Ramazan Çelik, Milli Eğitim Bakanlığının ülkemizde çok geniş bir alana hitap etmesi dolayısıyla meydana gelen en ufak bir değişikliğin önemli ölçüde toplumun veli, öğrenci ve eğitim çalışanı alanında önemli bir kesimini etkilediğini söyledi.

YENİ DÖNEM ÇALKANTILI BAŞLADI
Bu nedenle Eğitim Bir-Sen olarak eğitimde yeni bakış açılarının uygulanmaya geçilmeden neler getirip neler götüreceğini sağlıklı bir şekilde ortaya koymak için çalışmalar yürüttüğünün altını çizen Şube Başkanı  Çelik konuşmasına şu şekilde devam etti; 2016 yılında önemli bir emeğin ve mesainin ürünü olarak ortaya koyduğumuz Eğitime bakış raporu bu güne kadar yapılmış olan en kapsamlı rapor olarak kabul edilmiş bu da yetkili makamlarca da kabul edilmiştir. Bunu yanında benzer bir çalışma da Yüksek Öğretime bakış raporu olarak yayınlanmış, Üniversitelerimizde ve Yüksek Öğrenimde karşılaşılan bir çok soruna çözüm önerileri sunulmuştur. Bu raporların yanında 5. sınıflardaki İngilizce eğitimi ile ilgili hazırladığımız rapor, Türkiye de Suriyeli çocukların eğitimi raporu, eğitim yönetiminde Liyakat ve Kariyer sistemi raporu gerek akademik, gerekse de alandan çözüm sunması bakımından üst düzey çalışmalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu Eğitim Öğretim Yılı başında eğitim sistemimiz büyük çalkantılar ve tartışmalarla başladı. Lise yerleştirmelerinde tutun, Yüksek Öğretime Geçiş Sistemi, ders kitapları, müfredat sistemi, öğretmen performans değerlendirme sistemi ve Rehber öğretmenlerimiz ile ilgili hazırlanan yönetmelik. Bu gün tartıştığımız bütün bu konularda çözüm önerileri olarak bu raporlarda gerek duyulan bilgi ve donanım mevcuttur"

KAZANDIĞIMIZ HAKLAR YENİDEN İMZA ALTINA ALINMALI
Toplu sözleşme görüşmelerine de değinen Çelik; Biz 2015 Yılında Eğitim camiasında ses getirecek önemli bir toplu sözleşme süreci yaşadık. Toplamda yüzde 18 zamma ilave olarak enflasyon farkı, Nöbet ücretleri, seyyanen zamlar vs. Bu toplu sözleşmeye geldiğimizde sadece bir önceki toplu sözleşmeden yarım puanlık bir farkla 17.54 oranında bir zamma imza attık. Toplu sözleşme hükümleri 2 yılı kapsar. Bir önceki toplu sözleşmede kazandığınız hakları yeniden imza altına almazsanız iki yıl sonunda o kazanım sona erer. Biz bu toplu sözleşme ile  daha önceki kazanmış olduğumuz hakların tamamının devamını sağlamız yanında ek kazanımlar da sağladık. Okul müdürleri arasındaki ücret dengesizliğini gidererek 20 Saat ek ders alan okul müdürlerimize ilave 4 saat, 18 saat ek ders alan  müdür yardımcılarımıza ilave 1 saat ücret aldık. Pansiyonlarda nöbet tutan öğretmenlerimizin ders saatini 1 saat artırdık. Şeflerimize, memurlarımıza önemli ölçüde iyileştirmeler sağladık. Helal gıda ve Hac izinleri yine bu toplu sözleşmenin öne çıkan kazanımları arasında yerini almıştır. Diğer yandan Eğitim Bir-Sen olarak Milli Eğitim dışında hizmet kollumuza bağlı çalışanlarımızın da haklarını korumak için önemli kazanımlar sağladık. Kredi yurtlar çalışanları ile ilgili ücret artırımlarından tutun da  Üniversitelerimizdeki  lojman sorunlarına varıncaya kadar bir çok meseleyi çözdük. 4 C’li personelin maaşları ile ilgili ciddi artışlar sağladık. Ama ne olursa olsun biz hiçbir zaman yaptıklarımızı asla yeterli görmüyoruz. Yaşanabilir bir Türkiye de herkesin hak ettiği ücreti aldığı ve refah içerisinde yaşadığı günlere kadar bu kutlu mücadeleyi devam ettirme azim ve kararlılığındayız" dedi.

KURTULUŞ SAVAŞI SONA ERMEDİ
Ülkemizde son dönemde yaşananlar ve küresel operasyonlar ile ilgili de değerlendirme de bulunan Çelik; Bu dönem zor dönemlerdir. Şu an Kurtuluş savaşımızı veriyoruz. Bu ülkede biz 1923’te Düşmanı yurttan kovduk, Lozan’la devletimizi kurarak bağımsızlığımıza kavuştuk ama Kurtuluş Savaşı asla sona ermedi. Geçtiğimiz yüzyılın neredeyse aynı tarihlerine denk gelen süreçte Küresel güçler yeniden harekete geçmiş görünüyor. Türkiye de Gezi Eylemleriyle ateşlenen fitil, 17-25 Aralık operasyonları, 15 Temmuz, Terör kıskacı, ekonomimiz üzerinde yapılmak istenen operasyonlar ve son süreçte de işte ABD hukuku ile Türkiye yi mahkum etme operasyonları. Tabii ülke olarak bu oyuna gelmeyeceğiz. Siyasi kimliğimiz, ideolojimiz etnik yapımız, dilimiz, dinimiz ne olursa olsun Milli dava da tüm ayrılıklarımızı bir kenara koymayı başarırız. Küreselciler bunu asla başaramayacak ve ülkemizde ki operasyonları tutmayacaktır. Ama dün Kurtuluş savaşında İngilizlerle Yunanlılarla işbirliği yapanlar nasıl hain diye anılıyorsa, bu gün de ülkemizin bir iç meselesi olması gereken konularda dışarıdan müdahalenin çok açık orta olmasına rağmen Amerikancı, Fetöcü, Küreselci söylemlerde bulunanlar da aynı şekilde Tarihe not olarak düşülecektir" diye konuştu.

Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Ramazan Çelik, sözlerini Vitrin habere ve ekibine gösterdikleri duyarlılık ve hassasiyetleri için teşekkür ederek tamamladı.  
 
Editör: Vitrin Haber