Sinop eski otogar bölgesinde bulunan Diyojen heykeli önünde bir araya gelen Öz Sinoplular Platformu ve Erbakan Vakfı Sinop Temsilciliği üyeleri düzenledikleri basın açıklaması ile Sinop ve Sinoplularla hiçbir ilgisi olmadığını belirttikleri Yunanlı Diyojen heykelinin kaldırılmasını istediler. Burada bir konuşma yapan Öz Sinoplular Platformu Başkanı Gazeteci Mete Çağdaş, sanat ya da heykellere karşı olmadıklarını ancak Yunan heykeli arkasına sığınılarak Sinop’ta Yunan felsefesinin yayılmaya ve yaşatılmaya çalışılmasına karşı olduklarını belirtti. Çağdaş; “Diyojen heykelinin Sinop’un bu meydanından kaldırılmasını istediğimiz için bu basın açıklamasını gerçekleştiriyoruz. Ben Öz Sinoplular Platformu Başkanı olarak şunu söylemek istiyorum. Biz sanata ya da heykellere karşı değiliz. Biz bu heykelin arkasına sığınılarak, heykelin arkasından Yunan ideolojisinin, Yunan felsefesinin Sinop’a yansıtılmaya çalışılmasına, Sinop’a Yunan şehri yaftası yapıştırılması istenilmesine karşıyız” dedi. 

DİYOJEN, SİNİZM FELSEFESİNİN SAVUNUCUSUDUR
Sinop ile hiçbir alakası bulunmayan ve sadece bir yaşındayken Sinop’tan ailesi ile birlikte sürgün edilen Yunanlı Diyojen’in kendi halkı tarafından bile Latincede köpek anlamına gelen “Sinik” adıyla anıldığını hatırlatan Öz Sinoplular Platformu Başkanı Mete Çağdaş, Diyojen’in köpeksi yaşam olan Sinizm’in savunucusu olduğunu söyledi. Çağdaş; “Öncelikle Diyojen kimdir? Bunu tartışmalıyız. Diyojen Sinop’ta doğmuş, babası kalpazan olduğu için o daha bir yaşında iken ailesiyle birlikte Sinop’tan sürgün edilmiş ve Atina’ya gitmişlerdir. Yaşamının sonuna kadar da orada kalmış ve hayatını kaybetmiştir. Yunalılar bile bu adama “Sinik” adını koymuştur. “Sinik” Latince köpek anlamına gelmektedir. Diyojen sinizm felsefesinin savunucusudur. Yani köpeksi yaşamın savunucusudur. Allah’ı, dini, aileyi ve sosyal yaşamdaki bütün gereksinimleri reddeden bir akımın öncüsüdür. Şimdi böyle bir durum söz konusu iken bu kişinin heykelinin getirilip Sinop’un girişine konulmasını Sinoplular olarak bizler kabul etmiyoruz. Bu heykelin buradan kaldırılarak layık olduğu yere götürülmesini istiyoruz. Layık olduğu yer ise Balatlar kilisesi denilen kalıntının olduğu yerdir. Maden o kadar çok istiyorlar. Götürsünler bu heykeli oraya koysunlar” diye konuştu. 

BİZLER YUNANLI DEĞİL, TÜRK OĞLU TÜRK’ÜZ
Açıklamasında bazı TV kanallarında Sinop’tan ve Sinoplulardan Diyojen’in torunları şeklinde bahsedildiğini ifade eden Öz Sinoplular Platformu Başkanı Mete Çağdaş, Sinopluların Yunanlı değil, Türk oğlu Türk olduklarının bilinmesini istedi. Çağdaş; “Ayrıca şunu da söylemek istiyorum. İlimizde çeşitli turizm dernekleri var. Bunlar bizi temsil etmiyorlar. Çünkü Sinop turizmi derneği adı altında gidip Fener Rum Patriğini Sinop’ta ayin yapmaya davet eden bir dernek, Sinop’u temsil edemez. Hiç kimsenin Sinop’a ve Sinoplu’ya, Yunan şehri yaftası yapıştırmaya ne haddi vardır ne de hakkı vardır. Biz bugün burada bir avuç insan olabiliriz. Bugünkü basın açıklamamız yeni alınmış bir karar. Ama gerekirse bir aylık bir çalışma ile burada devasa bir miting yapmasını da biliriz. Yani bu hareket burada kalmayacak. Bu heykel buradan kaldırılıncaya kadar gerekirse imza kampanyası, gerekirse sürekli şekilde yapılacak basın toplantıları ve mitinglerle bu heykelin buradan kaldırılması için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Ulusal TV’lerden de rica ediyoruz. Bazı kanallarda Sinop’tan bahsedilirken bizden Diyojen’in torunları diye bahsediyorlar. Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Bizler Yunanlı değiliz. Biz, Türk oğlu Türk’üz” dedi. 

