Bayraktar, yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre Türkiye’nin dünya yaş incir üretiminin yüzde 26,1’ini yaptığını, Türkiye’yi üretimde Mısır, Cezayir, İran, Fas, Suriye, ABD ve İspanya’nın takip ettiğini belirtti. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2016 yılında 305 bin 450 tonluk yaş incir üreterek rekor kırdığını, bu yıl üretimde yüzde 15,6 üretim düşüşü beklendiğini ve üretimin 257 bin 747 tona ineceğine dikkati çeken Bayraktar, incir üretiminin yüzde 59,8 ile Aydın’ın ilk sırayı aldığını, bu ili yüzde 14,3 ile İzmir, yüzde 8,4 ile Bursa illerinin izlediğini, üretimin yüzde 90’ının sarılop, kalanının ise Bursa siyahı, Göklop, Yeşilgüz, Morgüz ve Bardacık gibi türlerden oluştuğu bilgisini verdi.

Yaklaşık 105-107 bin ton civarında gerçekleşen dünya kuru incir üretiminin yüzde 57,8’ini Türkiye’nin karşıladığını bildiren Bayraktar, “Türkiye’nin son on yıllık kuru incir üretimi ortalama 60-61 bin ton dolaylarında gerçekleşiyor. Üretimde Türkiye’yi yüzde 20,3 ile İran, yüzde 9,8 ile ABD izliyor” dedi.

“Kuru incir ihracatının yüzde 61,9’u Türkiye kaynaklı”
Dünya piyasalarına ihraç edilen kuru incirin yüzde 61,9’unun Türkiye kaynaklı olduğunu vurgulayan Bayraktar, “son 10 yıllık dönemde yıllık ortalama 48 bin ton kuru incir ihraç ettik. İncir ihracatında yıllık döviz geliri 200 milyon doları buluyor. Bu incirlerin yüzde 82’lik kısmı sofralık kuru incirden oluştu. İhracatın yaklaşık yarısı Fransa, Almanya, İtalya, ABD ve İsviçre’den oluşan 5 ülkeye yapıldı” bilgisini verdi.
2015-2016 sezonunda 300 bin 600 ton olan üretimin 6 bin 613 tonunun üretimde, 3 bin 895 tonunun piyasada kaybedildiğini, 44 bin 789 tonunun tüketildiğini, 2 bin 405 ton ithalat, 247 bin 465 ton da ihracat yapıldığını bildiren Bayraktar,  yeterlilik derecesinde yüzde 603,9 ile ürünler arasında birinci olan incirde, üretimin yüzde 84,2’sinin ihracata gittiğini belirtti.

Yapılması gerekenler
Özellikle Bursa siyahında gerek olumsuz hava koşulları ve ilek sorunları nedeniyle genelde yüzde 10-20 arasında, bazı bahçelerde ise yüzde 45-50’den başlayıp yüzde 90’a varan ürün kayıplarına neden olduğunu hatırlatan Bayraktar, şunları kaydetti:“Kuru incirde yaşanan en önemli ve her dönemde güncelliğini koruyan sorun temiz, gerekli standartlara uygun ve kaliteli üretimin sağlanamamasıdır. Kaliteli üretim yapılabilmesi için üretici bilinçlendirilmeli, eğitim çalışmalarına ağırlık verilmelidir.
İncirlerde aflatoksin oluşumunun engellenmesi için gerekli önemler alınmalıdır.
İhracatımızın büyük bir kısmının AB ülkelerine yapıldığı göz önünde bulundurularak, AB’ye ihracat yapan rakip ülkelere karşı rekabet gücümüzün arttırılabilmesi için iyi tarım uygulamalarının hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır. 
Ürünün fazla olduğu yıllarda ürünün stoklanması için ABD ve AB’de uygulandığı gibi bir stok kurumunun oluşturulmasına ihtiyaç bulunmaktadır.
İlk yükleme tarihi uygulaması tamamen kaldırılmalı ve ihracata hazır olan ürün bekletilmeden ihracatı yapılabilmelidir. 
Ülkemiz kuru incirinin rekabet gücünü artırmak ve üretiminin sürekliliğini sağlamak açısından, tarımsal ürünlerde uygulanan ihracat iadesi yardımlarından yararlanan ürünler kapsamına kuru incirin de dahil edilmesi faydalı olacaktır.”
 
Editör: Vitrin Haber