Bazen göz kapaklarının kasılması, nadiren rahatsızlığa neden olmaktadır. Ancak göz kapağında kasılma sürekli hale gelirse, gözünü açamayacak kadar sık olursa yaşamı etkileyebilir. En önemlisi, daha ciddi bir hastalıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığını merak etmelisiniz.

Kasılma ve kas Hareketleri

Göz kapağı kasılmaları bir veya iki gözü etkileyen istemsiz kas hareketleridir. Bu durumun hafif belirtileri, insanların çoğunun göz kenarlarında hissettiği küçük kas spazmların da olduğu gibi çok yaygın olmaktadır. Aşırı durumlar da esasen gözü kapalı tutan akut spazmlar da çok daha şiddetli olabilmektedir. Bu gibi durumlar da, kasılmalar kaş, ağız ve boğaz dahil olmak üzere gözün diğer bölgelerine uzanabilmektedir.

Göz Kapağından İstemsiz Kasılma Nedenleri

Göz kapaklarının istemsiz kasılmasına ne sebep olur, sorusuna araştırmacılar, göz basıncı, yanlış iletilen beyin sinyalleri, göz yorgunluğu, aşırı kafein alımı, yoksunluk belirtileri, stres, gözde tahriş veya kuru göz dahil olmak üzere çeşitli nedenlerin olduğu belirtilmektedir.

Bununla birlikte, göz kapağının istemsiz kasılması spazmının nedeni bilinmemektedir. Göz kapağı kasılma belirtileri göz çevresindeki geçersiz kas hareketleri, ışık ve kaşıntılar sebep olabilmektedir. Genellikle 50-60’lı yaşlarda ortaya çıkan bu kasılmalar giderek artış gösterir. Özellikle tedavisiz bırakılan hastalarda, kendiliğinden iyileşme pek görülmez.

Göz Kapağından İstemsiz Kasılma Tedavisi

Blefarospazmın ilk belirtisi göz kapaklarının kontrolsüz kapanması olabilmektedir. Göz kapağı kelepçelerinin kıvrımları göz kapağı yakınlaşmasına neden olabilmekte ve buda fonksiyonel körlüğe neden olabilmektedir. Blefarospazmın şiddeti hafif olabilir ve hastalık günlük aktiviteleri etkilemez.

Bununla birlikte, görme bozukluğu olan ciddi vakalar da, hastalar bir aracı güvenli bir şekilde sürememektedirler. Bu ikisi, bir klinik pratisyeninin yapması gereken ilk semptomlardan biri olabilir ve bunları gözlük ve teknik gözyaşı gibi basit şekillerde teşhis ve tedavi etmeye çalışmaktadır. Bazen bu şekilde başlamanın ve yanından gerekirse göz kapaklarına  botulinum toksini enjeksiyonu ile  blefarospazm sorununu büyük oranda kontrol altına alındığı görülmektedir.

Blefarospazm durumunda, özel öneme sahip olan, psikolojik bir arka plana sahip olduğu da göz ardı edilmemelidir. Bu hastalık zamanla fonksiyonel körlük ve günlük yaşamda vücut zayıflığına neden olabilmektedir. Bu nedenle, başka gelişmelere yol açmamak için psikolojik bir destek gerekebilmektedir. Şiddetli depresyon ya da çoğu zaman psikolojik reaksiyonlar gibi diğer gelişmeler, kronik olabilmektedir.

Advertorial

Editör: Vitrin Haber