SİNOP’U VE SİNOPLUYU TEMSİL EDECEK ÇOK DEĞERLİ ŞAHSİYETLERİMİZ VAR
Düzenlenen programda daha sonra söz alan Erbakan Vakfı Sinop Temsilciliği Başkanı İsmail Teziç de, Sinop’u temsil edecek daha önemli şahsiyetler varken Sinop ile hiçbir ilgisi bulunmayan Yunanlı bir adamın heykelinin şehrin girişinde bulunmasının oldukça yanlış olduğunu söyledi. Teziç; “Memleketimizin zor günlerden geçtiği bir dönemde İlimiz Sinop’ta garip ilginç olaylar gerçekleştirilmek isteniyor. Bu gün burada bulunmamızın asıl sebebi sadece Sinop doğumlu olmasından başka bir özelliği olmayan bizim öz kültürümüzle hiçbir bağı bulunmayan aile geçmişi kalpazanlık olan Yunanlıların cezası ile Sinop’tan kovulan diyojen isimli bir şahısın heykelinin dikilmesini kabul etmiyoruz. Sinop’u ve Sinoplu’yu Türk halkını tarihi yanılgıyla aşağılarcasına elinde fenerle Sinop’ta adam arıyorum diyerek hepimizi küçük görmüş olan bir şahsın heykelinin en kısa zamanda kaldırılmasını Erbakan Vakfı ve sivil toplum kuruluşları olarak başta Belediye Başkanı ve Valilik makamından talep ediyoruz ve takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz. Tarihçiler ve bilgi sahibi olan herkes bilmeli ki bu şahıs Sinop’ta doğmuş sadece 1 yıl yaşamış Atina sokaklarında elinde fener ile adam aramış ama ne yazık ki Sinop’ta adam aramış gibi lanse edilmiştir. Bunu kabul etmiyoruz etmeyeceğiz. Sinop’u ve Sinoplu’yu temsil edecek çok değerli tarihi şahsiyetler mevcuttur. Bunların başında canını ortaya koyan Peygamber efendimizin soyundan olan Seyit Bilal Hz.,Erbakan hocamızın dedesi Sinop Kale Muhafaza Komutanı Binbaşı Hali Ağa, Prof. Dr. Necmettin Erbakan, yine ismi tarihe geçmiş onlarca şahıs var iken neden bu şahısın heykeli dikilmiştir. Eğer bir heykel dikilecekse gerçekte Sinop’a ve Sinopluya hizmet etmiş tarihi şahsiyetlerin heykeli dikilmelidir” diye konuştu.

RUM RÜYASI PEŞİNDE KOŞANLARIN HEVESLERİNE HİZMET EDİLİYOR

Sinop’ta kültür ve turizm adı altında kurulan bazı derneklerin aslında Sinop’u Rumlaştırma rüyası peşinde koşan gruplar olduğunu iddia eden Erbakan Vakfı Sinop Temsilciliği Başkanı İsmail Teziç, bu amaç ve emellere müsaade edilmemesi gerektiğini belirtti. Teziç; “Sinop’ta bugün bizler Erbakan Vakfı ve katılan STK mensupları ile birlikte; Fener Rum patriğini arkasına alarak Sinop’umuzu Rumlaştırma rüyası peşinden gidenlere haykırıyoruz. Sinop tarihinde varlık göstermiş medeniyetlerden kalma tarihi eserlerin araştırılması gün yüzüne çıkartılması Sinop ve Sinop tarihi açısında doğru buluyoruz. Ancak Sinop’ta kurulan sözde dernekler vasıtası ile gerçekte Rum rüyası peşinde koşanların heveslerine hizmet eden bir dizi ziyaretler geçen hafta gerçekleşti. Sinop’ta balatlar kilisesi olarak anılan ve 2010 yılından beri kazı çalışmaları sürdürülen bölgeyi ziyaret eden edene. Bunların başında Sinop’un yetiştirdiği General İstanbul Milletvekili Şirin Ünal Paşa ve Sinop Valisi Hasan İpek, AK Parti İl Başkanı Ali Çöpcü bu kilise kalıntısının kazı çalışma alanın ziyaret etmiş bulunmaktadır. Memleketin ve Sinop’un ilgilenilmesi gereken yeterince sorunu var iken neden kazı alanı veya kilise kalıntısı ziyaret edilmiştir. Bizler ve Sinop kamuoyu merak etmekteyiz. Yine CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz Ve Cemalettin Kaya, Hasan Onur ile birlikte yapılan ziyaret; Sinop’ta gizli bir faaliyet içerisinde olan Yunan lobisini cesaretlendirdiklerini düşünemiyorlar mı acaba? Sinop Tarih ve kültür araştırma ile Sinop Kültür ve turizm adlı derneklerin bizleri ve Sinop’u ve Sinoplu’yu temsil edemezler. Çünkü başında Sinop geçen Sinop’un turizm kültürü ve tarihini vurgulayıp da gidip fener Rum patriğini Sinop’a ayin yapmaya davet eden bu dernek başkan ve yöneticileri asla ve asla ne Sinop’u ne de biz Sinopluları temsil edemez edemeyecekler de. Bunlara artık dur demenin zamanı geldi geçiyor bile. Sinopluların bu derneklerin kuruluş amaçlarının perde arkasında yatan gerçekleri araştırmaya davet ediyoruz. Faaliyetlerinin takipçisi olacağız.
Şehit kanı ile bedeli ödenen Sinop’umuzu; Fener Rum rüyası görenlerin; Patrikhanenin ve Sinop’u Rumlaştırma projesi peşine takılanların insafına bırakmayacağız. Vatan sevgisi imandandır; imanımızı ve vatanımızı seviyoruz kıyamete kadar bu emanete sahip çıkacağız” dedi. 

Yapılan konuşmaların ardından basın açıklaması olaysız bir şekilde sona erdi. 
 
Editör: Vitrin Haber