Ersoy tasarıyı değerlendirdi

Terörün Sona Erdirilmesi  ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Tasarı ile birlikte Türkiye’nin 30 yıllık terör sorununa kalıcı çözümler getirileceğini söyleyen TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı AK Parti Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy, “Artık bu işi öldürmeden, şiddeti ve silahı reddederek ve aradan çıkararak çözmek istiyoruz” dedi.

Çözüm süreci kapsamında Bakanlar Kurulu'na gerekli kararları almaya yetki de veren Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Kanun, terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi için yürütülen çözüm sürecine ilişkin usul ve esasları düzenliyor. 

Kabul edilen tasarı ile ilgili açıklamalarda bulunan TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı AK Parti Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy, tasarı ile birlikte Güvenlik için özgürlükten, özgürlük için de güvenlikten vazgeçmeden Silahsız ve Çatışmasız bir Türkiye’nin temellerinin atıldığını söyledi. Ersoy kişisel internet hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “TBMM Genel Kurulu’nda “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı” bugün kabul edildi. Türkiye Cumhuriyeti 30 yıldır devam eden terör sorununu çözmek için radikal bir adım attı ve parlamentomuzda grubu bulunan üç siyasi parti (AK PARTİ, CHP, HDP) çözüme evet dedi.

Türkiye’nin 30 yıldır devam eden terörle mücadelesinde 23 bin PKK’lı öldürüldü, yaklaşık 8 bin şehit verildi, yaklaşık 7 bin sivil vatandaşımız hayatını kaybetti. Kaç bin faili meçhul var bilmiyoruz. Üç bin köy boşaltıldı, milyonlar evini, ocağını kaybetti. 210 bin kişi terör örgütü üyesi olmaktan yargılandı. İşin ekonomik, sosyal, psikolojik, travmatik tahribatını tahmin edebilmemiz mümkün değil.

Artık bu işi öldürmeden, şiddeti ve silahı reddederek ve aradan çıkararak çözmek istiyoruz. Güvenlikçi politika anlayışıyla yukarıda özetlediğim rakamların birkaç katına çıkmasına toplum olarak tahammülümüz kalmadı. Çözüm Süreci, Terör örgütü PKK'yı kürt kardeşlerimizin temsilcisi olarak kabul edip, ulusal değerlerimizi pazarlık konusu yapmak değildir. Normalleşen, sivilleşen, düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün olduğu bir Türkiye’de, farklı düşünce ve taleplerin ifade edilmesinden de konuşulmasından da korkmadan, Büyük Devlet refleksiyle sorunlarımızın tamamıyla yüzleşebilecek vakarla terörü sona erdirmeye kararlılığımızın göstergesidir. Sağlanan temel hak ve özgürlük ortamında herhangi bir kişi veya grubun zorbalığına, dayatmacılığına, zulmüne, terörüne bahane üretmesini reddetmektir. Terörün ve şiddetin hiçbir gerekçeyle asla meşruiyeti olamayacağı gerçeğinden hareketle bu kanunla özetle hükümete diyoruz ki, ne yaparsan yap, bu ülke toprakları içinde tek vatanda, tek bayrak altında, tek millet olarak, özgür ve demokratik ortamda huzurluca yaşayabilmemiz için terör örgütüne silahı bıraktır ve TBMM’nin desteğiyle, iradesiyle yeni bir sayfa açalım. Çözüm Süreci’nin özeti de tek gayesi de işte budur. Güvenlik için özgürlükten, özgürlük için de güvenlikten vazgeçmeden silahsız ve çatışmasız Türkiye.”