Eğitim-İş Sinop Şubesi tarafında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla bir açıklama yapıldı. Şube adına açıklama yapan Eğitim-İş Sinop Şubesi Başkanı Celal Tuncay Şahbenderoğlu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde eşitlik ve adalet için mücadeleye devam ettiklerini belirtti.

Bağımsız Aday Oya Asak Sinop'un nabzını tuttu Bağımsız Aday Oya Asak Sinop'un nabzını tuttu

Şahbenderoğlu; “8 Mart 1857 yılında New York’ta tekstil sektöründe çalışan 40 bin dokuma işçisi kadın düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için greve gitti. Greve müdahale edilmesi sonucu 129 kadın işçi yanarak öldü. 1910 yılında 2. Enternasyonal Kadın Konferansı’nda, 17 Mart 1970 yılında ise Birleşmiş Milletler tarafından 8 Mart “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak ilan edilmiştir.
O günden beri tüm dünyada, 8 Mart Emekçi Kadınların sömürüye, baskıya ve eşitsizliğe karşı öfkelerini haykırdığı mücadele günü olarak anılmaktadır.
Ancak aradan geçen 167 yıla rağmen Türkiye’de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü bir kez daha ayrımcılık ve şiddete karşı eşitlik mücadelesindeki kadınların seslerini duyurma çabalarının gölgesinde kalmaktadır. İktidara geldiği günden bu yana Türkiye'deki demokrasi ortamını giderek daraltan AK Parti, kuşkusuz en büyük darbelerden birini kadın hakları konusunda vurmuştur.
İktidarın eğitim politikası da cinsiyet eşitliği ilkelerine aykırıdır. Kız çocuklarının okuma oranı hala istenen seviyeye gelmemiştir. Bugün kız çocukları 4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte örgün eğitim dışına itilmiş ve çocuk gelin, çocuk işçi sayısında artış yaşanmıştır. 
Türkiye'de hala birçok kız çocuğu erken yaşta evlendirilmektedir. Bu durum, kız çocuklarının eğitimden mahrum kalmasına ve sağlık sorunlarına yol açmaktadır.
Okula gitmesi gereken yaşta kız çocuklarının hala gelin yapıldığı ülkemizde, ders kitaplarına dahi kadının toplumdaki rolünün evden ibaret olduğuna ilişkin çağdışı safsatalar girmiştir.
Eğitim-İş olarak vurguluyoruz: Kadın-erkek eşitliği, sadece kadınların sorunu değil, uygarlaşmada bir eşiktir. Kız çocuklarının okumalarına ayrıca önem veren, onları sosyal hayata katan, onlara dünya ülkelerinin birçoğundan önce seçme ve seçilme hakkı vererek eşit bireyler olduğunu ilan eden Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyete yakışmayan tabloyu değiştirmek, Cumhuriyet devrimlerini benimsemiş her yurttaşın görevidir.
Bu nedenle taleplerimiz: İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunun etkin bir biçimde uygulanması, kadın cinayetlerine karşı etkin mücadele. Nafaka ve velayet haklarında kadınların korunması. Aile içi şiddeti önleyici politikaların güçlendirilmesi. Laik eğitime ve bilimsel müfredata sahip çıkılması. Kadınların işgücüne katılımını teşvik edecek politikalar. Kadınların bedenleri üzerinde kontrol kurmaya yönelik tüm girişimlerin reddedilmesi. Kız çocuklarının okullaşma oranını artıracak önlemler alınması.
Biz inanıyoruz ki gerçek bir demokrasi, kadın erkek eşitliği sağlanmadan gerçekleşemez. Kadınların hayatın her alanında ve erkeklerle eşit haklara sahip olduğu, her türlü şiddetin ortadan kalktığı, kadın cinayetlerinin son bulduğu, çocuk yaşta evliliklerin ve çocuk istismarının olmadığı bir dünya için mücadeleyi sürdüreceğiz. 
Yeryüzüne barışı, çağdaşlığı, inceliği ve sayısız güzelliği kadınların getireceğine inanıyoruz, yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” dedi.
 

Editör: Vitrin Haber