlamaktadır. SGK bu cihazlar için en fazla 500 TL ödemektedir.

Epilepsi, kas hastalarının kullandığı birçok ilaçtan fark bedeli alınmakta, birçoğu da SGK tarafından hiç karşılanmamaktadır.

Eğer bu sandalye veya cihazları alan engelli çalışıyorsa ödeyeceği farkın yanı sıra ayrıca % 20, emekli ise % 10 SGK kesintisi yapılmaktadır

Editör: Vitrin Haber