Erdem, yaptığı açıklamada, kasım ayının ortalarına gelinmesine rağmen balıkçıların istedikleri miktarda hamsi avlayamamaktan yakındıklarını ve ''palamudun hamsiyi yediğini'' düşündüklerini belirterek, bu yaklaşımın doğru olmadığını iddia etti.
Palamudun ve bu yıl bol olan lüferin beslenmesinde hamsinin büyük rol oynadığına işaret eden Erdem, Karadeniz'de büyük balıklar için en temel besin kaynaklarından birinin hamsi, diğerinin de çaça olduğunu belirtti.
Palamut ya da lüferin yiyeceği hamsi miktarının 50 bin tonu geçmeyeceğini ifade eden Erdem, yapılan bilimsel çalışmalara göre Karadeniz'de 1 milyon ton civarında hamsi varlığının tespit edildiğini belirterek, şunları söyledi: ''Bilim adamlarının tespitine göre Karadeniz'de 1 milyon ton civarında hamsi var. Palamut ve lüferin yiyeceği hamsi miktarı 50 bin tonu geçmez. Denizdeki hamsinin biz 300 bin ile 500 bin tonunu avlayabiliriz. Yani avcılıkla bile 500 bin ton balık çekildiğinde denizde aynı miktarda balığı bırakmaktayız. Dolayısıyla palamut ve lüferin bütün hamsiyi bitirme ihtimali yoktur. Bu yıl palamut ve lüferin bol olması, hem de iklim şartları hamsinin kıyılarımıza gelmesini geciktirmiş olmakla beraber ileride bunun değişme ihtimali vardır. Tamamen doğanın etkisinde bir olaydır. Doğal şartlar hamsinin bir araya gelmesi için uygun olduğunda yine kıyılarımızda hamsiyi görmemiz mümkün olabilir. Denizdeki hamsiyi palamudun yediği yaklaşımı doğru değil, kıyılarımızda suyun sıcaklığı düştükçe hamsi de bollaşacaktır.''
Yrd. Doç. Dr. Erdem, hamsi rezervlerinin korunabilmesi için yem ve balık unu fabrikalarına gönderilen hamsinin sınırlandırılması ve hamsinin boy yasağının 10.5 santimetreye çıkarılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Haber: AA
Editör: Vitrin Haber
