Yayınladığı şiir, deneme ve araştırma kitaplarıyla birçok edebiyat ödülü kazanan Hüseyin Akın, programda kendi hikayesini şöyle özetledi; “1965’te Sinop Türkeli’de doğdum. 6 yaşıma kadar Sinop’taki köyümdeydim. Babamın İstanbul’daki işi gereği, biz de göç katarına katılıp tüm aile 1971 yılında İstanbul’a geldik.
O dönemler okulla aram çok iyi değildi ama çevremin ve özellikle babamın telkinleriyle ortaokul ve liseyi bitirdim.
Sinop’u çok sevdiğim için üniversiteyi Sinop’a yakın bir yerde okumak istiyordum. Çocukluk hayallerimin, bir buzlu camın arkasındaki silüet gibi görünen o hatıralarımın yeniden dirilmesini istiyordum. O yüzden Samsun İlahiyat Fakültesi’ni tercih ettim.
Göreve başladığımda öğretmenliği çok sevdiğimi fark ettim. Anlatmayı sevdiğim kadar, öğrencilerden bir şeyler öğrenmeyi sevdiğimi de anladım. Tam 30 yıldır eğitimin içerisindeyim.
Tanpınar şiir bir iç kale sanatıdır der. Memleketim Sinop’un da şiire benzeyen bir tarafı vardır. Bir şehre girer gibi bir şiire girersiniz. Bir şiire girer gibi de Sinop şehrine adım atarsınız.”
