Ahmet Zengin yaptığı basın açıklamasıyla MHP'den istifa ettiğini duyurdu. 1970 yılından bu yana MHP'ye gönül verdiğini hatırlatan Ahmet Zengin, MHP'de artık istişare, meşveret, toy, kurultay gibi geleneklerin bırakıldığını belirterek, bunların yerine 'dikta' anlayışın hakim olduğunu ileri sürdü. 

Ahmet Zengin açıklamasında şu ifadelere yer verdi; "40-50 yıllık verilen mücadeleden sonra, MHP bizim tanıyamadığımız bir partiye dönüşmüştür. Türkiye Kamu-Sen il temsilciliği dönemimde, devamlı MHP genel merkezini savunmuşumdur. Lider, doktrin-teşkilat çizgisini savunmuşumdur. 'Büyükler iyisini bilir' dedik. Sünnetten, istişare, meşveret, töre, toy, kurultay çizgisini bırakan genel merkez yöneticilerinin 20 yıldır hiçbir şey bilmediklerini gördük.


LİYAKAT VE İŞİ EHLİNE VERME DÜŞÜNCESİ BIRAKILDI
20 yılda MHP’yi kapatılma noktasına getirmişlerdir. Daha fazla günahlarına ortak olmamak için çok sevdiğim MHP’den istifa ediyorum. 20 yıllık dönem de ülkü ocaklarını ve ülkücüleri ‘sokaklardan çekiyoruz’ yalanıyla Türk gençlerine daha fazla Türk-İslam ülküsü öğrenilmesine set olunmuştur. Rahmetli başbuğumuz Alparslan Türkeş ‘biz Türk milleti ne diyorsa onu düşünüyoruz, neye inanıyorsa ona inanıyoruz. Bizi durduramayacaklardır. Bizi anarşinin içine çekip hızımızı keseceklerdir. Sakın onlara uymayın. Yolumuz hak yolu, hakikat yolu Allah yoludur’ demiştir. Maalesef 80 öncesi dış güçlerin kışkırtmasıyla anarşiye engel olunamamıştır. Hiçbir zaman Alparslan Türkeş anarşiye prim vermemiş, elinden geldiği kadar engel olmuştur. MHP genel merkezinde liyakat, işi ehline verme düşüncesi bırakılmış, 'bizim olsun, küçük olsun' fikri hakim olmuştur. Alparslan Türkeş derki; ‘Türk milleti uzun ve şerefli bir geçmişi olan bir millettir'. Zaman zaman zor durumlara düşmüş, fakat bundan sıyrılmayı bilmiştir. Bugün içinde bulunduğumuz kötü durumun sebebi, uzun yıllardan beri beceriksiz, korkak yöneticilerinin yanlış tutumlarıdır. Türk milletinin yükselişini iki unsurda görmek gerekir. Bunlar maddi ve manevi unsurlardır. Türklük gurur ve şuuru İslam, ahlak ve fazileti, kuruluş ve yükselmesinde bir temeldir. Bu mazide de böyle olmuştur, gelecekte de böyle olacaktır. Bizim yolumuz fikrimiz budur.

TÜRK DEVLETİ GÜÇLÜYSE İSLAM DÜNYASI GÜÇLÜDÜR
Ahmet Seyit Arvasi derki; ‘İnanıyorum ki hem Türk olmak hem de Müslüman olmak, hem de dünyaya öncülük etmek mümkündür'. Ecdadımız bütün tarihleri boyunca bunu denediler ve başarılı oldular. O halde bizler niye bu tarihi misyonumuzu yerine getirmeyelim. Kesin olarak iman etmişimdir ki Müslüman Türk milleti ve onun devleti güçlü ise İslam dünyası da güçlüdür. Aksi bir durum varsa bütün Türk dünyası ile birlikte İslam dünyası da sömürgeleşmektedir. Ben kendimi İslam dinine ve Türk milliyetçiliğine vakfettim. Türk milleti İslam’la bütünleşmiş bir millettir. Bundan sonra hayatımda Türk-İslam ülküsü, hak yolu, hakikat yolu Allah yolunda mücadeleye devam edeceğim.

PARTİMDEN İSTİFA EDİYORUM
1970 yılından beri gönül verdiğim hayatımızın her kademesinde yükseltmeye çalıştığım kırmızı üç hilal bayraklı MHP üyeliğinden istifa ediyorum üye kalmanın anlamı kalmamıştır. Genel merkez yönetiminin hiç sorgulamadan yönetim kurulu üyeliğinden attığı MHP üyeliğinden istifa ediyorum. Çünkü artık MHP de istişare, meşveret, toy, kurultay geleneklerini bırakılmış, yerine 'dikte' anlayış hakim olmuştur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Alparslan Türkeş, Erol Güngör, Ahmet Seyyid Arvasi, Necip Fazıl Kısakürek, Galip Erdem gibi ülkü devlerinin Türk-İslam ülküsü çizgisi bırakılmış, şahsi menfaat ve kapitalist çizgide bir partiye dönüşmüştür"
 
Editör: Vitrin Haber