Ülkemizi ekonomi ve kalkınma yönünden, tüm ateşleme sistemleri çalıştırılmış yükselmek için fırlamaya hazır bir füze gibi görüyorum. lakin aslında hepimizin bildiği küresel faiz lobilerinin bu füzeyi engellemek için türlü oyunlar içerisinde olduğunuda açıkça görüyoruz. paradan para kazanmayı, emeksiz zahmetsiz çalışıp yorulmadan rant elde etmeyi kendi politikaları haline getirmiş olan bu haramzadeler, insanlığın emeğini ekmeğini alınterini çalıyorlar. 

Adı ekonomi olan modern kölelik, önce insanlığı tüketim toplumu haline getiriyor ardından ekonomik açlığa itiyor, sonrada sofrasındaki ekmeğini çalıyor. çevremize baktığımızda gözümüze ilk çarpan, yaşlısı, genci, çocuklar dahil, ellerindeki son model telefonlar ile umursamaz bir şekilde, gözleri telefonun ekranında çevresinden bi haber.  belki çağımızın bir gereği, lakin hiç bir şeyi abartmamamız gerekir. daha elimizde yenisi bulunduğu halde, bir üst modeli çıktığında, sanki ülkede savaş çıkmışcasına acil ihtiyaçlarını karşılamak için, marketlere hucum eden insanlar gibi, telefon bayilerine hucum ediyoruz.

Sadece bununla bitmiyor. bir düşünün bakalım, kaçımız evlerimizdeki televizyonlar iş görür olduğu halde, bir çok özelliğini kullanmadığımız televizyonlardan satın almadık? hangimiz hergün 3d film izliyoruz kaçımız hergün televizyonlarımızın internet özelliğini kullanıyoruz? sorulacak soru çok. gereksiz alışveriş yapıyoruz. ihtiyaç dışı eşyalara para harcıyoruz. gözü gönlü tok bir toplumken gözü gönlü aç doyumsuz bir toplum haline dönüşüyoruz. 

Kredi kartları hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. kendimize ait olmayan parayı kolayca harcıyor, lakin ödeme zamanı geldiğinde zorlanıyoruz. sebep! hesapsız ve gereksiz harcama. bunun sonucunda bir çok yaptırımla karşılaşıyoruz. adeta köleliğimiz dahada artıyor. oysa yine bu konuda söylenmiş, çok güzel bir atasözümüz var ''ayağını yorganına göre uzat'' diye hatırladınızmı?.

Bu global şer odakları, faiz lobileri, ahtapot gibi kollarını dünyanın çevresine dolamış, her ülkenin her insanın cebine kadar girmişlerdir. bu ahtapotun kıskacından kurtulmak azmiyle mücadele eden ülkeleri bastırmak için, ellerindeki sayısız enstürümanı darbe dahil, kullanmaktan asla geri durmazlar. biz türk milleti, bunların her çeşitini gördük yaşadık; lakin son yıllarda şükürler olsun'ki bu şer odaklarının tüm manevralarını ustaca savuşturuyor, ve karşılarında eskiden olduğu gibi zayıf, çelimsiz, emre amade bir ülkenin olmadığını, aksine tam bağımsızlık yolunda, devleti ve milletiyle güçlü,  kararlı, yeniden büyük bir türkiye olduğunu tüm dünyaya gösteriyoruz.

Siz bakmayın içimizdeki iş birlikçilerinin yaygaralarına, onlar her zamanki gibi milletin moralini bozmak, insanımızı huzursuz etmek için bir bardak suda fırtınalar çıkartmaya çalışıyorlar; lakin milletimiz artık düşmüyor bu tuzaklara son ekonomik saldırısının ateşide sönüyor yavaş yavaş, ülkemiz tüm felaket senaryolarına karşı, tarihinde hiç olmadığı kadar hazırlıklı. yokmu sıkıntılarımız? tabiki var bu kadar saldırıların tabiki bir maliyeti var; fakat tüm bu maliyetlerin bebdelini milletçe ödedik, ve yeni bedeller her ne olursa olsun, canımız pahasına mücadeleden geri adım atmayacağız. tüm dünya şer güçleri, faiz lobileri, ve içimizdeki işbirlikçileri bunu iyi bellesin. türkiye ilerleme yolunda kararlı bir şekilde yürümeye devam edecek; yeterki biraz sabırlı olalım devletimize güvenelim. bu füze öyle yada böyle fırlatılacak. yok artık öyle üç köfte beş kuruş vesselam...